“Muhalefet, anarşizmi savunur hale geldi”

AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa HAMARAT iç güvenlik paketi olarak adlandırılan, mecliste görüşmelerine başlanan yasa teklifi ilgili açıklamalarda bulundu.

Hamarat açıklamasında: “Türkiye’de, yüzde maske, elde molotof kokteyli ile sokakların ateşe verilmesini, kamu mallarına zarar verilmesini adeta savunan bir muhalefet anlayışı var. Biz bu ülkede yıllarca insanlara, kadınların inançları gereği başını kapattığını anlatamazken, ne ironiktir ki, bugün muhalefet, gençlerin yüzünü kapatarak, maske kullanarak elinde molotof kokteyli ile eylem yapmasını savunmaktadır. Biz, özgürlüklerin başkalarının özgürlüklerini kısıtlamadığı, birbirini dinleyen, anlayan ve karşılıklı empati kurabilen insanların yaşadığı bir ülke oluşturmaya çalışırken; onlarsa, özgürlük kullanımını, toplantı ve gösteri hakkı kisvesiyle, şişeye benzin doldurarak,  kamu mallarına zarar vererek, yakıp, yıkarak, vandallık yaparak, birbirlerine saldırarak adeta anarşizmi körükleyen, hatta teşvik eden bir yaklaşım içindeler.” dedi.

Hamarat açıklamasını şöyle sürdürdü: “Türkiye artık bunları aşmalıdır. Sırf AK Partiye muhalefet olsun diye, vandallığı, sokakları yakıp yıkmayı, kamu mallarına, esnafa zarar verilmesini adeta savunur duruma gelmeleri halkımızın gözünden kaçmamaktadır. TBMM’nde görüşmelerine başladığımız iç güvenlik paketi özgürlüklerin kullanımının istismar edilmesinin önüne geçilmesi bakımından elzem bir düzenlemedir. Bu düzenlemeye, MHP,HDP,CHP ve paralel yapının aynı argümanlarla karşı çıkmaları da manidardır.”

Bu düzenlemede; eylemlerde kamu mallarına ve esnafa verilen zararların, bundan sonra eylemcilerin ödemesi, Gösteri ve eylemlere silahla katılanlara 2,5 yıl ile 4 yıl arasında ceza verilmesi, Molotof kokteyli bundan böyle bir saldırı aracı sayılacak ve bu kapsamda cezalandırılması, Eylemlerde maske takanların cezalandırılması, nefret söylemi ve terör çağrısında bulunanların cezalandırılması gibi hususların yer aldığını belirten Milletvekili Hamarat şunları kaydetti:

“Bütün bu düzenlemeler, kamu düzeni ve güvenliği açısından önemli hale geldiği gibi özgürlüklerin gevenli bir şekilde kullanılması açısından da elzem hale gelmişti. Bu düzenleme vatandaşlarımızın toplantı ve gösteri hakkına müdahale değildir. Bu hak anayasal güvence altındadır. Burada bizim yapmaya çalıştığımız bu hakkın kullanımının istismar edilmesi, gösteri ve toplantı kisvesiyle sokakların yakılıp yıkılması kamu mallarına zarar verilmesinin önüne geçilmesi özgürlüklerin kullanımının yasal çerçeveler içinde güvence altına alınmasıdır.

Muhalefet bu konuda ne kadar direnirse dirensin, biz milletimizin gerçek gündemini, taleplerini ve beklentilerini gözeterek TBMM’nden bu düzenlemeyi geçirme kararlılığındayız.”