“Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı” olan PISA, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından üçer yıllık dönemler hâlinde, 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren bir araştırma projesidir.  

    OECD 2015’de yapılan sonuçları açıkladı. Türkiye, matematik, fen bilimleri ve okumada teste alındığı sınavda 2012’deki sınavın da gerisinde kaldı. 72 ülkede uygulanan ve öğrencilerin okuma becerileri, matematik ile fen bilimleri alanlarındaki seviyelerinin ölçüldüğü sınavlarda, Türk öğrenciler fen bilimlerinde 52., okuma becerilerinde 50., matematikte ise 49. sırada yer aldı. Türkiye, üç ders alanında da OECD ortalamasının bir hayli gerisinde kaldı. Türkiye Kıbrıs Rum Kesimi, Moldova ve Arnavutluk’un hemen ardında yer alırken, başarı ortalamasında geçen ülkeler ise Trinidad Tobago, Tayland, Kosta Rika ve Katar oldu. Böylece, çağdaş eğitimi terk edip din eksenli eğitime yönelmemizin sonuçları da tescil edilmiş oldu! Eğitim, ulusallık, proje, iyi yetişmiş kadro, süreklilik, donatımlı alt yapı, kaynak vb ister. Eğitim siyaset ve cehalet istemez. Uzun yıllardan beri ülkenin geleceğini yetiştirme yerine siyasetin geleceğini yetiştirmeye odaklanmış bir sistemden iyi sonuç beklemek güneşin doğudan batacağını beklemeyle eşdeğerdir!

    Geçmişte bilgi birikimi önemini korurken, günümüzde bilgiye hızlı erişim ve öğrenebilme yeteneği önem kazanmıştır. Onun için yüksek kaliteli eğitim hizmeti standartlarına ulaşmak zorundayız.

    Eğitimsizliğe bağlı olarak, gelişmemiş dünya ülkeleri rekabet ve üretkenlik konusunda beklenen atılımları gerçekleştiremedi.  Aydınlarının bir çoğunun vizyon olma düşüncesini soğuttu. Birşeylerin modası geçmiş oldu ve “Banyo suyu ile bebeği de döktüler” ve de üçüncü dünya ülkeleri adını aldılar. Maalesef Köy Enstitülerini kapatmakla bizde eğitimi suya döktük! Bir sorundan kolay çıkış, o soruna tekrar geri götürür.     Ülkemizde onun için hep sorun yaşamıyormuyuz? Bu sorunlar ancak eğitilmiş toplum ile çözülür.

    Eğitimi dünya standartlarına çıkararak ve çağdaş eğitimin  bütün yapısal zorunluluklarını yerine getirmek görevi hükümetlerindir.                                                                                                       

 

    Eğitimde İtalya’daki Pisa Kulesi gibi her yıl yan yatıyoruz. Kule yapılan çalışmayla kurtarıldı ama bizim eğitim sistemimiz bu anlayışla gittikçe daha çok yan yatar!