30 Nisan 2024

BOŞ VER EVETİ HAYIRI !

  • PDF
      Bir an yapılacak referandumu unutalım. Fatsa’da belediyenin bitişini aynı zihniyetin de ülkeyi yok edişini çaresiz izliyor ve görüyoruz. Temizlikten tutun da ana caddelerden ara sokaklara taşan taşıtların rastgele park ettiklerini, şehir içinin off road yapılacak durumda olduğunu,  hastane yolunun bile dokuz aydan beri yapılmadığını, Yalıköy mahallesi yolunun iki aya yakın zamandır bir heyelan yüzünden açılmadığını ve Efirli’deki köprünün halen bitmediğini görüyoruz. Bunlar yerelde neyse, genelde de aynı. Kaynak sıkıntıları ile aşırı borçlar ve tükenen krediler yüzünden “Varlık Fonu” oluşturularak yeni bir “Düyun-u Umumiye” miz  oldu. Fatsa neyse Türkiye aynısı, anladınız mı? Sonuç iflas...
      Yanlış  politikalar yüzünden dünyadan soyutlandık. Demokrasiden nasiplenmemiş ve diktatörlükle yönetilen dünya ülkelerinde itibar arıyoruz. Suriye’de ki “Fırat Kalkanı” harekatı Rusya’nın elverdiği, ABD’nin konuştuğu kadarsa bizim caydırıcı gücümüz de yok hükmündedir.
       Ülkeyi yönetenler hayır oyu kullanacakları terörist ve kendi büyüttükleri 15 Temmuz darbecileriyle eşdeğer görüyor. Referandum sonucunda yüzde kırk dokuz hayır oyu çıkarsa bu kadarlık kesim terörist olarak işlem mi görecek? Böyle bir yaklaşım olur mu? Referandumda kim ne verirse versin hepimiz T.C. vatandaşıyız ve bu topraklarda beraberce yaşayacağız. Bu şekilde algı yaratmak tehlikeli bir söylem. Kaldı ki teröristlerle masaya oturanları ve onları devlete yerleştirenleri halkımız çok iyi biliyor.
      Sn. Bahçeli, “Referandumdan sonra hayır diyenler kaçacak delik arayacaklar” derken insanları kedi-fare ikilisi gibi ezeli düşman görüp bir teşekkürü daha hak etmiş oldu! Sanırım AKP’lilerden aldığı teşekkürü doktorasını bitirene kadar öğrenim hayatı boyunca almamıştır! 
      Devletin bürokratları, Bilecik’ten “hayır” oyu verecekler için ağıza alınmayacak “namussuzlar, hırsızlar, darbeciler, Amerikan uşakları” gibi yakıştırmalar yaparken, İrfan Değirmenci hayır oyu vereceğini açıkladığından dolayı çalıştığı televizyon kanalından kovuluyor ve Sn. Akşener’in Çanakkale konuşması engellenmek isteniyor. Sözde bazı din adamları da “hayır” diyenler şeytandır diye bağırıp duruyor!
      Sn. Başbakan “Kaval elin yel Allahın, üfle evlat üfle “ diyor. Ama kavalda nefeste, en önemlisi ülke bizim. Zararlı ışıkları söndürüne, nefesimizi tüketene kadar üfleyeceğiz. Akademisyenler üniversiteden atılıyor, gazeteciler cezaevinde yatıyor, demokrasi komaya girmiş halde eşit olmayan bir oylamaya doğru gidiyoruz. 
      Terör, iç ve dış borçlar, işsizlik, kadın cinayetleri, çocuk tacizleri onbeş yıl öncesinden az mı? Dinin siyasal sömürüsü olanca hızıyla devam edip, silahlı kuvvetlerin itibarı yok edilmiş ve eğitimin kalitesi ile akademisyenlerin cübbesi ayaklar altında. Demorasi ve hukuk devletine vurdukları  prangaları bileğinde hissedenleri ve dün bağırıp kafa tuttuğunuz ülkelerden bu gün özür dilemeler... gibi işte bunları oylayacağız. 
      OHAL şartlarında yapılacak bir oylamanın meşruluğu tarih önünde de tartışılacaktır. Oldu olacak bir kararnameyle hayırcıları Varlık Fonu’na devretsinler! 
      İşte, referandumun adaleti böyle devam edip 
gidiyor.....!
Son Güncelleme: Çarşamba, 15 Şubat 2017 07:13
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde