Ey Fatsa Kaymakamı… Ey Ilıca Belediye Başkanı…

Bilindiği üzere iki haftadır gazetemizin manşetinde yolu olmadığı için iki engelli çocuğunu sırtında okul servis aracına götürmek zorunda kalan bir vatandaşın (Nuri Gül) dramını dile getirmiştik.

Yer: ILICA Beldesi Uzundere Mahallesi…

Yapılması gereken yolun uzunluğu 900 metre. Vatandaş; canından canları olan iki engelli yavrusunu sırtına alarak okula göndermek zorunda.

Hangi sorumlu bu kadar duyarsız olabilir…?

Günümüz koşullarında devletin trilyonlarca parasını vatandaşa “hizmet vermek” için bulunduran ve bu paranın hizmete dönüşmesini sağlayan ve yöneten hangi duyarsız idare, bu kadar vurdumduymaz olabilir!?

Başta Ilıca Beldesi Belediye Başkanı olmak üzere Fatsa Kaymakamı iki haftadır üst üste gazetemizde çıkan habere ilgisiz davranmaktadırlar. Bu ilgisizlik niyedir?

Biliyorum ki; bu durumdan Sayın Başbakanın haberi olsa bu iki koltukta oturanlar hakkında hemen soruşturma açılmasını emreder.

Sayın Ahmet Altuntaş… Sen Ilıca Beldemizin Belediye başkanısın. Bu olumsuz dramatik vakaa senin belediye sınırların içinde yaşanıyor. Vatandaş sana başvuruyor, “belediye imkanları elverişli değil” diyorsun. Yazık, bir belediye 900 metrelik yolu yapamıyorsa o belediyenin yöneticilerinin toptan istifa etmesi ve kurumun kapısına kilit vurması gerekir. (Gerçi büyük şehir bütün belde belediyelerine kilit vuracak ya…) Niye o koltukları yıllardır işgal ettiniz ki… Çözüm üretemiyorsanız en onurlu davranış istifa etmenizdir… Hatta sizin parti (CHP) kimliğiniz bile bu durumlardan negatif yönde zarar görmektedir. Çünkü başarısızlığınız direk partinize yansımaktadır. Böyle bir hakkın asla olamaz. Sayın Kılıçdaroğlu’na bu başarısızlığı birileri anlatmalıdır.

Öyle ki; Ilıca belediyesi işi çözemedi.

Mağdur vatandaş Fatsa Kaymakamlığına başvuruyor.

Ancak kaymakam beyimiz Ilıca Belediyesini adres gösteriyor.

Düşünebiliyor musunuz bir kaymakam ve bir belediye başkanı hastalıklı bir alanı tedavi edemiyor. Makam, mevki, yetki ve aynı zamanda sorumluluk var. Hatta para kullanma yetkileri ve trilyonlarca bütçeleri var.

Demezler mi ki; “ey kaymakam, ey belediye başkanı sizler ne iş yaparsınız o makamlarda” diye…

Daha önceleri de kaymakam için bu köşeden; “Sayın kaymakam planlayıcı, sorun çözücü, üretici, yetkilerini kullanamayan, Fatsa’nın sorunsal boyutuna göre iş üretemeyen, zaman dolduran…” demiştim.

Ilıca Belediyesine yaptığım çağrının aynısını Sayın Fatsa Kaymakamına yapıyorum…

900 metrelik bir yolu yapamıyorsanız ne işiniz var orada?

Siz devlet ve hükümet adına sorunları çözsün, hizmet üretsin diye atanmadınız mı yoksa?

Ey Ilıca Belediyesi, ey Fatsa Kaymakamlığı merak etmeyin bu yolu birileri yapacaktır. Sorun valiliğe kadar uzandı. Özel İdare İl Müdürlüğü meselenin takibinde. Eğer bu engelli çocukların yol yapımını ivedi bir şekilde Özel İdare İl Müdürlüğü de yapamazsa inanın meseleyi Başbakana kadar ulaştıracağız, haberiniz olsun…

***

Eyüp Fatsa’nın müracaatı…

Eyüp Fatsa, Ordu büyük şehir belediye başkanlığı aday adaylık müracaatını yaptı.

Aslında bu müracaatla “28 Ekim 2013 Pazartesi günü AK Parti Ordu İl Başkanlığı binasında tarihi bir gün yaşandı”

Eyüp Fatsa; yine karizmatik siyasi kişiliğini, siyasi hatipliğini ve siyasi bilgi birikimini ortaya koydu.

Eyüp beyin 12 yıl milletvekilliği yapmış olması kendisine çok etkileyici donanım sağlamış. Aday adaylığı müracaatında yaptığı konuşma bu donanımın bir kez daha açığa vurmasına vesile oldu.

Konuşmayı izleyen birisi olarak fevkalade etkileyici, fevkalade dinleyiciyi heyecanlandıran, fevkalade sorunları bilen ve çözüm üretebilecek donanıma sahip bir Eyüp Fatsa dinledim.

Büyük şehir ilimize yeni bir kalkınma hamlesi yaşatacak. Ancak bu hamle bilgili, uzman ve inançlı kadrolarla hayata geçebilir. Eyüp Fatsa’da bu bilgi, birikim ve inancın en üst düzeyde olduğu izleyenler tarafından da algılanmış olmalı. Çünkü hizmete talip olmak o hizmeti yapabilecek bilgi ve birikimle paralel olmalı.

Büyük şehir sıfırdan yapılandırılacak. Dolayısıyla sıfırdan kurulacak olan bir kurum için en üst düzey hazırlık gerekir. Tabii ki; bu hazırlıkları yapabilecek kadro AK Partide fazlasıyla bulunur. Aman bu ifadem yanlış anlaşılıp, bu kadrolar diğer partilerde bulunmaz anlamı çıkarılmasın. Tabii ki her parti büyük şehir adayları ve birlikte bu görevleri yapabilecek ekipleriyle yola çıkacaktır.

AK Partinin ve diğer partilerin iç işlerine karışacak halimiz yok. Çünkü karar ve yetki merkezinde değiliz. Takdir edersiniz ki biz sadece analizlerimizi yaparak konuyu tartışırız.

Eyüp bey davet etti, bizde bu nazik davete AK Parti Fatsa Belediye Meclis Üyesi Sayın Haşim Bursalıoğlu ile katılım gerçekleştirdik… Yani Haşim Bursalıoğlu ile yol arkadaşlığı yaptık.

Törendeki coşku işin başka bir boyutu. Yaklaşık tüm ilçelerden partili vatandaşlar Eyüp Fatsa’ya destek için salonu hınca hınç doldurdular. Bundan sonrası adayı belirleyecek yetkili organlara kalmış.

***

Fazla söze gerek var mı?...

Türkiye Cumhuriyeti 90 yaşında.

Cumhuriyeti kısaca tarif edecek olursak; “halkın kendi yöneticilerinin kendisi tarafından seçilmesi” demek.

Cumhuriyet en kısa, en açık ve en anlamlı şekliyle böyle tanımlanmalı.

Bu gün cumhuriyetin kıymetini daha çok anlamalı ve ona daha çok bağlanmalıyız.

Çünkü cumhuriyet demokrasi ile taçlandırılıyor. Bilgi çağının, çağdaş medeniyet anlayışının, aydınlanmanın, insan onuruna yakışan yaşam biçimlerinin, insan hak ve özgürlüklerinin, kadın haklarının yaşandığı bir cumhuriyet rejimi yaşıyoruz.

Ne mutlu ki; Mustafa Kemal ATATÜRK, Türk halkına bu değerli cumhuriyeti miras bırakmış.

Görüyoruz; komşu ülkelerde yaşanan rezaleti. Her taraf kan revan içinde.

Niye?

Çünkü onların yöneticileri kendi halkları tarafından özgürce seçilmiyor. Dikta yöneticiler ülkeyi yönetiyor. Bu gün eğer Türk halkının önüne 4 yılda bir sandık geliyorsa, özgür iradesiyle yöneticilerin seçebiliyorsa Atatürk’ün cumhuriyeti sayesindedir.

İşte Atatürk özgürlüğü bu.

Aydınlanma, özgürleşme, ileri gitme, medeni olma, bilgi çağına ulaşma, üretim yapma...

Bütün bunların tek bir anlamı var.

O’da Atatürk cumhuriyeti.

Fazla söze gerek var mı?...

***

Ordu siyasetinde uzmanlar yarışacak

Ordu yerel siyaseti “büyükşehir” yapılanması ile birlikte uzman siyasetçiler tarafından yönetilecek. AK Partinin adayı belli olmamasına rağmen, aday adaylarına ve adı geçenlere baktığımızda siyasetin uzmanlaşmış isimleri çıkıyor karşımıza.

CHP’nin adayı Sayın Seyit Torun yerel yöneticilikte ciddi tecrübeye sahip. 10 yıldır ilimizin belediye başkanlığını yürütmekte. Dolayısıyla politikada birikimli ve uzmanlaşmış bir siyasetçi.

MHP adayı Sayın Cemal Enginyurt, bir dönem milletvekilliği ve çeşitli zamanlarda il başkanlığı görevlerinde bulunmuş. Siyasi tecrübesi tartışma götürmez.

Şimdi gözler AK Partide.

Parlamentoda 3 dönem milletvekilliği yapmış olan Sayın Eyüp Fatsa, Pazartesi günü aday adaylık başvurusunu resmen yaptı.

Başvuru yapmamalarına karşın adı geçenler arasında İ. Naim Şahin, Enver Yılmaz, Mustafa Hamarat gibi siyasette uzmanlaşmış kişilikler yer alıyor.

Bu tablo karşısında AK Parti adayı kim olursa olsun, seçimi kim kazanırsa kazansın ilimizin geleceğine siyasette uzman kişilikler yön verecek. İster AK Parti, ister CHP, ister MHP adayları... Hepsi konumları itibariyle yerel yönetimlerde üstün başarılar sergileyebilecek insanlar.

Büyük şehir olgusu tecrübemiz yok. O halde biz seçmenler çok dikkatli olmak zorunda.

Sayın Başbakanımızın “Ordu’yu istiyorum” beyanları AK Partililer tarafından beyan ediliyor. 2004 ve 2009 yerel seçimlerinde Ordu Belediyesini kazanamayan AK Parti, 30 Mart 2014’de ciddi şekilde seçime asılacağını şimdiden sergiliyor. Çünkü 2004-2009 seçimleri AK Parti için sürprizlerle dolu. Bu iki seçimi kaybetmenin acı reçetesi gelecek seçimler için büyük tecrübe olmalı. Dolayısıyla AK Parti önceki seçimlerde uyguladığı politikaları terk edip iktidar havasından kurtulup, yeni bir politik anlayış ortaya koymalıdır.

İşin bir de ilçe boyutları var. İlçelerde görev yapan belediye başkanlarının başarılarına bakılacak. Başarılı hizmet üretenler yollarına devam edecek, başarısızlar elenecek. Çünkü AK Partinin genel anlayışında hizmet üretmek en üst seviyede tutuluyor. Başta Fatsa olmak üzere ilçelerde de ciddi hizmet üreten başkanlar görüyoruz. Tabii ki başarısız olanlar da var. İşte AK Parti bu seçimlerle birlikte Ordu ve ilçeleri için yerel yönetimlerde kimlerle yürüyeceğini, halka en iyi ölçülerde kimlerin hizmet edeceğini belirleyip seçimlere hazırlanacak.

2014 yerel seçimleri hem partiler hem de hizmet bekleyen merkezler için önemli…