30 Nisan 2024

MİLLİ İRADE

  • PDF
      Ulusça kullanılan ve hiçbir gücün etkileyemeyeceği kuvvet ile baskı altında kalmaksızın isteğini ortaya koyması ve seçimler sonunda milletin çoğunluğunun gösterdiği yolun belirlenmesi olan Milli irade Cumhuriyet ve demokrasilerde yönetimin temelidir. Kısaca milletin kararına saygı duymadır.
      Son zamanlarda çok konuşulan ve özellikle de yönetenler  tarafından dillendirilen milli iradeyi  seçim zamanlarında anımsayarak oya devşirmeyi iktidar partileri başarmıştır. Halbu ki kazın  ayağı hiç de öyle değildir. Tek kişiye indirgenip yapılan il ve ilçe başkanlığı ile bir kişinin belirlediği milletvekilliği seçimlerinde partilinin iradesine saygı duyulmamaktadır. Bir siyasi parti delegelerini üyeler, il ve ilçe başkanlarını da delegeler, milletvekili adaylarını da ön seçimle seçerse  tabanının iradesine saygı duymuş demektir. Yönetenlerin milli iradeyi hiçe saydığını hatta son seçimde yüzde 49.5 oranında oy alan Davutoğlu’nu darbeyle  indirmeleri milli irade söylemlerine aykırıdır.
      M. Kemal ATATÜRK’ün “Kayıtsız şartsız tabiriyle belirtilen egemenliği, milletin üzerinde tutmak demek, bu egemenliğin bir zerresini, sıfatı, ismi ne olursa olsun, hiçbir makama vermemek, verdirmemek demektir. Bununla kastettiğim mânayı kolaylıkla anlayabilirsiniz.” 
      Yine “Millî emeller millî irade yalnız bir şahsın düşünmesinden değil bütün millet fertlerinin arzularının emellerinin bileşkesinden ibarettir.” Sözleri milli iradenin doksan dört yıldan beri ve Türk halkının öğrendiği tanımıdır. 
      Milli İrade, tek adamlık, bağırıp çağırmak, halkın malını peşkeş çekmek, dini söylemleri siyasette kullanmak ve oy deposu değildir. 
      “Gavat” denilen insan milli iradenin bir parçasıdır.
      “Ananıda al git...” denilen çifçi milli iradenin toprağıdır.           
      “Sizi tasmalarınızda kurtardık” denilen gazeteciler ile “Çapulcular, vandallar” denilen gençler milli iradenin sesi ve soluğudur.
      “Birkaç Mehmet öldü diye Meclisi toplayamayız”  denilen şehitlerimiz milli iradenin bekasıdır.
      “Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz, daha ne istiyorsun?”denilen engelli vatandaşlarımız milli iradenin kederidir.
      “Bakanımız öğretmenlere şahsiyet kazandırmak istiyor!” ve  “Kız mıdır, kadın mıdır bilmem. Panzere çıkmış…” ifadelerindekiler  milli iradenin öğretisi ve anasıdır. 
      Milli irade tüm yetkileri tek elde toplamak değildir. Devletin ana görevi ulusal egemenliğin ve yasama, yürütme ile yargı işlevinin millet iradesi tarafından kulllanılmasını sağlamaktır.
      Türk Milleti, bu egemenliğini doğrudan değilde milletvekilleri aracılığıyla kullanarak TBMM‘ni yetkili kılmıştır. Ülkemiz dayatmaya getirilmiş olup ya milli egemenlik milli iradenin gösterdiği yolda kullanılacak ya da kulllanılmayacaktır. Milletimiz bu kör düğümü hayırlı tercihleriyle çözecek ve sağduyu galip gelecektir.
      Bu bir anayasa oylaması değil, bu “Büyük Ortadoğu Projesi” nin nakış nakış işlenmesidir. Oy zamanı milli iradeyi ciklet gibi çiğne ve şişir, sonrası at çöpe gitsin! Milli irade diye diye Ankara ve İstanbul’a bölücülerin bayrağı asıldı! Ne haber ey milli iradenin sahibi halkım, neredesin?
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde