Bilgiç: “Bu ülke Bankalardan ve NATO’dan kurtulmadığı sürece düzlüğe çıkamaz”

Saadet Partisi Ordu Milletvekili Adayı Muammer Bilgiç, 19 Eylül sabahı Gülyalı ilçesinden başlattığı seçim çalışmalarını kesintisiz devam ettiriyor.  Akkuş, İkizce ve Çaybaşı ilçelerinde de esnafla ve halkla birebir görüşmeler yapan Bilgiç, Ünye’de de adım adım tüm şehri dolaşıyor. En son Ünye Akkuş-Niksar Caddesinde esnaf ile kucaklaştı.

Bilgiç, çalışmalarıyla ilgili olarak gazetemize yaptığı açıklamada, “ Biz Meclis’teki dört parti ile değil ekranlarla ve manşetlerle yarışıyoruz. Ordu ilinde her evde, iş yerinde, çalışma ofisinde en az bir televizyon var. Neredeyse tüm kanallarda dört parti ve biri cumhurbaşkanımız olmak üzere beş siyasi gösteriliyor. Adeta insanlara dört seçenekten biri dayatılıyor. Partimiz yok sayılıyor. Biz, 7 Haziran seçimlerinde Ordu ilinde en çok oyu alan dördüncü partiyiz. Meclis dışındaki muhalefetin en güçlü partisiyiz. Bu yok saymalar sözümüzün kitlelerle ulaşmasını engellemek içindir.” dedi.

Kim hangi partiye oy veriyorsa iyilik güzellik olsun diye oy veriyor diyen Muammer Bilgiç; “Kimse kötülük olsun istemiyor. Herkes iyilik olsun istiyor. Ak Parti'ye oy veren, CHP'ye oy veren, MHP'ye oy veren, HDP'ye oy veren, ÖDP'ye, Vatan Partisi'ne, Komünist Parti'ye ya da ESP'ye oy veren iyilik olsun, güzellik olsun istiyor. Biz de iyilik ve güzellik olsun diye Saadet Partisi'ne oy veriyoruz. Ve Saadet Partisi’nden aday olduk.” Dedi.

Bu ülkede iyilik ve güzellik olsun istiyorsak iki zararlı şeyden kurtulması gerektiğini söyleyen Aday Bilgiç; ”Birincisi bankalar. Bankalar, para satıyorlar; ekmeğimizi, emeğimizi, alın terimizi, geleceğimizi çalıyorlar. Bu tefeciliktir, yasal tefeciliktir. İkincisi NATO. NATO, üzerinde yaşadığımız coğrafyaya kan ve gözyaşı getirmiştir, bütün terör hadiselerinin arka planındadır. Yeryüzünde ki sömürü sisteminin teminatıdır. Şimdi Meclis'te dört parti var. Dört genel başkan. Ne bankalara ne de NATO'ya dair en küçük bir eleştiri getiremiyorlar. Tek kelime söyleyemiyorlar.” Şeklinde ifade etti.

Meclis’te yer alan dört parti arasındaki polemiklerin bir gölge oyunu olarak nitelendiren Bilgiç, “Olup bitenler bir Hacivat- Karagöz oyunudur. Bu oyundaki tüm kuklaların ipini aynı el tutar. Ekranlarla geniş kitleler bu oyuna kilitlenirken emeğimiz, ekmeğimiz, alın terimiz ve geleceğimiz faizci kapitalist düzen tarafından çalınmaktadır. İnsanımız ana haber bültenlerinde olup biteni izlediğini sanmaktadır. Bu ülkenin geleceği, olup bitenleri konuşarak değil, olması gerekenleri planlayıp yaparak kurtulur. Kaostan çıkışın yolu kaosu değil, ne hedeflediğimizi insanlara anlatmaktır.” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Herkes için iyilik ve güzellik olsun diyerek yola çıktıklarını anlatan Bilgiç, “7-24 değil, 7-25 çalışıyoruz. Çevre mahallelerden üst katlardaki çalışma ofislerine, eğlence merkezlerinden fırınlara tüm şehri gece gündüz dolaşıyoruz. Ekranların ve uslusal basının uyguladığı ambargoyu bu şekilde aşmanın gayretindeyiz. Tüm apartmanları kapı kapı dolaşmaya devam edeceğiz.  31 Ekim akşamı propaganda yasağı başlayıncaya kadar mümkün olan her yolu deneyerek insanlara sesimizi duyuracağız. Bu ülke hepimizin ve biz çocuklarımızla botlara binip Ege adalarına ulaşmaya çalışan insanların çaresizliğine düşmek istemiyoruz. Bu ülkenin komşu ülkelerin halklarını bu çaresizliğe itmesine de razı değiliz.” şeklinde açıklamasını bitirdi.