Kurt, hayata yeni başlayan yavrusuna doğal yaşamı tanıtmaktadır. Çıktıkları dağın zirvesinden ovada yayılan koyun sürüsünü gören yavru, babasına sorar: 

    -Bunlar nedir?

    Babası. 

    -O gördüğün etrafa dağılmış olanlar, koyundur. Etleri çok lezizdir. Biz bunları yemeye bayılırız. Fırsatını bulursan hemen birini yakala. Onlar senin hakkındır.

    Yavru bu defa çobanı göstererek sorar: 

    -Sırtında kepenek, elinde değnek olan ve ayakta duran kimdir?

    Babası.

    -Sürünün çobanı yani koruyucusudur. Sakın ona yaklaşma. Gördüğün zaman kaç ve saklan. Çünkü değneği ağır ve acı vericidir.

    Yavru, sürünün etrafında dolaşan köpeği merak eder. 

    -Orada bize benzeyen biri var. Peki o nedir ve kimdir?

    Baba iç çekerek cevap verir: 

    -Ah yavrum ahhh... Asıl ocağımızı söndüren o bize benzeyip de bizden olmayandır. Sürünün köpeğidir. Ondan uzak dur...! Ne çekiyorsak ondan çekiyoruz. Yakalandığın anda seni parçalar.

    Hikayede olduğu gibi bizler de çocuklarımıza; Demokrasinin temel ilkelerinden olan seçme seçilme hakkını, katılımcılığı, özgürlüğü, eşitliği, çoğunluğu, hoşgörüyü ve hukuk devletini anlatacağız. Ülkemizi kimlerden ve nasıl koruyacağımızı öğreteceğiz.

     Çocuklarımızın nasıl korunacağız sorusuna, emperyalizmi, demokrasiyi araç edinmişleri, tarikatların işbirlikçilerini, ergenekonun savcılarını, insanları ayrıştıranları, cumhuriyetin kurucularına iki ayyaş diyenleri, inançlara eşit mesafade olmayanları, sanatın içine tükürenleri, hilleleri, yolsuzlukları anlatarak yanıt verecekken bir de YSK konusu eklendi...!

    Büyük önderin, “Yöneticiler, iktidara saltanat sürmek için değil, millete hizmet için getirilmişlerdir. Ulusa karşı olan görevlerini kötüye kullandıkları takdirde, şu ya da bu biçimde ulusal iradenin kendi haklarında vereceği kararla karşılaşırlar. Ulus tarafından, ulus adına devleti yönetmeye yetkili kılınanlar, gerektiğinde ulusa hesap vermek zorunda olduklarını bilmelidirler.” İfadesi de dersimizin ana konusudur.

    Devleti ve seçmen iradesini koruyup savunmak yine bize kaldı. Ancak bildiğim, kurtun ve yavrusunun işinin bizden daha kolay olduğudur.

     Off offf.. İşimiz çok da kolay değil ama çalışmaya devam edeceğiz. Yine düştük gasp

edilen hakkımızın peşine. Hem de onların ve insanlığın adına utana utana...!