30 Nisan 2024

KANUN ÇALMAK !

  • PDF
       Türk Dil Kurumu’na göre çalmak kelimesinin; Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak. Vurarak veya sürterek ses çıkartmak. Benzemek, andırmak vb gibi tanımları vardır. Eş anlamlıları da almak, aparmak, araklamak ve aşırmaktır. Dilimizde bunlarla ilgili güzel ifadeler vardır.
 
       Parayı verenin düdüğü çaldığından başlayalım, parayı alanın da düdüğü dinlemesi gerektiğiyle devam edelim.
      Gavurun ekmeğini yiyen, kılıcını çalar (sallar) da, gavur herkese de ekmek yedirmez. Hele kızınca ekmeği ya adamın boğazında bırakır ya da denetim sürecine alır. 
      Geçen günlerde bir siyasetçi evetimizi çaldılar diye çoğunluğa kara çaldı. Kara çalmak; İftira etmek, leke sürmek ve haksız yere suçlamak. Adam işi biliyor, yavuz hırsız ev sahibini bastırmalı! Böylelerine yalandan yere çene çaldı denir. 
       Kimilerinin ekmeğinin üzerine yine yağ çalındı. Olsun onlar için yağlı ekmekleri, yabancıların adalarımızdaki mangal partilerinden daha önemli. Bilmiyorlar ki elin ekmeğine yağ çaldıklarını... En tuhafı da bunları hatırlatınca insana bozuk çalmaları.
      Davul bile dengi dengine çalar ama parsayı davulu çalan değil başkası toplar. Bir de herkes davul çalar ama çomağı makama uyduramaz. Uydurduğu zaman ise alim Allah... vur patlasın, çal oynasın. 
      Uzun zamandan beri baltayı taşa öyle bir çalıyorlar ki, baltanın sapı bile ağlıyor ama çıkan kıvılcımın farkında değiller. Nasıl olsa şans kapıyı çaldı, fırsat bu fırsat birşeyler çalalım! mesela aç bir arabesk de dinleyelim, sonra ver mehteri....veeerrr! diyerek müzik çalıyorlardı.
      Önce “Doğa İçin” türküler, sonra yeraltı zenginlikleri çalındı ama  geçen haftalarda en güzelini Urfalılar çaldı :
      Nemrud'un kızı yandırdı bizi,   
                 Çarptı sillesini felek misali,
                    Sil yazımızı kurtar bizi, 
                       Çarptı sillesini felek misali, 
                           Mevlam gör bizi....  derken 
     “Sıra gecelerinde” çaldıkça coştular, coştukça daha da çaldılar. Etekleri bile zil çalıyordu! Sonra sazı alan YSK final yapana kadar çalabildiği kadar çaldı. O kadar çok çalmışlardı ki çalgıların sesi Avrupa’dan bile duyulmuştu. Kanun çalmaya bir kişi karşı olduğundan, çoğunluğun kararıyla kanun da çalınmıştı. Çalacak kapıları olanlar, zurnada peşrev olmaz diyerek kıskandıkları kanunu yerden yere çalmışlardı. Kanun sever bir kişi ise kanunu tek başına koruyamadığını duyurmuştu. 
     Ağzına bir parmak bal çalınanlar ve olmayacak işler peşinde koşanlar Nasreddin Hoca’yla göle maya çalsınlar. Belki tutar! 
      Işık alınlı, saçı altın rengine çalan ve gözü maviyi andıran Atam, bu kez becerisizlikten değil, çalgıcıların makama uymadığından şikayetçiyiz. 
      İnan, kanun eşliğinde hayırımızı da çaldılar... 
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde