Tavşan önüne bir daktilo almış, birşeyler yazarken oradan geçen Tilki:

    – Hey Tavşan, ne yazıyorsun?

    – Doktora tezimi yazıyorum.

    – Ha öyle mi, çok güzel, ne hakkında?

    – Tavşanların Tilkileri nasıl yedikleri hakkında.

    – Yok canım, olur mu öyle şey, Tavşanlar Tilki yerler mi?

    – Olur, gel istersen, sana ispat edeyim.

    Beraberce Tavşanın yuvasına girerler. Biraz sonra Tavşan tek başına çıkar ve yine daktilosunun başına geçerek yazmaya devam eder.

    Sonra oradan geçen Kurt, Tavşanı görür.

    –Ne yazıyorsun?

    – Doktora tezimi.

    – Ne hakkında?

    – Tavşanların Kurtları yemesi hakkında.

    – Yayınlamayı düşünmüyorsun herhalde, buna kim inanır?

    – Gel istersen göstereyim…

    Yine beraberce yuvaya girerler. Tavşan biraz sonra yine tek başına dışarı çıkar.

    Tavşanın yuvasındaki manzara şudur:

    Bir köşede Tilkinin, bir köşede Kurdun kemikleri… Baş köşede ise Tavşanın tez danışmanı Aslan, kürdanla dişlerini temizliyor! 

    Göreve başladıklarından beri sata sata bitiremedikleri kamu mallarına, şeker fabrikaları da eklendi. Tarımda üreticileri yok sayarak bu kararları alanlar milli olamaz. Sözde milli yöneticilere bazı soruları şeker tadında olmasa da ithal saman tadında sormak istiyorum.

    16 Yıllık iktidarlarında  başta şeker fabrikası olmak üzere kaç fabrika açıp, kaç fabrika sattıklarını ve kaç milyar dolarlık tarım ürünleri ithalatı yaptıklarını,

    Yap işlet devret modeliyle yapılan köprü ve geçitlerden yıllık zararımızı,

    “Bana Serok Ahmet derler” ve IŞİD’liler için  “Birkaç öfkeli  sunni genç” diyen Davutoğlu’na stratejik derinlikteki danışmanını, 

    2010 Yılında yapılan referandumda  “İmkan olsa mezardakilere bile evet oyu verdirilmeli” diyen  FETÖ’ye tez ortağını, 

Düşürülen Rus uçağı için önce “Rusya DAEŞ petrolünü Suriye'ye pazarlıyor. Fakat suçu bize atıyor puşt.” diye mesaj yazan, sonra da ABD’nin bilgisi dahilinde FETÖ tarafından düşürüldüğünü öne süren AKP’li Kuzu’nun kıvırma özelliğini nereden aldığını,

    “Sayın Öcalan demeyi ve PKK bayrağı açmayı suç olmaktan çıkardık” diyen Manisalı Arınç’a süikast düzmecesini ve “Abdullah Öcalan, dünyanın geleceğini çok iyi okuyor” diyen AKP Milletvekili Yasin Aktay’a okunandan ne anladığını, 

    “PKK ve IŞİD terör örgütü değil, politik hareketlerdir” diyen  AKP Milletvekili Orhan Miroğlu’na terör örgütünün ne olduğunu ve “Bebek katili denilen Öcalan, bize geleceği gösterdi” diyen yandaş yazar Nihal Bengisu Karaca’ya ne gösterdiklerini,

     Bu söylemleri ve terörist başlarını kırmızı halıda gezdirdikleri ortada iken, CHP’yi terör örgütüyle ilişkilendirmeye çalışanlara, siz yoksa utanmayı da mı unuttunuz diyerek, soruyorum...

     Tez danışmanlarının işe yaramadağı aşikar. Bize “Kılavuzu karga olanın burnu pislikten  kurtulmaz” deyimini hiç unutturmuyorlar.