06 Mayıs 2024

MEKTUBUM GELDİ

  • PDF
      Büyük ve güçlü Türkiye idealine ulaşmak için çok çalıştıklarıyla başlayan mektup, adresime ulaştı. Her alanda (eğitim, sağlık, ulaştırma,enerji, tarım ve sanayide) 16 yılda 3.5 (üç buçuk) kat büyüdüğümüz gibi şeyler yazıyor. İçinde de üç fidanı anımsatan üç tohum! Yani adalet, hak, hukuk önemsiz...
      Ordu ilimizle ilgili de bir broşür konmuş içine ve “Dereleri islah ettik” yazıyor üzerinde. Muhtemelen broşürlerde illere göre farklılık göstererek; Rize’de çay toplayan yüksek yargı, Afyon’da kaymağın tadı, Diyarbakır’da karpuzun göbeği, İzmir’de gavurun sayısı, Urfa’da İbo’nun sesi ve Samsun’da Tanju ile İstanbul Hülyaları, Alpullu’da Cumhuriyetin şeker fabrikası, vb. görüntüler vardır. 
      Doğru yazmışlar, bizim derelerimiz HES’lerle beraber iflah olmaz duruma geldi. Gürül gürül akan derelerimizin taşları sayılıyor. Can suyumuz da HES’lere aktığı için için, broşürdeki derelerden su yerine hüzün akıyor. Diğer resimde ise zamanın Belediye Başkanı Seyit Torun tarafından yapılan teleferik var. O  git-gel hemşehrimizin Kültüre baktığı zamanda bile, Torun’a bunu yaptırmamak için mahkeme kapılarında dolaşıldı. Marabaların da topluma, bunu biz yaptık dercesine  hizmet diye hemde  kapaktan sunmuş ağam. 
      Boş verelim yerelleri, söylemek istediklerim genel, vallahi billahi de genel.                                            
      Eğitim; Din ekseninin çarkları arasında ezildi. Mesleki ve Teknik Lise deyince İHL’dan başkası yok sayıldı. Arap kültürü sıbyan mektebi derecesine indi ve dinsiz sandıkları topluma, din aşısı yapmaya çalıştılar. Fakat dindar toplum da, dincilikle geçinenlerin aşısı ”deizm” olarak yeşerdi. Bilim adamı yetiştiren nitelikli liselerimiz ve ara eleman yetiştirip üretimi destekleyen Teknik okullarımız yok edildi ağam.
      Sağlıkta; Özel paraya, devlet performansa, şehir hastaneleri de hasta garantisine dönüşmüş. Buralardaki en çok hasta psikyatri de, oraları biraz daha güçlendirsek mi ağam?
       Ulaştırma; Yol yapılırken yolunu bulanları çok duyduk. Yap işlet devret modeliyle yapılan her yatırımdan çok kazıklandığımız hissiyatına kapıldık. Bizleri bilgilendir, biz kulaktan duymayla konuşuyoruz ağam!
      “Kediye ciğer emanet edilmez” dense de, dışarıya bağlandığımız enerji emin ellerde! Evvel Allah merak etmiyoruz desek de güvenemiyoruz ağam!
      Tarım da; Karadenizli kırıp kırıp fındığın içini yiyor sa, ithal et ve canlı hayvan ile mercimekten kuru fasulyeye, nohuta ... uzanan liste,  samana kadar düşmüşse çağ atlamışız zaten! 2017 yılında ki 5 Milyar Dolarlık tarımsal ürün ithalatı bunu doğrulamıyor mu, ağam!
       Ormanları; Sürmene’de lebi derya yanında, hem de Zemheri kışında Katarlıları ısıtmak için yakarak öylesine koruduk ki!  Fatsa’nın çevresini siyanür havuzlarıyla donatarak çevreciliğin daniskasının hayata geçtiğini gördük!
      Kurulu büyük sanayi tesislerimizin hepsi özelleştiği ve kimileri de arsa fiyatına gittiğinden dolayı “olmayan şeyin sıkıntısı da olmaz” mantığıyla nihayet sanayiden kurtulduk ağam!
      Sen marabalarından kurtulamazsan, onlar senden kurtulacak. En kalbi duygularımla saygılar sunarım ağam.                                                                             
      İmza vatandaş...
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde