Siyanüre Karşı Direndiler

Fatsa’daki siyanürlü altın işletmesine karşı köylüler eyleme geçti. Farklı köylerden yürüyüşe geçen yöre halkı maden sahası önünde buluşarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Altıntepe firmasının yabancı ortağıyla birlikte Fatsa’ya bağlı Yukarı Bahçeler köyü yakınındaki Engiz Tepesi’ne kurduğu siyanürlü altın işletmesine karşı köylüler eylem yaptı. Maden sahası çevresindeki farklı köylerden ayrı ayrı yürüyüşe geçen köylüler maden sahası önünde buluştu. Yürüyüşe özellikle köylü kadınların yoğun bir katılım gösterdiği görüldü. Maden sahası girişinde jandarma engeli ile karşılaşan köylüler ve bölgedeki çevre platformları dağılmayı kabul etmeyince jandarma geri çekildi ve planlanan basın açıklaması yapıldı.

Yürüyüşte yer alan Özkan Coşku’nun verdiği bilgilere göre eyleme bine yakın yurttaş katıldı ve maden sahası çevresinde yol kapatma şeklinde eylemler sürdü. Köylüler kendi arazileri üzerindeki yollara kimi engeller koyarak, oradan geçip maden sahasına gitmek isteyen iş makinalarına ve erzak araçlarına geçiş izni vermiyor.

Köylülerin tepkisine neden olan maden sahasında altının ayrıştırılmasında siyanür kullanılacağı için bölgedeki hayat tehdit altında. Ayrıca, büyük bir orman katliamı yapılmıştı ve şirket tarafından dere yatağı değiştirilmişti.

Tepkilerini dile getiren köylüler, taşkınlık yapmadıklarını ancak maden şirketinin çalışmalarına devam etmeleri halinde eylemlerini sertleştireceklerini söyledi. Köylüler adına açıklamada bulunan Buket Karaman, "Şimdiye kadar dünyanın hiçbir yerinde siyanür olmadan maden aranmadı ve aranamaz da. Siyanür 1 gramıyla bile milyonlarca canlıyı öldürecek güçte olan dünyanın en zehirli maddesi. Bizler büyükşehirlerde kalabalıkta duramadığımız için memleketimize geldik. Fakat şimdi görüyoruz ki memleketimizde de yaşanacak yer kalmadı. Biz buna müsaade etmeyeceğiz" dedi.

Yıllardır yaşadıkları topraklarda maden aranmasını istemediklerini söyleyen Buket Karaman, "Çocuklarımıza talan edilmiş, zehirlenmiş bir toprak bırakmak istemiyoruz. Holdingler, kişiler, şirketler altın sahibi olup kasalarını dolduracaklar diye havamızın, suyumuzun, hayvanlarımızın, sebze ve meyvelerimizin zehirlenmesini istemiyoruz. Bir gramı bile bizlerin ve halkın yararına olmayacak altın için ormanlarımızın yok edilmesine karşıyız" diye konuştu. Eyleme katılanlardan Güldane Kısırcık da eşinin lenf kanseri olduğunu belirterek, "Temiz hava almak için İstanbul'dan kalktık memleketimize geldik. Geldiğimizde bu manzarayı görmek bizi çıldırttı. Çevremdeki tüm insanlara siyanürün zararını anlattım. Eskiden bilmiyorduk ama şimdi zararın neresinden dönersek kardır dediler. Ben toprağımın peşindeyim başka hiç bir şey değil. Ailemdeki insanların çoğu kanserden öldü o yüzden başka insanların ölmesine izin vermeyeceğim" dedi.