ORDU’DA ‘KADIN PLATFORMU’NDAN AÇIKLAMA - “İDAM DEĞİL, ADALETİ UYGULAYIN”

Ordu’da kadın derneklerinin oluşturduğu ‘Kadın Çalışmalarını İzleme Platformu’, hunharca katledilen Özgecan Arslan cinayetini bildiriyle kınadı. 
Kadın Çalışmalarını İzleme Platformu adına Mihriban Yuva, Sümer Alkan, Nurşen Güney Zuhal Özçelik tarafından yapılan açıklamada, kadına yönelik şiddetin hız kesmeden ve gün geçtikçe daha da şiddetlenerek devam ettiği belirtilerek, Türkiye’de 2015 yılında sadece 48 gün içinde 36 kadının öldürüldüğüne dikkat çekildi.
1960 yılında Mirabel kardeşlerin tecavüz edilerek öldürülmesi üzerinden 54 yıl geçmiş olmasına rağmen 2015 yılında demokrasiyle yönetilen ülkede şiddet ve tecavüzün kadınların kaçınılmaz sonu haline geldiğinin vurgulandığı ortak açıklamada, 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın Mersin’de insanlık dışı şekilde öldürülmesinin kadın erkek demeden herkesin yüreğinde yara açtığı belirtildi.

“İYİ HAL İNDİRİMİNİ KABUL ETMİYORUZ”
Yapılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
“Özgecan’a yapılan bir insanlık suçudur. Bu suç, bu güne kadar toplum tarafından o kadar benimsenmiş ve normalleştirilmiştir ki kadına yönelik şiddet neredeyse günlük hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Neredeyse bir kadının kocası ya da eski sevgilisi tarafından şiddete maruz kaldığını ya da öldürüldüğünü duymadığımız bir akşam haberleri bizi şaşırtacak durumdadır. Bu toplumsal sorunun önüne geçmek için toplumun kadına ve erkeğe bakışındaki yanlış algıyı değiştirmek zorundayız. Bunun için Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimlerinin Milli Eğitim müfredatına derhal alınması gerekmektedir. Ayrıca devlet, toplumun adalete olan inancını yeniden inşa etmek zorundadır. Bunun için idam cezasını yeniden gündeme taşımak yerine mevcut yasaların uygulanmasının önünün açılması gerekmektedir. Tecavüzcülere ve katillere iyi hal indirimi uygulayan bir adaleti biz kadın örgütlerinin kabul etmesi mümkün değildir. Biz Kadın Çalışmalarını İzleme Platformu olarak, Özgecan gibi daha nice şiddet yoluyla öldürülmüş kadınların katilleri hak ettikleri cezaları alıncaya ve devlet kadını şiddete mahkum eden karanlığı ortadan kaldırıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”