06 Mayıs 2024

USTANIN KEKİ

  • PDF
      Seçimler yaklaştıkça daha önce düşünemediğimiz ya da duymadığımız ilginç proje- lerle ve vaatlerle karşılaşmaya başladık. Kimi doğru ve mantıklı olabilir ama bazıları mizahın da ötesine geçti ve yalanın büyükleri tepeden yuvarlanmaya başladı! 
      -Bingöl’lülere, “beni duyuyormusun Diyarbakır” diye seslenilmesi!
      - 1954 yılı doğumluların CHP’nin tek parti döneminde, ilkokulda yetmiş beş kişilik sınıfta okuması! Aynı partililere utanmadan “tezek, çöplük...” yakıştırması yapılması,
      -Prompter durunca kendisi de durup konuşamayan adayların varlığı ile adaylardan birinin cezaevinde olması nedeniyle seçimin adaletsizliği,
      -Mitinglerin şenliğe dönüşerek film gösterileri yapılması,
      -Teröristlere dünyayı dar etmek için on altı yıl bekleyip, 24 Haziran’da güçlü Meclis istenmesi,
      -Şehir hastanelerinin “müşterisi inşallah çok daha artacak” denilerek hastanın müşteri gibi görülmesi ve sağlığın iflası,
      -“FETÖ’nün bizim zamanımızda büyüdüğü iddiasını ben reddetmem” itirafının en yetkili ağızdan bir daha yapılması ama onlardan başka herkesin FETÖ’cü diye suçlanması,
      -TBMM Başkanı Kahraman’ın “dünyaya beyin ihraç ediyoruz” demekle angus, montofon, simental beynini mi yoksa gidenlerin yerine atanan bacanak kayyumları mı kastettiği,
      -Köprüyü satarım sattırmam diyenlerin, aşure gibi karıştırıldığını ama dibine yandığından kokusunun çıktığı, 
      -Daha önceden açılmış havaalanlarıyla, üniversitelerin kendi döneminde açıldığının söylenip, halka onaylattırılmasıyla, yalanın bininin bir paranında altına düştüğü,
       -Apoletlerin bazen yanlış omuzlara takıldığı gerçeği ve hepimizin bir tek paşası olduğunun söylenmesi ile yazlık saray yapımı için 50 bin ağaç katliamı yapanların millet parkını konuşmalarının samimiyetsizliği,
      -Millet kıraathanelerinin açılarak yirmi dört saat çayın, kahvenin ve kekin, keklere bedava verilmesiyle ile okuma seferberliği başlatılması ve bunun çalınabilecek değerde bir proje olarak sunulması! 
      Kıraathanelerde verilecek kekler için takasa gi-rilse, belki bölgeler arası damak tadının gelişmesine de katkı sağlar! Karadenizin değersiz fındığına karşın Antep’ten fıstık, Ege’den kuru üzüm, Malatya’dan kayısı, Akdeniz’den narenciye, Marmara’dan ve Doğu Anadolu’dan dut alsak...!  Yanında birde yargıçların topladığı Rize Reis çayı oldu mu bölgelerarası keklenme olmaz mı? Sonra, gelişmişlik ölçütü buzdolabı var mı? var... Kek var mı? var... O halde “On dönüm bostan yan gel yat Osman.” Vatandaş kek yerken yönetende kekleyecek doğal olarak!
      16 Yıldan beri hepimizi kekleyenler şimdi yeniden keklemeye başlayacaklarmış..!
      Ülkemize adalet, barış, demokrasi ve yeni yönetimler getirmesi dileğiyle kek tadında geçireceğiniz Ramazan Bayramınız kutlu olsun. 
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde