“BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM”

Cumhuriyet Halk Partisi Ordu Milletvekili Mustafa ADIGÜZEL 1 Kasım seçim çalışmaları kapsamında Fatsa’da temaslarda bulundu.

İlk olarak Perşembe Pazarı esnafını ziyarete eden Adıgüzel, vatandaşlar ile uzun uzun sohbet ederek 1 Kasım seçimleri için destek istedi.

Gazetemize özel açıklamalarda bulunan CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, geçtiğimiz günlerde katıldığı canlı yayın programına Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz’ın telefonla bağlanması ile başlayan tartışmanın perde arkasını anlattı.

Ordu’da internet gazeteciliği yapan 2 maaşlı gazetecinin farklı bir algı oluşturmaya çalıştığını söyleyen Adıgüzel, troller aracılığıyla yapılmaya çalışılan algının başarısız olduğunu söyledi.

Bu işin peşini halk adına bırakmayacağını vurgulayan Adıgüzel; “Ordu halkına yapılan her türlü yanlışta milletvekili olarak müdahalede bulunacağını ve bu işin peşini bırakmayacağını” ifade etti.

“Seçmen oldukça bilinçli”

Seçmenin oldukça bilinçli olduğunu ve bu durumun 1 Kasımda sandıklara yansıyacağını söyleyen Mustafa Adıgüzel; “Fatsa’da yaptığım seçim çalışmalarında görüyorum ki; şahsımıza ve partimize olan ilginin ve sevginin her geçen gün artıyor. Genel Başkanımız bizlere vatandaşla buluştuğumuzda koalisyon süreci ile ilgili her şeyi anlatmamızı söyledi. Ama görüyorum ki seçmen oldukça bilgili ve bilinçli” dedi.

“Koalisyon kurulabilirdi”

Biz halkımızı sağduyuya ve kendi geleceğine sahip çıkmaya davet ediyoruz ifadesinde bulunan Adıgüzel; “Biz Sayın Cumhurbaşkanına 390 milletvekilini koalisyon yapmak için verdik. Geniş tabanlı, herkesi kucaklayan, hatta anayasa yapabilecek bir koalisyon hükümeti kurulabilirdi. Ama Cumhurbaşkanımız her şey olsun, her şeye ben tek başıma karar vereyim istiyor. Bu zorlama, ülkeyi krize sokacak. Bu ülke birilerinin hırsı ile kendi gelecekleri doğrultusunda kurgulanacak bir ülke değildir” dedi.

“Tüm söylemlerim belgeye dayalı”

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel Altaş TV’de katıldığı canlı yayın programında Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz’la girilen polemik üzerine açıklama yaparak; “Dün gazeteci yazar Ahmet Hakan’a bir saldırı oldu. Bu bir fiziki baskıydı. Geçtiğimiz günlerde canlı yayında açıklama yaptığım esnada Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz’da aynı baskının psikolojik olanını yaptı. Kendisi daha önce aynı programda benimle ilgili sözler sarf etmişti ve bana cevap hakkı doğmuştu. Onun yaptığı programa ben telefon bağlantısı yapmamıştım. Enver Bey benim yayında olduğum programa bağlanmak isteyince ben de eşitlik olsun diye programıma almak istemedim. Hakkını, hukukunu daha sonra kullanıp cevabını versin istedim” dedi.  

“Yayından kaçan Enver Bey değil mi?”

Belgelere istinaden yüzü kızaracak kişi Enver Bey’in ta kendisidir diyen Adıgüzel; “Yanımdaki Genel Müdür Doğan Bey ile bu tehdide neden aldırış ediyorsunuz, benim süreme gasp ediliyor, süre eklemesi yapacak mısınız, tarafsız olacak mısınız diye gayriihtiyari bir tartışma içerisine girdim. Prosedür gereği canlı yayına telefonla bağlanma hakkının olduğunu söyleyince geri yayına döndüm. Bu süre sadece iki dakika sürdü. Bunun ardından benim yayından kaçtığımı iddia ettiler. Bu süreçte birisi kaçmışsa, telefonda bekle dediğim halde, medeni bir tartışma olacak beklentisi ile sözünü kesmediğim, konuşması bitince telefonu kapatıp giden Enver Bey değil midir? Programa tehdit ile o kadar hücum etti ki, tutun kamerayı yüzü kızarmış mı diyerek kameramanlığa soyundu. Bizim yüzümüzün kızarmasına bir sebep yok. Belgelere istinaden yüzü kızaracak kişi Enver Bey’in ta kendisidir” dedi.

“Farklı bir algı oluşturmaya çalıştılar”

Bazı basın kuruluşlarının yaşanan olay sonrası farklı bir algı oluşturmaya çalışıldığına değinen Adıgüzel; “Bu konuyu, Ordu’da maaşlı iki internet haber sitesi bilinçli bir şekilde, troller vasıtasıyla farklı bir algıya çektiler. Benim bu algının oluşmasından yöne bir sıkıntım yok. Ben orada esas problem olan konuların kapatılmasından rahatsızım. O yayında bahsettiğim su ve yol ile ilgili ciddi sıkıntılar var. Enver Bey bu konuyla ilgili teknik bilgiye sahip olamadığı için topu OSKİ’ye attı. Sonra OSKİ’de sular temiz diye işin içinden çıkmaya çalıştı. Bu işin peşini halk adına bırakmayacağım. Bu halka yapılan her türlü yanlışta milletvekili olarak ben müdahale de bulunacağım. Benim kimse ile kişisel bir çatışmam olamaz. Ben milletvekili olmamın gereğini yapıyorum” diyerek açıklamalarına son verdi.