05 Mayıs 2024

BAKMAK VE GÖRMEK

  • PDF
      Cumhuriyetin kuruluş yıllarında yoksulluğun farkında olan halk istemedi ama devlet verdi. Teknolojiyle beraber tüketim çağı ve yap işlet devret modelini uygulayanlar geldi. Babalar gibi satarım diyerek ülkeyi pazarlamakla mükellef olduğunu söyleyen pazarlamacılar türedi.  Geçilmeyen köprülerin, tünellerin ve kullanmadığın elektriğin kaçak bedellerini ödeme dönemi geldi. Ne istedilerseler verme dönemiyle OHAL, bu hale geldi!
      CHP, kuruluşuyla ülkeye cumhuriyeti verdi, KİT’ leri kurarak işsizler iş, sanayileşmeye milli alın teri verdi, kadınlara seçme seçilme hakkı verdi, çok partili döneme geçişle bu günlere demokrasi dersi verdi, 
      Demokrasilerde kararlar çoğunlukla alınır. Ancak, çoğunluğun gücünü de hukukla sınırlayabilen ülkeler tam demokrasiyi yaşayanlardır. CHP İl ve ilçe kongrelerinde birileri çekilsin falancı atanacak, tek liste olacak denmez. Yüzde elli oy alan başbakanlara görevden el çektirilen, seçilmiş belediye başkanları istifa ettirilen, il ve ilçe başkanları azledilen ülkede,  CHP olağan dışı bir şey olmadan teşkilatlarını görevden almaz. 
      CHP,  parti içi demokrasiyi uyguladığı için, vay efendim çok başlı, önüne gelen konuşuyor vb. gibi olumsuz ifadeleri kullananlar demokrasiden ve çoğulculuktan bir haber olanlardır. Yani tek adamın söylediğini emir sayanlardır.  
     Ülkemizin ağır sorunları vardır. Bu sorunlar yönetim yetersizliği yüzünden gittikçe de ağırlaşmaktadır. Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine çıkmayı bırakın, o konuda geriye gittiğimiz ortadadır. Dinin siyasette fütursuzca kullanımı, medyanın yanlı yayınları, yolsuzlukların sıradanlaşarak (Bal tutan parmağını yalar) deyimiyle özdeşleştirilmesi, ülke kaynaklarından beslenenlerin gücün yanda yer alması..... 
     Özellikle eğitim, insani gelişme endeksleri, toplum sağlığı, gelir dağılımı adaletsizliği, bölgeler arasındaki gelişmişlik oranları, basın özgürlüğü, vb. sorunlar çözülmeden çağdaş uygarlığı yakalama işi karlı dağların arkasında bile gözükmemektedir. Bunlar yetmezmiş gibi, dış sorunlarımızda baş ağırtacak boyutlara ulaştı.
     İktidar partisine göre; 
     -Hukukun ve kuvvetler ayrılığının önemi yoktur. 
     - Kültür ve sanatın çoğunluğu sakıncalıdır, hatta kimileri tükürükle boğulabilir,
     -Toplumsal çıkardan çok bireysel çıkar önemli olup, toplumsal barış ve uzlaşı tekelimizdedir, 
     -Üretimden çok tüketim ekonomisi yerleşmelidir....vb gibi. 
     Bütün bunlar da Cumhuriyetin temel değerlerini ve kazanımlarını aşırı yıpratmıştır. 
     Yokolmuş bir imparatorluğun küllerinden Çanakkale ve Birinci Dünya savaşı gibi badirelerden geçerek Cumhuriyeti kuran ve yetmiyormuş gibi üzerine de İkinci Dünya Savaşını da ülkemize bulaştırmadan geçiren CHP’yi suçlarken, “Vurun abalıya” demek meydanların ve salonların sloganı oldu. 
     Dünyanın ve ülkemizin  zor günlerinde 27 yıl iktidarda kalan partinin yatırımlarıyla 16 yıldan beri yapılan yatırımları kıyaslayın. Ekonomik verileri kıyaslarken kalkınma ortalamasına bakın. İnsanı insan sayan yasalara bakın. Türk Lirasının yabancı paralar karşısındaki değerine bakın. Halkın vatan sevgisine ve ahlakına bakın. İnsanların kardeşliğine ve yardımlaşmasına bakın. O zamanlar yapılanların, şimdi satıldığına bakın. Bakın oğlu bakın... 
    Yorulmadıysanız son olarak yolsuzluklara da bakın. Ama görerek doğru gözle dürüstçe bakın. 
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde