TEKNİK DİREKTÖR MÜ İSTİFA ETMELİ? ÜLKEYİ YÖNETENLER Mİ?

       Bu ülke de;

       Herkes biraz ekonomisttir.

      Herkes biraz teknik direktördür, futbolcudur.

      Herkes biraz sanayicidir, esnaftır.

     Herkes biraz Hakim’dir, Savcıdır. Çünkü yargılamayı ve racon kesmeyi de çok severiz.

     Herkes biraz gazeteci, polis ve güvenlik görevlisidir.

     Herkes biraz da politikacıdır.

     Kahve de arkadaşlar arasında yapılan tartışmalarımız da yukarıda saydığım konular geçtiğin de herkesin söyleyecek sözü anlatacağı bir hikayesi mutlaka vardır.

     Futbol maçı oynanırken tuttuğumuz takım kaybettiğinde, maç sonun da taraftarlar kendi araların da toplanarak teknik direktör suçlanır. Oyuncu tercihinin doğru olmadığını, taktiksel yanlışlar yapıldığını düşünerek, teknik direktörün hata yaptığı kanısına varılır ve istifası istenir.

     Sanayiciler hakkında da çeşitli yorumlar yapılır. Ben olsam şöyle yapardım diye başlanılan konuşmaların sonucun da, iş adamının şirketini doğru yönetemediğinden dolayı zarar ettiği kanaatine varılır ve becerisizlikle suçlanır.

     Yargı konusunda da söyleyecek sözümüz vardır. Hakimin kararı beğenilmez verdiği karardan dolayı eleştirir ve kendi kanaatimizi ortaya koyarak ceza kestiğimiz bile olur.

     Politikacıların durumu aslın da herkesten daha kolaydır. Yurdum insanı onları asla sorgulamaz, hatta çoğu zaman kime vekillik verdiklerini hatırlamazlar bile.

     Her konu da bilgisi olan ve her konuyu eleştiren halkımız konu ülke olunca sesini çıkarmaz ve kafasını kuma gömerek olayların geçmesini beklemeyi tercih eder ve bunu da vatanseverlik olarak görür.

      Tuttuğun takım kötü gidiyorsa Teknik direktörüne istifa et diyorsun,

      Yaşadığın ülke kötü yönetiliyorsa ve KRİZ varsa bu duruma ses çıkarmıyorsun.

      Gönülden bağlı olduğun ülkenin, bir Futbol takımı kadar değerli olmadığını bu davranışından dolayı bize göstermiş olmuyor musun sevgili halkım.

      Sanayici zarar etmişse işini doğru yapsaydı diye ayar veriyorsun, ama benim uzmanlık alanım EKONOMİ deyip ülkeyi batıranlara karşı çıkıp iki çift laf etmiyorsun, edene de hain diyorsun.

     Oldu mu şimdi.

     Sana hizmet edemeyene, sana sürekli yalan söyleyene ve ekonomiyi batıranlara 1994-2001 krizinde nasıl ders verdiysek yine verebiliriz.  

      Unutmayın hiçbir partiye göbekten bağımlı değiliz, sırça saraylarda oturanlara asla. Bu Dünyaya da kula kulluk etmeye de gelmedik.

      Demokrasi niye var zannediyorsun;  sana hizmet edemeyeni, sözünü yerine getiremeyeni gönder, yenisini getir diye var.

      Ekonomist, sanayici, Hakim, teknik direktör ve politikacı olana kadar biraz da Demokrat ol ve elindeki güce sahip çık.

      Yaşadığımız ülkenin, taraftarı olduğumuz futbol takımından daha kıymetli olduğunu anladığımız zaman, işte o zaman gerçek bir vatansever oluruz.

      KARAR SİZİN İSTİFASINI KİM VERMELİ?