04 Mayıs 2024

Daha çok anlıyor, daha çok bağlanıyoruz

  • PDF

10 Kasım anma günlerinin son yıllarda suyunun çıkarıldığına tanıklık ediyoruz.

Hatta milli günlerin bayram olmaktan çıkarıldığına da... Açıkçası vatan, millet ve bayrak kavramlarının anlamlarının değiştirilmeye çalışıldığına da... Oysa en gelişmiş ülkeler milli günlerine unutmuyor, unutturmuyor...

Bir kısım medya bu olup bitenin karşısında hiç oralı olmuyor, bir kısım medya yukarıdan aşağı ne varsa buduyor.

Bu keskin tarafgirlik siyasal alanda da kendisini gösteriyor.

Bu tür olumsuz gelişmeler karşısında Atatürk’e olan sevgi ve saygı, onu anlama ve düşüncelerini yaşatma gayreti her yıl çığ gibi büyüyerek artıyor. Bu büyümenin içinde de her kesimden insanı görmek mümkün.

Nasıl geldik bu günlere?

Hiç kuşkusuz siyasal zevatın istismarları, oy avcılıkları keskinleştirdi toplumu ve bu anormal refleksleri sergiler olduk.

Atatürk cumhuriyeti kurduğunda neyi hedef gösterdi?

Muasır medeniyetler seviyesine ulaşmayı... Batıyı örnek almayı...

Niye?

Çünkü; batı medeniyetinde bütün müspet ilimler, buluşlar, kalkınmışlıklar, hukuk düzenleri, demokratik hak ve özgürlükler, adalet, temel insan hakları, onurlu yaşamak, refah düzeyi yüksek bir toplum, yardımlara muhtaç olmamış bireyler, yılda bir kez tatil yapacak kazançları elde edebilecek aileleri işaret etmişti.

90 yıllık cumhuriyet yönetimleri veya yöneticileri gerçek hedeflere ulaştırabildi mi, ülkemizi?

10 Kasım 2013 anma sempozyumunda Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız 11 yıllık yöneticilik geçmişlerinde gösterilmesi gereken ilgiyi ilk kez ortaya koymaktalardı.

Ulu Önder ATATÜRK’e ve onun gösterdiği hedeflere ve silah arkadaşlarına atıflarda bulunarak ne kadar değerli bir varlık bıraktıklarını haykırıyorlardı. Bu atıflarda da ülkemizin geldiği kalkınmışlık etkenleri ve demokratik kazanımları öne çıkıyordu.

Sayın Başbakanın üstüne basarak ifade ettiği “... Gazi Mustafa Kemal’i kimsenin istismar etmesine müsaade etmeyiz ...” cümlesi fevkalade bir Türk devlet adamının gururla söylemesi gereken en değerli tespitler arasındadır.

Aynı bağlamda Sayın Cumhurbaşkanımız da Atatürk’ün gösterdiği hedefleri, konuşmasındaki bölümlerde çok değerli mesajlarla birlikte Türk halkına layıkıyla ulaştırmıştır.

Bu yılki 10 Kasım anma sempozyumu ve Anıtkabir’e yapılan 1 milyon aşan ziyaret, Mustafa Kemal Atatürk’ün hedefleri doğrultusunda yolumuza devam ettiğimizin büyük resmidir.

Tabii ki çatlak sesler olacaktır, gülüp geçiniz...

Ulu önder ATATÜRK başta olmak üzere ebediyete göç etmiş bütün büyüklerimizin Ruhları şad, mekanları cennet olsun.

Fatsa Belediyespor

İki haftadır kendi sahamızda Fatsa Belediyespor maçlarını izliyoruz.

Aslında bu ligin adı “Bölgelerarası Amatör Lig” (BAL LİGİ)

Oysa bu lig profesyonel olmuş.

Bu profesyonellik hem kurulan takımların oyuncu kalitesi bakımından hem de harcanan paralar bakımından göze çarpıyor.

Birinci hafta Samsun İlk Adım Belediyespor, ikinci hafta Erzincanspor ile oynanan karşılaşmaların profesyonel maçlardan aşağı kalır yanı yoktu açıkçası. Takımlar çok sağlam kurulmuş, hedefler üçüncü lige kilitlenmiş.

Amatörlükte yerellik vardır. Bakıyorsunuz bizim takımda yerel yok.

Gerçi hiç bir takımda da yok. Tüm oyuncular binlerce lira verilerek takımlara getirilmiş.

Yanlış mı, asla.

Çünkü lig amatörlükten çıkmış tam bir profesyonel olmuş.

Bu denli güçlü takım kurma olgusu sadece bizde mi var?

Ligde oynayan tüm takımların güçlü olduğu bir gerçek.

O zaman bizim takımda da başarılı topçular alınıp oynatılmalı ki; şampiyonluğu yakalayalım.

Geçen yıl hedef üçüncü lige çıkmaktı, başarılı olunamadı.

Bu yıl da aynı hedefe oynanıyor.

Bütçe büyük.

“1 trilyonu bulur” diyorlar.

Geçen yıl da buna yakın harcamalar olmuş.

Sanıyorum bu harcamanın büyük bölümü belediye tarafından karşılanıyor.

Yöneticiler çok rahat olmalı. Finans kaynağı hazır.

Ancak hesapları şeffaf bir biçimde verebilmek daha önemlidir.

Bunca harcanan para karşısında sonuç alınamazsa, doğrusu bir alt lige düşüp amatör oynamak daha hayırlı olur. Çünkü en azından gerçek bir amatör ruhla takım kurulur ve bari yerelliğe dönüp kendi çocuklarımızı yetiştirmiş oluruz. Doğru olmaz mı?

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde