Motorlu Taşıtlar Vergisinin 2018 yılında yüzde kırk artacağını ve savunma sanayinde kullanılacağını Maliye Bakanı  mahçup bir şekilde açıkladı. Sayın bakan, utanmana sıkılmana gerek yok! 

     -Kamu mallarını alay ederek nasıl sattığınızın, 

     - Hazinenin tam takır ve borçların ne halde olduğunun,

     - Irak’ın kuzeyindeki referandum bahanesiyle savunma sanayi kılıfı altında yapılacak zamların batak ekonomide kullanılacağının yüzde kırk değil, yüzde yüz bilincindeyiz. 

     Haa.. savunma sanayi konusunda milletin hassasiyetinden faydalanalım diyorsan, doğru yoldasın!  Rahat ol, son meteliğe kadar faydalanırsın!  

     Sonra yönetmenin, vergiyi gözden geçireceğiz açıklamasını izlerken bakanın ne kadar kızardığını kırmızının tonları bilir! Yerinde olmak istemezdim, ya senaryoyu okuyamadı ya da  son kullanma tarihi yaklaştı!

     KİT’leri sattığınızı biliyoruz da, Ege’deki on altı adayı ne yaptınız? Yap işlet devret yöntemiyle maliyetinin çok üstünde yaptırdığınız işleri de “Deli Dumrul Köprüsü” haline getirerek geçenden, geçmeyenden ve kaldı ki görmeyenden de para aldığınızı yüzde yüz biliyoruz.. 

     BOP’nin eş başkanınıyım diyenler, Irak’ın Kuzeyinde göbek adını önceden bildikleri federal bir yapının doğum ebesi oldu. İç politika malzemesi yapıp, kükreyerek vanayı kapatırız, asarız, keseriz... diyorsunuz. Size, ebelik yaptığınız bebeğin göbek bağını bile kestirmezler! “Türkiye seninle gurur duyuyor” tezahüratları ve göndere çektiğiniz bayrakların da hatırı kalmamış. Niçin, dış menfaatlerimizi iç politikaya alet ettiniz?  Din istismarı ve sosyal yardımla oy alındığını öğrendiniz de, bunun diplomasi de işe yaramadığını öğrenemediniz mi? 

     En büyüğe itiraz edersek siyasi geleceğimiz biter düşünceniz, ülkeyi dışarıda yalnızlaştıran, içeride de batıran gerçeklerinizdir. Ülkenin kaybettiğini görüyor ama bireysel çıkarlarınız için yarın ki karanlığı görmek istemiyorsunuz. Hep beraber yaşadığımıza göre doğru işler yapın demek hakkımızdır.

     En büyüğün önünde ezilip büzülürken; Efendim, her şeyi ve en doğruyu siz bilirsiniz, başka emriniz var mı...? tavrınız, ülkemize “adaletsizlik, hak ve hukuksuzluk, ortaçağ karanlığına gidiş, ötekileştirme ve en önemlisi de dünyadan dışlanma” olarak yansıdı.

     Memura, işçiye, emekliye yüzde üç-beş zam yaparken, toplumun üstüne yüklemeye çalıştığınız beceriksizliğinizi, yolsuzluklarınızı ve müsriflerinizi kapatma zamlarını açıklarken, yüzünüz mahçupsa umut var, kızarıyorsa kurtuluş var demektir. Bekleyip görelim derken bir de fındık kıralım;

     Tarım Bakanı, üreticinin yüzde sekseni fiyattan memnun yalanını atarken, vekil Çanak’ın, “TMO devreye girmese fındık fiyatları beş TL olurdu. TMO üzerinden üreticiyi destekledik” açıklaması; Eskiden dilenciye verilen bir çanak fındığın günümüzde hiç bir işe yaramadığını ve çanakların yerini kullan-at plastik tabakların aldığını anımsattı...!

     Irak’ın kuzeyindeki çocuğun göbek bağı dururken, içerdekilerin ki çözülmeye başladı ve İstanbul’ dan Düzce’ye ulaştı. Birde dolanırsa seyredin yoğun bakımı! 

     Olan oldu, kırkbir kere zam, pardon maaşallah! Sonunda divanelikten göbek atıp oynayacak hale geldik ya...