30 Nisan 2024

YAŞASIN KÖTÜLÜK

  • PDF
    Ordu’da, kentin türküsü olan “Tabya başında üç kız yan yana” türküsünden esinlenilerek yapılan üç kadın heykelinden biri, başı gövdesinden ayrılarak tahrip edildi. Bu heykeller daha öncede saldırıya uğramıştı. Büyükşehir Belediye Başkanı, toplumun genel algısı, örf ve adet, ahlaki duyarlılık dikkate alınmak suretiyle! daha önce beş heykeli bulundukları park ve caddelerden kaldırarak Taşbaşı Kültür Merkezi (Taşbaşı Kilisesi) bahçesine taşıtmış, halktan uzak küçük bir alana yerleştirmişti. Anlaşılan heykellerin tayini çıkmıştı! 
“Ordu’nun derelerini” HES ler yüzünden kaybettik. Heykeller ile Tabya başında üç kız yanyana” yı da sanat düşmanlığı yüzünden yok edelim! Gördüğü yel değirmenlerini dev sanıp savaş açan Don Kişot’un yanında bile cüce kalırken, heykelin tahrip edildiği ilimiz turizm merkezi mi olacak?
 
    Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Anadolu'ya gelişini simgeleyen ''İlk Adım ve Atatürk Anıtı''ndaki  gençlerin heykellerinin muzır oldukları gündeme geldi ve 1982'de Samsun'u ziyaret eden dönemin Devlet Başkanı Evren'in talimatıyla, çıplak oldukları gerekçesiyle kaldırıldı.        Heykeltraşının ‘özgürlük ve barışı'' simgelediğini söylediği heykeller, aradan 18 yıl geçtikten sonra, Kültür Bakanlığı'nın talimatıyla 2000'de tekrar eski yerine yerleştirilerek 18 yıl sürgünden sonra berat etti! Kaldırtan ise nü resimleri ile piyasa yapıyordu! 
    Gökçek, Altınpark'taki Mehmet Aksoy'un “Periler Ülkesinde” adlı eserinin orgazmı anlattığını ileri sürerek, "Böyle sanatın içine tükürürüm" diyerek heykeli kaldırdı. Olay mahkemeye gitti ve mahkeme heykelin tekrar yerine konmasına karar verdi. “Periler Ülkesinde” kaldıranın yüzüne tükürük gibi patladı!
    Babaeski’de ise Fatih Sultan Mehmet'in atının cinsiyeti ortalığı karıştırdı. At erkek mi dişi miydi? Sorun buraya indirgenmişti ve o günden beri heykelin sesi soluğu çıkmadığına göre aklını sadece cinsiyete kullananlara göre at tacize kurban gitmiş olabilir! 
    Düziçi ilçesindeki heykelde, Karacaoğlan’ın elinde bulunan saz parçalandı. Belediye Başkanı  tarafından yaptırılarak yerine konuldu. Belki de sazın sapını müstehcen olarak algılamışlardır! 
 
    Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından babalar gününde bir parka yerleştirilen ''Babalarımıza Saygı Anıtı'', iki kez tahrip edildi. Bunun üzerine anıt, bir süre sonra “babalar gibi” kaldırıldı. Bunlarla başa çıkmak için mafya babası mı olmalı? 
    Trabzon belediye başkanı Olimpiyat Anıtı’nın yanı sıra, kentin simgeleri sayılan kemençe maketi ve hamsi yontusuyla Boztepe’deki ışıklı Atatürk profilini de kaldırdı. Uşaklar... hamsiyi kemençe eşliğinde kavağa çıkarttı!    
    Heykele ‘ucube’ ve “böyle sanatın içine tükürürüm” demek, aşağılamak ve hor görmektir. Ülkemizde heykellerin kaderi saldırıya uğramak, yerinden kaldırılmak, depoya atılmak, hakarete uğramak ve çalınırken hep ortaktır. Heykellerin ve sanatın ateşi kaldırılarak, kırılarak söndürülmeye çalışıldı ama ekonominin ateşi sönmüyor! 
 
    Heykel karşıtları örf ve adetlerimiz ile milli ve manevi değerlerimize uygun değildir diyerek aynı dilden savunma yapanlardır! Günden güne artan çocuk tacizleri ve kadına şiddet ile yolsuzluklar, anılan değerlerimize uygun da heykeller mi uygunsuz?
 
    Bakalım savunmasızların başına daha neler gelecek. Şimdi Avrupa Parlamentosu temalı bir heykel yapmalı ve akabinde parçalamalıdır, tam zamanı! Kahrolsun estetik ve sanat, yaşasın kötülük...
 
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde