20 Nisan 2024

HATIRA DEFTERİ

  • PDF

   Çoğunlukla yazılarla oluşturulan kimi zaman çizim ya da fotoğraf gibi unsurlarla da desteklenen genelde hayatın belli bir döneminde düzenli bir şekilde tutulan ve günlük yaşamın not edildiği küçük ama şirin defterlerdir.

   Genelde ilk ergenlik dönemlerinde yazılmaya başlanan defterler kişinin geleceğinin de  bir tür rehberidir. Bu defterler kurumlarda şeref ya da onur defteri diye tutulan bir belgedir.

   2002 yılında açılan bir kurumumuzun defterinde herkesin bildiği 3 Y (Yolsuzluklar, Yasaklar,Yoksulluklar) kalkacak diye çok iddialı bir yazı vardı. Kaldı ki bu yazı meydan meydan dillendirilerek yüksek seslerle insanların beyinlerine işlenmişti.

   Defterin sahipleri güçlendikçe 3Y güçlendi, onlar güçlendikçe de defterin sahiplerini güçlendirdi. İkisi güçlendikçe defteri okuyanlar kullanıldığını değil de güçlendiğini sandı.!  Hepsi güçlendikçe kibirler tavan yaptı.  Ama etik değerler eridi ve ülke güçsüzleşti. Yerli yersiz her şeye şükredenler sıra kendilerine gelinceye kadar defterle beraber, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” atasözünü  başüstünde tutarak “Y” leri güçlendirerek bugünlere getirdiler.! Ama Aziz Nesin’in “ yılanların bir sonraki hedefi siz olursunuz..” ifadesini hiç öğrenmediler.!                          

   Güçlenen “Y” ler  belli bir program dahilinde ve uygun zamanlarda iş birliği yapmaya başladılar. Çünkü birinin ayakta kalması diğerinin varlık sebebiydi. Çaktırmadan “Y” ler koalisyonuyla yaşamaya alıştırıldık.! En utanç verici “Y” lerden birisi, dezenfektan sıfatıyla bakanın koridorlarından salladığı yüksek faturalarla aşağı indilmeyerek TBMM koridorlarına yaklaştırılmadı. Bir de üçlü, beşli diye anılan çoğul “Y”ler var ki sormayın gitsin. Alt yapımızı! yaptıkları gibi birde üvey babamız oldular. Sanırım bunların defterinde yolsuzluğu  yandaşları yapınca korumak yazıyor.

   Reis, yarattığı bu durumdan rahatsız gibi görünerek yaklaşan seçim öncesi halkın duyarlılığını dikkate almış olmalı ki “yolsuzlukların, rüşvetin, yoksulluğun olmadığı Türkiye'yi biz hallederiz” demiş. Yirmi yıl önce biz çözeriz, yirmi yıl sonra biz hallederiz.! Bu olumsuzluklar günümüze göre yirmi yıl öncesinde daha azdı ve en önemlisi de ahlak yapımız bu kadar yozlaşmamıştı. Demek ki üç “Y” çözülemedikçe ahlak yozlaşması da üç “Y” nin küpü oranında artmaktadır. Anlaşılan hatıra defterlerini okumayı unutmuşlar.

   Hani şimdi biz çözeriz denilen sorunları yirmi yıldan beri niye artırdınız? Bilesiniz ki sorunu yaratanlar çözümünün bir parçası olamazlar.

   Kalkacak sözü verilen yasakların kanunlaştığı, son çıkan sansür yasasının parmak kahramanlarını ağzı kulaklarında, zafer kazanmışların edasıyla, çıkamadıkları sokaklar yerine toplu fotoğraf karesine girerek sevinçten dört köşe olduklarını gördük. Biz aynı resmi daha önce de bakanların yolsuzluğunun kapatılmasında da gördüğümüzden yadırgamadık.!

   Yolsuzluk zirveye çıktı , yoksulluk ise kader gibi gösterilerek tabana yerleştirildi. Yasaklarda bunların deşifre edilmemesi için anayasaya uygunluğu aranmaksızın son sürat yasallaştırılıyor. Bilim yerine kader tercihinden dolayı geri vites gidiyoruz.

   Sonuçta ülkeyi kader planı diyerek çözümü zorlaşan bir denklem haline getirdiler.

   Arada bir hatıra defterlerini karıştırsalar iyiydi.!

 

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde