Yanlış ekonomi yöntemleriyle iyice cıvıklaşan sıvı yağ tencereye girmez, LPG ocaktaki ateşten önce cüzdanı yakar ve en geç iki günde bir yükselmeye alışmış akaryakıt parayı gördükçe yüz görümlüğü almadan depoya girmez oldu. Isınmada doğalgaz ve diğer yakıtların yerini battaniyeye sarılmak aldı.! Aşırı fiyat artışları yüzünden elektrik kısa devre yapar, su vanaları açılmaz oldu. Onları seyreden ve duyan ne varsa “üzüm üzüme baka baka kararır” atasözündeki gibi her gün değerine değer katan ulaşılamazlar sınıfındaki yerini almaya başladı. Bağımızda bahçemizde yetişen sebze bile ulaşılmaz olmuşsa ciddi bir sorun var demektir.

 

      Hayatta ben yazdım ya da o alanda çok kitap okudum demekle başarılı olunamaz. Bisiklet kullanmakla ilgili çok kitap okudum, en iyi ben kullanırım diyen ancak bisiklet selesine hiç oturmamış kişinin bindiği an yan yatmasıyla eşdeğerdir bu teoriniz. Pratik yapmadan ve ortak akıla ulaşmadan o dengeyi sağlıyamıyorsunuz. Çünkü onu sağlayacak unsurları yok ettiniz. Kuvvetler ayrılığı ilkesi başta olmak üzere, adalet, ekonomi, ........ gibi her alanda geleceğimizi hiçe sayarak tek kişiye teslim olduk. İşte ondan sonra taşlar yerinden anlık olarak oynamaya ve sonucunda şiddeti yüksek ekonomik depremleri yaşamaya başladık. 

     Sudan’dan arazi kiralayarak hiçe saydıkları ve korumanın ötesinde yüksek girdi maliyetleriyle ezdikleri çiftçiyi “Ekin kardeşim, ekebildiğiniz kadar ekin. Maliyetler yüksek, mazot yüksek, gübre yüksek, diğer girdiler yüksek nasıl ekelim diye düşünüyorsunuz düşünmeyin.” Diyen eski başbakanın söylemine terk ederken saman ithal edip, hıyarı da sebzelere başağa yaptınız.

 

     Herkesin kabul ettiği evrensel kurallar yerine krizden çıkmamızı, bağırsak temizleyicinin gözyaşlarına, beceriksizin gözündeki ışığa ve enerjisine, bu kez ustalık dönemimiz hikayesine, daha sonra “verin yetkiyi, şunla bunla nasıl uğraşılır” göreceksiniz dönemini yaşaya yaşaya ve sonunda bürokrasiyi de alaşağı ederiz güreşçisinin sonu kötü biten masallarına geldik.   

 

 

      Kendi yarattığınız sorunlara çözüm bulamayıp içinden çıkılmaz hale getirince her yanlışınızı dış güçlere bağladınız. Yirmi yıldan beri bir dış gücü kulağından tutun getirin de bizde tanıyalım ve görelim.! Şimdi de bağlanacak yeni bir iskele babası buldunuz. Karadenizin karşısındaki savaş.!

 

      Yıllardır izlenen yanlış politikalar kötü meyvelerini vermeye başladı ve gittikçe de çürüyor. Belirsizliği askıdan indirin. Bunun için diyoruz ki; Kendiniz attan, kattan, ağaçtan, çatıdan nerden düşerseniz düşün o sizin sorununuz. Oy avcılığı için kullandığınız 2023’den sonra düzelteceğiz hayallerini bırakın. Ziya Paşa bir beytinde diyor ki: “İnsanın aynası iştir, lafa bakılmaz.”