06 Mayıs 2024

YOK OĞLU YOK...

  • PDF
      Atina’da geçen hafta çıkan ve yüze yakın insanın yaşamını kaybettiği orman yangınıyla ilgili açıklama yapan Yunanistan başbakanı Çipras, “Ölüler konuşamaz ama onların hatırasına saygı olarak doğruyu söylemek boynumuzun borcu. Yunan halkı ve kabine önünde bu trajedinin siyasi sorumluluğunu alıyorum” dedi.
      8 Temmuz günü Çorlu’da yolcu treni devrildi. 24 kişi hayatını kaybederken 124 kişi de yaralandı. Muhalefetin, bu kazanın “doğal afet ve kaderle” açıklanamayacağını ifade ederek verdiği araştırma önerisi ise AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi. Başka ülkeler daha fazla canlar yanmasın, önlem alalım derken, bizimkiler çoğu kez kadere, bazen de muhalefete bağlamaya çalışıyor ve sorumluluk almıyor. Kusurları örten bu oylamalar, yeni ihmallere ve felaketlere yol açıyor.
      Maden ocaklarında, iş güvenliği kurallarının eksikliği ve ilkel çalışma koşullarından dolayı ölenlerin sorumluları “işin fıtratına” bağlanıp, ölenlerin yakınları bile tekmelenirken sorumsuzluk ayağa düşmüş, yerlerde yuvarlanıyordu!
      Tren kazalarının,
      Seçim başarısızlıklarının,
      FETÖ’nün yükselişinin,
      Ekonomideki daralmanın ve yüksek enflasyonun sorumluları yok,
      Daha doğrusu hiç bir şeyin sorumlusu yok! Hem de yok oğlu yok...
      Demek ki, “suç samur kürk olsa kimse üstüne almaz” atasözünü bize boşuna öğretmemişler! Bu düşünceyle, “Zemheri ayazında” bile kürkün içinde hep beraber terleyip hasta olacağız. Bu işin kaçışı yok.
      Geçmiş olsun komşu, acınız acımızdır. Sorumluluk alan bir başbakana sahip olduğunuz için şanslısınız. Biz, felaketler sonrası “yaşasın sorumsuzluk, kahrolsun sorumluluk” düşüncesine sahip yöneticilerin ülkesinde yaşadığımız için, başbakanınızın dürüstlüğünü kıskandık!
      Turizm; Dinlenmek, görmek ve tanımak vb gibi amaçlarla yapılan gezidir. Geçen hafta Kayseri ve yurtdışından gelen misafirlerimizle turizme açılan Perşembe Yaylasına gittik. Orası şöyle böyle güzel, Karga Tepesi rüzgar merkezi, dünyada eşi olmayan menderesleri, harika etleri gibi övücü sohbetlerle misafirlerimizi bilgilendirdik.
      Yediğimiz et ve köfte bütün güzelliği yok etti. Sanırım bize çöpe atacakları zarlı eti ve bozulmuş köfteyi yanlışlıkla verdiler! Yine doğa doğru, insanlar yanlıştılar...
      Gelen, bir daha ya gelir ya gelmez mantığı iş ve esnaf ahlaksızlığından başka bir şey değildir. Böyle turizm gelişir mi? Turizm, kalite ister. O da “önce insan” demektir.
      Gülerek tok gittiğimiz yayladan, üzülerek aç geldik! Haram olsun desek, ağır olur ama helal da edilmez...
     Hiç bir şeyin sorumlusu olmayan ülkede, etin sorumlusu olur mu? Benim ki de iş olsun!
     Biraz da sorumluluk ithal etsek olmaz mı?
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde