Hafta sonu sandık başına gidip bizleri  beş yıl daha yönetecek güçlendirilmiş bir cumhurbaşkanı ve altıyüz vekilli parlamentoyu seçeceğiz. Daha doğrusu yetkilerin tek adamda toplanmasını ve geliştireceğimiz yerde daha da işlevsizleştirilen demokrasiyi oylayacağız.

      Demokrasi; Siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimidir. O halde neyi oylayacağımızı bir daha düşünmemiz gerekir. 

      -İttifakı koltuk kurtarmak için yapanlarla, milletin geleceğini ortak akıl tayin etsin düşüncesini, 

      - Büyüttükleri terör örgütlerini devlete yerleştirdikten sonra çıkarları çatışınca, bunu muhalefete yükleyenleri ve güney sınırımızda teröristler için mobil mahkeme kuranları,

      -Millet kıraathaneleriyle, bilgi teknolojilerine yatırım yapıp yeniden üretim tesisleri kuracakları,

      -Din sömürüsü yaparak dini siyasete alet edenlerle, mütedeyyin insanları,

      -Sıfır sorun diyerek stratejik derinlikte boğulanlarla, “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” diyenleri,

      -Beceriksizliklerini dış güçler mazeretine bağlayanlar ile gerçekleri,

      -İsraf ve yolsuzluğa batmışlara karşı, devlet bütçesinin kutsallığını bilenleri,

      -Seçilmiş belediye başkanlarını “metal yorgunluğu” keyfiyetiyle görevden alıp seçmen iradesine darbe yapanlar ile “seçilmişlere saygım demokrasiye olan inancımdan  gelir” diyenleri, 

      -Onaltı yıldan beri vermediklerini, yapmadıklarını muhalefet hatırlatınca seçimden sonra vereceğiz, yapacağız diyenleri,

      -Karşıt düşüncelere tahammül edemeyenler ile kardeşçe hep bir arada yaşamalıyız diyenleri, 

      -Algı yaratmak için Kabataş yalanlarını söyleyenlerle, Dolmabahçe camisinin doğruyu söyleyen dürüst müezzinini,

      -Devletin televizyon kanallarını babalarının çiftliği gibi kullananlar ile bu kanalları muhalefete kapatanları, 

      -Sultanahmet’e 300 korumayla gidenler ile oranın meydanına alınmayan liderleri, 

      -Adaletsizlikle adaleti, eşitsizlikle eşitliği, hukuksuzlukla hukukun üstünlüğünü, yolsuzlukla  şeffaflığı, kavgayla huzuru, bağımlılık ile tam bağımsızlığı, 

      Haydi sağduyu sahibi insanlarımız ülkenin geleceğini vicdanlarınızda düşündükten sonra onaltı yıllık icraatleriyle ülkeyi batan geminin malları gibi pazarlayanlar ile buna karşı çıkanları oylayacağız.