30 Nisan 2024

FINDIK KABUĞU

  • PDF
     Fındık, özellikle karadenizin kıyı illerinde yetişen ve tarımsal ihracatta en önemli yer tutan ürünümüzdür. Ürün verimliliğini iklim koşulları belirler ve bu ürünün maalesef devlet politikası yoktur. Ürün doğa ile başbaşadır. Üretici ağzını açsa, siyasiler doğrudan gelir desteği verdik derler. Verilen desteklemeyle üreticinin oyları satın alınmaya çalışılmakta olup girdileri her yıl artmasına rağmen şu anki fındık fiyatları 2014 yılının oldukça gerisindedir. 
     Üretimin, verimliliği iller arasında büyük farklılıklar göstermektedir. Örneğin fındığın en çok üretildiği Ordu’da dekar başına ürün ortalaması 66 Kg iken, Sakarya’da 167, Kocaeli’nde 162 Kg dır. Bu da Orta ve Doğu Karadenizli üreticilerinin dekar başı verimi olarak diğer illerle rekabet edemeyeceğinin göstergesidir. Çünkü onların üretiminin çoğu taban arazi dediğimiz yerlerde yapılmaktayken bölgemizde dağ bayır dediğimiz eğimi oldukça fazla arazide yapılmaktadır. Arazi yapısından kaynaklanan verim düşüklüğüne rağmen artı bir maliyet artışı da vardır. Daha doğrusu onların bahçeleri fındık ürünü almak için dikilirken, bizimkilerin bilmeden de olsa önce erozyonu önleme, sonra ürün verme gibi görevi vardır.
     Esas dikkatin çekilmesi gereken noktalardan biri de erozyon sorunudur. Orta ve Doğu Karadenizli üreticilere eğimli araziler için erozyonu önleme desteği verilmelidir. Fiyat istikrarı sağlayamayan iktidar milletvekilleri ve Ziraat odaları hiç olmazsa bu konuda kamuoyu yaratarak konuyu gündeme taşımalıdırlar.                                                                                                                                          
     Kasım 2015 seçimlerinde AKP’nin Türkiyede oy ortalaması 49,5 iken, fındık üreten on dört ilden aldığı oy ortalaması 60.8 dir. AKP bu illerden 47, CHP 15 ve MHP ise 3 milletvekilliği çıkartmıştır. Üreticiye ve fındığa sahip çıkması gereken AKP’dir, çünkü çözüm merciidir ve fındık üreticilerinden aldığı oy oranı Türkiye ortalamasından 11,3 puan daha fazladır. Üreticinin onlara gerekli desteği verdiğini sayılar, fındığın sahipsizliğini ise fiyatı gösteriyor. Fetö yapılanmasında olduğu gibi fiyat istikrarsızlığını da muhalefete yüklemesinler sonra.
     Hükümet yetkilileri  ise “Yeni bir önlem paketi hazırlanıyor, tekelleşmenin önüne geçilecek, ürününüzü satmayın bekletin, bu rekolteye göre fındık fiyatları artacaktır” gibi alışık olduğumuz açıklamaların ötesinde bir şey yapmamaktadırlar. Özellikle Tarım Bakanının ürün fiyatlarını rekolteye bağlaması tarımda olduğu gibi fındıkta da devlet politikasının yoksunluğunun ifadesi olup ciddi söylemler değildir.
     Üretici seçim zamanı yinede  “Bir fındığın içini yar senden ayrı yemem” diyecekse de yapılacak çok şey yoktur, kendisi bilir! Kimilerine istediğini verenler bir seferde üreticinin istediğini versinler! Vermiyorsa da fındık kurdunu açıklasınlar, yoksa kurdu içeride mi? Dış girdisi olmayan fındık ihracatından elde edilen gelirin yüzde onu gibi bir miktarıyla yetkilendirilmiş bir fiskobirliğin alımları desteklense, fiyatlar uçar.
     Bu işler devlet politikasıyla olur, fındık tanıtım grubunun ve sindirilmiş olan Ziraat odalarının sloganı ile olmaz. Olur diyorsanız aganigi maganigi...!
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde