Yerel seçimleri almak için oluşturulan,

   Kime ne fayda sağladığı bilinemeyen, 

   Sınırları içinde bol reklam, az iş yapan,

   Esnafı canından bezdiren,

   Emlak vergilerini iki kat arttıran,

   Çevre temizlik vergilerini kat kat katlayan,

   Tabela, ilan ve reklam vergilerinde rekor kıran,

   İlçe belediyelerini işlevsiz kılan, 

   Hizmet alamamanın korkusuyla seçilmişlerinde sesini kısan, 

   Kendi adını büyük yaparken insanların ekonomisini küçülten,

   Yasasında en az 750 bin nüfus olmalı denilen (TÜİK verilerine göre 2013 nüfusu 731.452)  ama bu nüfüsu hiç yakalayamayan ve nüfusu yetmediği halde hile ile BÖYÜK olan küçük şehir.  

   Üç yıla yakın zamandır orta refüjlere çiçek dikip, peyzaj yapmaktan başka ciddi bir icraat göremedik. İhalesi yapılan 752 km asfaltın ne kadarı bitti bilemiyoruz. Mahalle yollarında arasıra iş makinalarını yolları traşlarken görmenin ve kimi yerlerde sadece virajlara asfalt dökmenin ötesinde bir şey göremiyoruz. O kadar işleri il özel idaresi de yapıyordu, karşılığında ise insanları ekonomik olarak canından bezdirmiyordu. Ama Sezar’ın hakkı Sezar’a defin işlemlerini iyi yapıyorlar!

   Daha iyi hizmet gelecek deyip kapatılan belde belediyeleri sonucu beldelerin tek mahallede toplanması, sonra hizmet yapılamıyor diye beldelerin yeniden eski haline yakın duruma getirilerek tekrar mahallelere ayrılması olgusu yerel yönetimlerin hizmet iflasından başka bir şey değildir. Ama haklarını verelim, havaları yerinde!

   Seçim sıkıntınız olmayan millet vekili sayısı sayısı beş olan illerden, Adıyaman , Afyon, Sivas, Tokat ve Zonguldak’ı da niçin büyük şehir yapmadınız? Kıl payı kaybettiğiniz Zonguldak ilinin dışında yerel seçimlere rahat gittiniz, Ordu piyango beklerken amorti bile çıkmadı! Ekim ayında başladığınız su şebekesi işine Nisanda başlayıp kışın Fatsa’yı çamurdan kurtarmayı bile planlayamadınız. Olsun su gelecek ya!

   İlimizin dağınık ve hizmet götürmenin zor olduğu coğrayasına birde tek merkezden planlama eklenince eskiyi arar olduk. Az iş çok reklam, durmak yok insanları canından bezdirmeye devam! BÖYÜKşehirle büyüye büyüye iki seksen uzadık! Ya bizim küçük şehiri sorarsanız önce Allah’a emanet, sonra evlere şenlik, sonra da Ayazlı’dan gelen parfüm! kokuları eşliğinde rastgele park eden araçlar ile kışın çamuruna teslim.

   Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Ordu Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanına soralım, yerel yönetimin işlevsizliği de BİMER’e yazılıyor mu? BÖYÜKşehir olmaz olaydın, diye yazabilirmiyiz?