30 Nisan 2024

SANDIK!

  • PDF
Anadolu’da genellikle genç kızların içine çeyiz koydukları tahtadan yapılan sandık, dört köşe ve kapaklı ev eşyası olup yaşantımızda da yerini almıştır. Örneğin: Rüyada dolu sandık görmek; bolluk ve zamanla gerçekleşecek bir zenginliği, boş sandık görmek ise; fakirlik çekmeyi, sandığın içindeki eşyayı bir başkasına vermek yada satmak da; gizli kapaklı işlerin gözler önüne serileceğinin ve yapılan kötülüklerin karşılığının fazlasıyla ödeneceğinin işaretidir. 
Sandık, ayrıca seçimlerle de sürekli anılmıştır. İnsanlarımız artık rüyalarında bile bolluk, bereket ve zenginlik işareti olan dolu sandığı göremez iken, özellikle 1950’ li yıllardan beri kandırılıp dolu gibi gösterilen sandıklarında boş olduğu görülmüştür.
Hele dolu sandığın içindekileri satmaya başladıklarından beri işlerin toplum tarafından öğrenilmesi sonucu yapılanların da karşılık bulacağı kaçınılmazdır. Özellikle KİT’lerin fütursuzca satışıyla artan işsizlik ve rekabet ortamının aleyhimize dönmesi dolu sandığın boşaltılmasının karşılığıdır. Bunları başta iç ve dış güvenlik olmak üzere ekonomideki patinajlarımız ile onlarca temel konudaki rahatsızlıklarımız ve bilgisizlikten kaynaklanan tutarsızlıklarımız göstermektedir. 
Ulusal bir tarım politikası olmayışından dolayı canlı hayvan ile saman ithali ve bizde 2.75, İtalya’da ise 8 Euro’ya satılan fındık, kapağı açık sandıklar ile ambara dadanan farelerin varlığındandır! 
Ben sandıktan çıktım istediğimi yaparım gibi tezler yanlış olduğu gibi Allah korusun felaketlerinde başlangıcı olabilir! Sandıklar, popülist politikalar ile doldurulduğunda kaos ortamları ve din sömürüsüyle doldurulduğunda da gericileşme kaçınılmazdır. Sandıkların özgürlük, adalet, gelir dağılımı eşitliği ve çağdaş eğitim ile doldurulması demokrasiye de işlerlik kazandıracaktır.  
Eflatun’un binlerce yıl önce söylediği “Güzel sözlü demogoglar, kötüde olsa başa geçebilirler. Oy toplamasını bilen herkesin, devleti idare edebileceği zannedilir.”  Cümlesi dolu sandığa rüyamızda bile hasret kaldığımızın uyandığımızdaki karşılığı olsa gerek. 
Kadınlarımız sandığı her açtıklarında yada başına gittiklerinde seçme seçilme hakkıyla eşit insan olma onurunu vereni anımsasınlar. Fransa ve İtalya’da 1946’da, İsviçre’de 1973 yılında verilen bu hakları Avrupa ülkelerinden önce 5 Aralık 1934 yılında milletvekili seçme seçilme hakkıyla Atatürk tanımıştır. Artık, bu hakların nasıl verildiği ve  kıymeti bilinmelidir! 
Eskiden gelin sandığının üstüne oturan çocuklara verilen bahşişlerle bu işin olmayacağı aşikardır. Yoksa çok daha  efelene efelene “Sandık üstünde sandık” türküsünü söyleriz! 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde