Beka; Kalıcılık, ölmezlik, bağımsızlığı içinde var olma biçimi ve varlığını sürdürmesidir. Bekasızlık; Sonu olan, geçici, devamlı olmayandır. İstikrar ise; Düzenlilik içinde sürüp gitme, kararlılık, oturma ve yerleşmedir.

      Her ülkenin olduğu gibi bizimde sürekliliğimizi isteme hakkımız vardır, onun için mücadele ederek varlığımızı sürdürmek de vatandaşlık görevimizdir. Bu devamlılık, kardeşçe, birlikte ve uyumlu yaşamanın yanında yönetenlerin görevlerini adil bir şekilde yapması ve ülke yararına tavır sergilemelerinden geçer. Ülkenin bekası ve istikrarı kaderde, kıvançta, tasada beraber olmaktan, milli birlikten, hak ve hukuktan, herkese eşit yurttaş muamelesi yapmaktan, gelir dağılımı adaletinden, üreticinin alın terinden, ülke kaynaklarının israf edilmemesinden vb gibilerden geçer. 

     Her seçim öncesi biz olmazsak terör olur, istikrar bozulur söylemlerinin içinin ne kadar boş olduğunu Manisa AKP il başkan yardımcısı “Eğer yüzde 50’yi geçemezsek ve bu referandum oylamasında başarısız olursak iç savaşa hazır olun.” diyerek itiraf etti. Bu, terör örgütünün söylemlerinin de üzerinde ağır bir tehdit ve korkunç bir ifadedir. “Dervişin fikri neyse zikri de odur” mu diyelim yoksa hemşehrisi ve şu sıralar dut yemiş bülbüle dönen Bülent Arınç’ın, “Kurban olduğum Allah verdikçe veriyor” söylemiyle mi eşleştirelim!

     Pamukkale Milli Eğitim Şube Müdürünün sosyal medyada ki, “İlk kez ülkemizi geri almak için bu kadar yaklaştık. Bu 90 yıl sonraki ilk dönüm noktamız” paylaşımı, istikrarsızlığı ve beka sorununu yabancılara bırakmadığının kin ve nefret ile gözü dönmüşlüğünün ifadesidir. Bu kişi doksan yılın hesabı yerine son yıllarda okullardaki tacizleri araştırıp yazsa ülkeye faydası olurdu!  

     Bir Cumhuriyet savcısı da referandumda “Sandıkta hayır diyecek olanlar PKK ile aynı muameleyi göze alıyorlar demektir. Küsmece yok.” Tehditi paylaşıyorken adaleti siyasetin emrine veriyordu!

     Gelelim beka ve istikrar sorununa; Fındık üreticisi üç yıl önce on beş liraya sattığı ürünü girdi fiyatlarının da yükselmesine rağmen on liraya satıp ve üç buçuk milyon Suriyeliye edilen masraf yirmi beş milyar doları bulmuşken Suriyelilere istikrar ve beka, bizim işsiz gençlerimize ve topluma istikrarsızlık ve bekasızlık! Buğdayı, tütünü, fındığı vb ile hayvancılığı destekleseniz döviz girdisi de artardı. İthal saman ve angus getirip etin kilosu kırk lirayı bulmuşken anguslar bekalımıy dı? Sudan’dan sekiz milyon dönüme yakın tarım arazisi kiralarken tarıma istikrarsızlığı çiftçilerimiz mi getirdi?

     Yap işlet devret usulü yaptırılan köprülerin ve geçitlerin taahhüt edilen araçların yarısının bile geçmemesi sonunda her gün hazineden karşılanan milyon liralarda mı istikrarsızlık var yoksa ihale şartnamelerini hazırlayanlar mı bekalı?

     Ülkemizin sorunu istikrar ve beka değil, yapılan yolsuzluklar ve yapay gündemlerle algı yaratanlardadır. Geçen hafta “terörist,”  bu hafta “iç savaşa hazır olun” dan sonra haftaya devamında ne var diyerek ve onları o makamlara getiren cumhuriyete kin ve nefretle niçin saldırdıklarını merak ediyorum.

     Üniversiteden ihraç edilen Anayasa Hukuku öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun, isyan ederek “İmam konuşuyor ben konuşamıyorum” demesi ülkenin bekasızlığa ve istikrarsızlığa giderken, OHAL altındaki referandum sürecinin özetidir.