05 Mayıs 2024

SÖYLEMLER

  • PDF
     Uzun yıllardan beri ülkeyi yönetmeye çalışan ve özellikle son yıllarda başta kuvvetler ayrılığı olmak üzere hak, hukuk, adalet vb. temel kavramlarıda yok sayan AKP’nin baskın seçim kararından sonra siyaset ısınmaktan öte kaynamaya başladı.
     15’ ler olayı ne Güneş Motel, ne partilerini bırakıp AKP’ye gelerek bakan olanlar ile bireysel menfaat ve makam kapma olayı değil, demokrasinin geri kazanım olayıdır. Bundan CHP ve İYİ Parti değil, Türkiye ve demokrasi kazanacaktır. Sn. Erdoğan’a da Mart 2003’de yenilenen Siirt seçimiyle Başbakanlık yolunu CHP açmıştı.
     “YSK kararı cumartesi verseydi belki o zaman bu 15’ler olayı olmayabilirdi. Gerek sözde İYİ, gerekse CHP bu zor duruma düşmeyebilirdi” diyen Erdoğan’ın niyeti de okunmuş oldu.                                                                                                                                                                     
     Daha düne kadar birbirlerine ağır hakaretler edip ittifak yapanların başkalarına diyecek bir şeyleri olmaması gerekir. Bu eleştirenlerin birbirleri için dediklerinin birazını anımsayalım.
     Sn. Bahçeli’nin söyledikleri; “ Recep Tayip Erdoğan kendisini Türk milletinin önünde görmektedir. Erdoğan demokrasi sayesinde gelmiş ama en büyük zararı yine Erdoğan vermiştir.”
     “Erdoğan’ın asıl gayesi başkan olabilmektedir. Bu yolla anayasal sınırlarını aşmıştır. Erdoğan AKP, PKK  İmralı arasında tam teşekküllü bir al ver süreci kurulmuştur.”
     “Biz hangi Erdoğan’a inanalım. Başkanlık emperyalizmin tavsiyesidir diyen Erdoğan’a mı yoksa ABD’de Fransa’da da var ne olacak diyen Erdoğan’a mı?”
     “Dinimizi sömürüyor. Aziz millet yeter artık demek için neyi bekliyorsun? Erdoğan haramı yedi, demokrasiyi yedi, özgürlükleri yedi, tarihi yedi, milli kimliği yedi. Dur demezsek devleti ve milleti de yemek üzeredir.”
     “Şu anda Türkiye Cumhuriyeti RecepTayyip Erdoğan’ın kuşatması ve tazyiki altındadır. Bu şahıs her gün fitne saçmaktadır. Erdoğan israf, itham, inkar ve iftiradır.”
     “Böyle birisinin Cumhurbaşkanı olması yıkımdır, kayıptır, zulümdür, milli ve manevi depremdir.”
     “İki yanlış bir doğru etmez, suda ateş yanmaz, Recep Tayyip Erdoğan’dan da cumhurbaşkanı olmaz.” 
     Sn.Erdoğan’ın söyledikleri; “Aile nedir, çoluk çocuk nedir bilmez, onun böyle bir derdi yok.” 
     “Bizim yerli üretim Hitler’e, Stalin’e, Kaddafi’ye tahammülümüz olmaz. Nedir o Mussolini, Hitler, aynaya bak ya. Önce kendinin nerede olduğunu görürsün.” 
     “Siz siyasi parti misiniz, kasap mısınız? Ya siz ne zamandan beri Ali kıran baş kesen oldunuz?”
     “Ayıptır. Halbuki ben, Sayın Bahçeli benimle masaya oturursa aldığım bu harcırahları sadaka olarak kendisine veririm.”
     “Bunlardan milliyetçi falan olmaz. Bu MHP kafatası milliyetçisi. Olmaz, çünkü milliyetçilik demek milli değerleri yükseltmek demektir. Bu milletin tarihine sahip çıkmak demektir. Bu ülkenin yaşama standardını yükseltmek demektir. Budur milliyetçilik.”
     Sn. Akşener’in söyledikleri; “Bu karar niye alındı? Hani Türkiye uçacaktı. Daha sonraki fasılda bunun karşılanamayacak şekilde derinleştiğini, bir an evvel seçime giderek paçayı kurtarmaya çalışıyorlar. Ama buradan ilan ediyorum paçayı kurtaramayacaklar.”
     “Ülkeyi korkutarak yönetmeye çalışanlar, bir büyük tuzak hazırlığı içerisine girdiler. Hileler tasarlayarak, bu güzel ülkemiz ve güzel insanlarımızın iradesini çarpıtmaya çalıştılar.”
     “Hukukun ve millet iradesinin önünde konan bu engelin aşılmasında, CHP ve değerli Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun ortaya koyduğu tavır her türlü takdirin üzerindedir. Tarihi bir demokratik tavırdır. Siyasi demokrasi tarihimizde övgüyle yerini alacaktır.”                    
     Sn. Kılıçdaroğlu’nun söyledikleri; “Benim görevim var ama bu ülkede yaşayan herkesin Cumhuriyet’e borcu var. O borcumuz Cumhuriyet’i demokrasi ile inşa etme borcudur. Bu borcu yerine getirmek bu ülke insanlarının namus borcudur.”
     “Demokrasiyi savunmak, kuvvetler ayrımını savunmak, yargıyı siyasallaştırmamak, üniversitelerin bilim ürettiği bir Türkiye’yi inşa etmek, üniversite hocalarının kapının önüne konulduğu değil baş tacı edildiği bir ülke hepimizin amacı olmalıdır. Demokrasiden yana olan herkesle bir araya geleceğiz.”
     “25 Haziran’dan itibaren adaletin, hukukun olduğu, herkesin özgürce hakkını aradığı bir düzene geçeceğiz. Yargının siyasi iktidarın emrinde olmadığı, hukukun üstünlüğünün ve kuvvetler ayrılığının başladığı bir gün olacak.”       
     Bu sözleri kullananlar ittifak adı altında biraraya geliyorsa, demokrasinin yeniden tesis edilmesi ve ülke menfaatleri için niye başkaları da bir araya gelmesinler ki...
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde