1933 yılından beri okullarda okutulan andımız, AKP hükümeti tarafından kaldırılmıştı. Duyarlı bir eğitim sendikası bunu yargıya taşıyarak görevini yaptı. Danıştay’da haklı bularak kararı iptal edince, hükümet ve AKP çevrelerinde kızıl kıyamet koptu ve  veryansınlar başladı.

     AKP milletvekili, adalet komisyonu başkanı  ve bir zamanların Fetullah sevicisi olan Bekir Bozdağ, TBMM Genel Kurulunda Adalet Bakanı sıfatıyla ”Fetullah Gülen bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir. Seversiniz, sevmezsiniz ama değerli bir insandır, bilge bir insandır. Bu ülkenin milli ve manevi değerlerine bağlı nesillerin yetişmesi için hizmet yapıyor. Her şeyi de açık, devletin denetimi, gözetimi altında açık, her şeyi gözünün önünde olan” demişti.

      “Danıştay 8. Dairesinin kararına; hukuka uygunluk denetiminin sınırlarını aşmış, kendisini yürütmenin yerine koymuş, yürütmenin takdir hakkını yok saymış dahası yürütmenin takdir yetkisini bizzat kullanmıştır. Kısaca; anayasa ve yasayı alenen çiğnemiştir” diyen öngörüsüzün yargıya söz etme hakkı yoktur.          

      Ortağı Bahçeli bile “Papaz kuş gibi uçar gider, yargı kararı denilir. Andımızla ilgili yine yargı karar verir, ne var ki karşı çıkılır. Bunun neresi adil, neresi ahlakidir?” diyerek feryat etmektedir.

      2013 yılında kaldırılan “Andımız”ın sözleri nelermiş de karşı çıkıyorlar, bir bakalım. 

      Eyy veryansıncılar; Eğriliğiniz ve kendinize çalışkan, topluma tembel olduğunuz aşikar da, tabiyetiniz nedir?

      Küçükleri korumadığınızı, büyüklerinize saygı duymadığınızı biliyoruz da vatan ve millet sevginiz de konkordato ilan etmiş gibi!

      Onaltı yıldan beri ülkeyi geriye götürdüğünüze göre buna karşı çıkmakta haklısınız...

      Hadi anladık, sevmediğiniz için “Ey büyük ATATÜRK” demez, varlığınızı da okyanus ötesine berisine adayabilir ve “Ne Mutlu Türküm” de demezsiniz. Zaten bunlar size de pek yakışmaz...

      Hangi ülkenin politikacısı ve yöneticisi siniz? Fetullaha gösterdiğiniz ilgiyi, Adalet Bakanı sıfatıyla cemaat yurtlarında yanarak ölen, tacize uğrayan çocuklarımız ve kadınlarımız için göstermeyip, sus pus olurken “andımız” a gelince Anayasa çiğnenmiştir diyorsunuz. Bırakın temyizi, önce kendiniz temiz olun... 

     Hukuk sizin beğendiğiniz karar aldığında bağımsız, karşı karar verdiğinde anayasayı çiğnemiş oluyor, öyle mi! Alman gazeteci ve Papazı bırakırken doğru, çocuklarımıza andımız okutmak yanlış, diyecek kadar çifte standartlısınız. Bu tavrınızı en güzel;                                                                                                                                                                 

      “Lahanayı yerken kıtır kıtır, sapına gelince meee” deyimi anlatır. Yeter yedirdiğiniz saplar...!