Geçen günlerde “iPhone X” cep telefonunun İstanbul’da satışa sunulduğunu ve 7 bin liralık telefon için insanların gece yarısı sıraya girdiğini medyadan öğrendik. Dahası, telefon almak için binlerce kişinin de randevu aldığı ve daha fazla yoğunluk olacağı açıklanmış. Nedir bu tüketim çılgınlığı?

     Gece sıraya girenlere sorarım; 

     -Bu telefonun üretiminde yerli payı olup olmadığını, hangi ülkede üretildiğini ve 7 Bin TL’nin kaç asgari ücret ettiğini biliyormusunuz? 

     Bu soruları sorduğumuz kişilerin, yüzü kızarmayıp utanmıyorsa tehlike vardır. Bir kısmı ukalaca yanıt verip, sorumsuzluğunu saygısızlıkla destekliyorsa eyvah “yandık, bittik” demektir. 

     O halde bu çılgın tüketim;

     -Yabancı teknolojinin daniskası değil ta kendisidir. 

     -Aç gözlülerin çokluğu ve ulusal sanayinin yokluğudur.

     -Samanın, etin, kuru fasulyenin...  yanısıra yüksek teknolojiyi de ithal ediyorsak üretimde bir işe yaramadığımızın kanıtıdır. Geliştik, yol yaptık yol... diyenler mikro teknolojiye selam dursun!

     İlçemiz de bu kültürün bir parçası olduğu için yerelde ki müsrif masraflar, zorunlu masrafları geçmeye başladı. 

     Açılalı yedi yıl olmayan Kültür Sarayı  onarımı için, önce 3.5 Milyon TL gibi (maliyetinin neredeyse yarısı) fiyata büyük onarım    yapılmak istenmesinin meclise geldiği, daha sonra muhalefetin konuyu kamuoyuna taşımasıyla miktar azalttıkları (1.315 Milyon TL) ama illada bu müsrif için belediye başkanın kararlı olmasına şaşırdım. Bu arada müsriflere hayır diyen AKP’li meclis üyesi arkadaşlarımız da oldu. Onlara sağduyularından dolayı teşekkür ederim.

     -Bu onarımın da, İller Bankasından kullanılacak krediyle karşılanacağını biliyormusunuz?

     - 2013’de hizmete giren Spor Kompleksi açılalı dört buçuk yıl oldu. Fatsa Belediyesi, “Kafeterya, Teras, Fırın Yapım ve onarım işi” için 8 Milyon TL lira harcamış. (Neredeyse yapım maliyetinin yarısı)  Bu ne savurganlık Eyy belediye ve sesi çıkmayan Fatsalılar...

     -2014 Yerel seçimleri öncesi yapılan ve sonra sökülen, kalanı da bozulan asfaltın maliyetinden yüklenen katılım payı ile vatandaş adeta soyulmuştur. Asfaltın müsrifini tam unutalım derken ortaya spor kompleksiyle, kültür sarayı çıkıyor. Vallahi de billahi de müsrif, bunların kılcal damarlarına girmiş ama ahali uykuda... İyi geceler Fatsa!

      Spor ve kültür tesisleri temiz ve hijyen olmalı. Ancak müsrif harcamalar oraları kirletiyor. Biz otopark, temizlik, şehir içi trafik, pazaryeri v.b.sorunlar çözüm bekliyor diyoruz. Belediye, çamlığa restoran, Dolunay’a yap işlet devret yöntemiyle otel yapacağız diyor. 

     Nasıl olsa yetkiyi almışsınız savurun gitsin..! 

     Kusura bakmayın, bana; Ayranı yok içmeye, at ile gider .......” atasözünün, ülkemize ve ilçemize yakıştığını söylemek düşer.