Özellikle haksızlığın, hukuksuzluğun ve arkası güçlü olanların yarattığı, hakkı olmadığı her şeye haksızca sahip olanların gözde kelimesi çökmek; Türk Dil Kurumuna göre; “Bulunduğu düzeyden aşağı inmek, çukurlaşmak, bulunduğu yere yıkılmak, çömelmek ve birdenbire oturmaktır.”

 

        Tanımın ilk girişinde ki gibi düzeyi yüksek bilinen bazı kişilerin asla oralara layık olmadığı, yaptıkları işlerden ve kariyer planlamalarından dolayı çukur seviyelerine indikleri, halkı uyutarak kandırdıklarını sanarken bulundukları yere yıkıldıklarını ve yine de insanların üstüne oturdukları iddialarına tanık oluyoruz. Ancak iddiaların doğru olduğu algısı da gittikçe hızla artıyor.

 

         Buna bağlı olarak haklı ve doğru olanların da haksız duruma düştüklerini ve haklarını savunacak mercilerin bulunamadığını gördükçe de umutlar gittikçe azalıyor ve servete çökenlerin karşılarında, fakir-fukara, garip-gureba diz çöküyor.!

 

         Emeğin değerini ve ekmeğin fiyatını bilmeyip her ay 3-5 ve daha fazla maaşa ya da huzur hakkına çökenler, hayırsever olduğunu söylüyor! On bir yerden maaş ya da huzur hakkı alanların ise vicdanları kararıp çökmüyor.!

 

        Çökenler ise bazı siyasetçilerden ve bürokratlardan aldıkları destekle halka, hak ve hukuka karşı “Ali kıran baş kesen” durumuna geliyorlar.

 

        Askerde kendi dizimizle yaptığımız çök kalk eğitimleriyle ile bu çökmelerin ayrı olduğunu, ekonomik çökme yapanların kendi dizini kullanmayıp başkalarının aklıyla çökerek mallara el koyduklarını duyuyoruz. Yani tarlanın taşıyla tarlanın kuşunu vuruyorlar ve sonra da eski bir bakanın “Ben oraya gelmesem, mafya çökerdi” ifadesiyle hukuk devletinden ne kadar uzaklaşıldığını, ya da “At iziyle it izi karıştı” diyerek örtülü itirafla içinde bulunduğumuz durumu özetliyorlar.

 

        15 Temmuz darbesinde dağıtıldığı iddia edilen yüzbinin üzerindeki silaha çökenler acaba zamanı gelince o silahlarla kardeşi kardeşe mi çöktüreceklerdir.!

     

         Kredileriyle çiftçiye destek vermesi gereken bankanın 750 milyon dolarına çökenleri sormak ticari sır oluyor.!

         

         Kokaini pudra şekeri diye kullananlara yargı çöktü mü?

 

        Tank Palet Fabrikasından sonra çökülme sırası Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna mı geliyor?

 

        Fıratın kenarında kaybolan kuzudan sorumlu olanlar bu çökmelerden sorumlu olmuyor mu?

 

        Çökenlerin itibar gördüğü ülke haline gelmemiz, yönetimi rahatsız etmiyor mu?

 

        Bu yeni moda “çökme” sisteminde yabancılar ve yerli ortaklarının bize çöktüğü yetmiyormuş gibi birbirimize de çöküyoruz. Daha doğrusu çöken çökene.! Askerlikte çökmeler eğitimdi, ülkedeki çökmeler ise acı bir gerçek.!

“İtibardan tasarruf olmaz” diyerek yapılan müsrifler ve iktidarda kalmak uğruna yapılan yanlışlar, günbegün halkın üzerine karabasan gibi çöküyor.

 

 

        AKP siyasetinin ve bazı yöneticilerinin çöküşünden sonra ülkenin çöküşünü de hazin, hazin izliyoruz.!