CHP FATSA İLÇE BAŞKANLIĞI BASIN BİLDİRİSİ 100. YILINDA ÇANAKKALE SAVAŞLARI
- Çarşamba, 18 Mart 2015
Dünyada eşi görülmemiş savunma karşısında kalan emperyalist güçler neye uğradıklarının şaşkınlığı içinde kaldılar.
İngiltere, Fransa, Avustralya ve Yeni Zelanda’dan oluşan güçler Gelibolu Yarımadasına çıkarma yapmışlardı. Buna zorunluydular. Çünkü 18 Martta deniz yoluyla geçemedikleri boğazı karadan geçip Osmanlıları 1.Dünya Savaşına katılmasını sağlamayı düşünüyorlardı.
Ancak bu tasarıları gerçekleşmedi. Boğazı geçemeyen emperyalistler, nereye çıkarma yapabiliriz diye düşünürken, Mustafa Kemal komutasında olan 57. Alay gereken yerlere mevzilenmişti bile. Düşman (Anzaclar) Arıburnu’na çıktığında kendilerinden daha zayıf Türk birliklerine karşı ağır kayıp vermelerine rağmen ilerlemeyi sürdürmüş, Conkbayır’da ise Mustafa Kemal’in direnişi ile karşılaşmışlardı. Eşsiz komutan, büyük devlet adamı, Mustafa Kemal işte burada askerlerine “düşmandan kaçılmaz, süngü tak” komutuyla onlara ölmeyi emreder. Daha sonra komuta ettiği 19. Tümenle bütün gün boyunca düşmanla kahramanca vuruşurlar.
Düşmanın, sayıca çokluğu, teçhizat ve ağır silahça üstün olması, Türk birliklerinin kuşatılma riskinden dolayı kademeli olarak geri çekilmelerine neden olmuştu. Gerek Arıburnu’nda Anzaclara karşı, gerekse Seddülbahir’de İngilizlere karşı olsun, Türk Kuvvetleri, Mustafa Kemal komutasında yaşamlarını ortaya koymuşlar, buna karşı emperyalistler bir gün de ulaşmayı hedefledikleri noktaya 9 ayda bile varamamış olmanın verdiği hayal kırıklığıyla geri dönmek zorunda kalmışlardı.
Çanakkale Savaşlarının nedenlerinin biri, her ne kadar Osmanlıları 1. Dünya savaşına katmaya zorlamak olsa da bir diğer asıl neden, boğazları geçerek Çarlık Rusyası’na ulaşmaktı. O günlerde Rusya’da işçi sınıfının Çar’a karşı ayaklanması gündemde idi. Avrupa’daki tüm krallıklar, Rusya’daki Çarlık rejiminin bozulması ile birlikte kendi imparatorluklarının çatırdayacağını duyumsamışlardı. Bu yüzden deniz yolu ile Rusya’ya geçip Çar’a destek olmalıydılar. Bu plan Çanakkale’de bozuldu. Geçemediler.
1917 yılında Bolşevik isyanı gerçekleşti. Lenin önderliğinde ki işçi sınıfı iktidara gelerek Sovyetler Birliğini oluşturdu. Çok değil birkaç yıl sonra Lenin, Kurtuluş Savaşımızda, bize silah ve teçhizat yardımı yapan tek ülke lideri olarak tarihteki yerini almıştır.
Bugün Sovyetler Birliği yok. Rusya egemenliği altındaki tim tüm cumhuriyetler özgürlüklerini birer birer ilan ettiler. Irk, dil, din ayrımı ve ayrıcalıkları dağılmalarının nedeni oldu. Birlikteliği Rusya başaramadı.
Ya biz! Türkiye Cumhuriyeti!? Çanakkale kahramanı, Kurtuluş Savaşı Komutanı, eşsiz insan, Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet dimdik ayaktadır.
Cumhuriyet devriminin getirdiği kazanımlarla bilinçlenen ulusumuz, her şeye rağmen dışta emperyalizme, içte ise irticaya ve mandacı iş birlikçilere karşı aydınların önderliğinde savaşını sürdürmeye çalışıyor.