2016 Yılı dünyada küresel çatışmaların, ekonomik amaçlı açık ve örtülü savaşlar ile her zaman ki gibi haksız ama güçlünün kazandığı yıl olarak tarihdeki yerini aldı. Belli ki giderken de acıyı, gözyaşını ve terörü yine götürmediğini 2017’nin ilk saatlerinde 39 can alarak gösterdi. 2016 yılı iyi dileklerimize rağmen bizi kandırdı. Özellikle 15 Temmuz darbe girişimiyle ülkeyi kaosa çevirdiği için, terör örgütlerinin  periyodik katliamlarından, ülkemizi sınır ötesi savaşlara sürüklediğinden, turizm gelirinin onlarca milyar dolar eksilmesinden ve bu gibi bir sürü başarısızlıklarından dolayı suçlusun eski yıl! Nasıl olsa sen gittin ya her suçu ve başarısızlığı da sana yükleyeceğiz gitsen bile kaçışın yok ama seni deşifre edecek gücümüz de yok. Çünkü büyüklerimizden böyle öğrendik!

  Yeni yıl için önemli günlerde olduğu gibi her insanın altına imza atacağı güzel ama bizde yeşeremeyen dilekler sunuldu.

Örneğin;

Sevgi, mutluluk ve sağlık,

Demokrasi ve barış,

Temel hak ve özgürlüklerin yaşam alanı bulması, 

Emeğin karşılığının alınması, 

Aydınlık bir Türkiye’de kardeşlik duygularının yeşermesi,

Adaletsizliklerin son bularak haksızlıkların ortadan kalkması,

Ve laik cumhuriyetin yaşatılarak terörün sona erdirilmesi gibi, gibi.. gibi...

Bizler ise her yıl bıkmadan usanmadan yönetenlerin hayata tutundurmadıkları  prematüre dileklerimizi sunmanın ötesinde etkili olamadık. 

 Köyün yaşlı semercisi ölmüştü. Bütün eşekler köy meydanında toplanıp, sevinç içinde oynarken duvar dibinde düşünen yaşlı ve hasta bir eşeğin yanına giderler.

-“Haberin yok herhalde, semercimiz öldü”dediler.

-“Ne olmuş öldüyse?”

-“Artık sırtımız yara bere olmayacak, özgür olacağız”

-“Nasıl bir özgürlükmüş bu!”

-“Semerci olmayınca artık sırtımıza semer yapılmayacak, kırda bayırda istediğimiz gibi dolaşacağız…”

-Yaşlı eşek gülmüş:

-“Şaşarım aklınıza”demiş. 

-“Bugün sevinçle tepineceğinize, aslında yas tutmalısınız. Usta iyi kötü sırtımızın ölçüsünü biliyor, bizi rahatsız etmeyecek semerler yapıyordu. Yarın bir acemi semerci getirirler, sırtınız yaradan kurtulmaz. İyisi mi siz semerciden değil, eşeklikten kurtulmanın yolunu arayın. Eşek kaldıkça, sırtınıza bir semer yapan bulunur.” 

 Kıssadan hisse. Biz de geçen yıl felaket geçti diye yeni yılın iyi şeyler getireceğine peşin sevinmeyelim. Bazı ön yargılardan kurtulamayınca insanlığın evrensel boyutlarından yararlanamadığımız bir yılı daha bıraktık. Ben karamsarım, geçen yılı sakal ve bıyık bırakarak geçirenler yeni yılı da bıyık uçlarını kıvırmayla geçirilerse biz yine yandık... 

 Ümidi olanların yeni yılı kutlu olsun...