19 Nisan 2024

ÇÖL RÜZGARI

  • PDF
   AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal katıldığı bir konferansta yaptığı konuşmada “Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye’de yaşanmıştır. Fransız Devrimi her şeyi yıkmıştır ama dile dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi Mao’nun Çin’de yaptığı kültürel devrimdir ve o da dile dokunmamıştır. Ama maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir. Bugün konuştuğumuz Türkçe ile bir düşünce üretemeyiz sadece konuşma ihtiyacımızı karşılayabiliriz” ifadeleriyle tepki toplamiş. 
 
   Seçimler yaklaştıkça bozuk olan gündemi değiştirme ve niyetlerini açıklayarak tabanına mesaj verme gayretlerinden birisi, ya da cumhuriyetle açıkça hesaplaşma zamanın geldiğine inananlardan olabilir.
 
   Anlamadığım niçin tepki gösterdikleridir. “Dervişin fikri neyse zikri de odur.”  Bir insan ne düşünüyor ve gönlünden ne geçiriyorsa, bunu hareket ve sözleriyle açığa vurur. Kafasında ve gönlünde taşıdıklarının devamlı gündemde kalmasını ister. Bunlar  “demokrasi amaç değil, araçtır” diyenlerle aynı yolun yolcularıdır. Yirmi yıldan beri farklı düşünceleri olduğunu savunuyorsanız yanılıyorsunuz. 2015 yılında AKP Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu, “Osmanlı İmparatorluğu'nun 90 yıllık reklam arasının”sona erdiğini ifade etmişti. 
 
   Bunlar;
 
   Keşke Yunan kazansaydı diyenlerin ayağına gidip kutsayanlardır. 
 
   Bunlar;
 
   “Yunan tarihinde Ege’de Türklerle bir savaş yok” diyerek Kurtuluş Savaşı’nın yaşanmadığını, şehitliklerin de temsili olduğunu öne sürerek Kurtuluş Savaşında çatışma olmamıştır diyen vekiller çıkartanlardır. Hem de ilimiz Ordu’dan.!
 
   Bunlar;
 
   Çağdaş yaşamdan korkup, karanlığı özleyenlerdir. Mensubu olduğu yüce milletin dilini ve kültürünü yok sayıp, çöl bedevilerinin peşine takılarak karşı devrimin günümüz temsilcileridir.
 
   Bunlar; 
 
   İkinci yüzyılına girme hazırlığındaki cumhuriyeti hazmedemeyen yöneticilerdir.
 
   Bunlar;
 
   Bu tür konuşmaları ve eylemleri genellikle önemli ve milli günler arefesinde yapanlardır. Milli günlere alerji duydukları için o günlerde hastalananlardır.!
 
   Az okuyup araştıran, olayları mantıklı yorumlayıp yaşamla ilişkilendirebilen herkes bunların islam tipi bir yönetim sistemi yerleştirmek istediğini çoktan anlamış olması gerekir. Onun için şaşırmaya ve tepki göstermeye hiç gerek yoktur. 
  
   Bunlar;
 
   “Cumhuriyetin kazanımlarını babalar gibi satarız. “Satıyoruz, satıyoruz bitmiyor. Ne komünist ülkeymişiz” diyenlerdir. 
 
   Açıkçası sahip oldukları milleti yüceltenler ve sevenler değil, arabın elini öpenlerdir.
 
   Daha doğru bir ifadeyle; Atatürk devrimi ile cumhuriyetin kurumlarını bir plan dahilinde tasfiye eden takımın üyeleridir. 
 
   O makamlara ve bu yaşlara cumhuriyet sayesinde geldiğin ve kimliğinde TC yazdığı için her ne kadar çöl rüzgarıyla serinlediğini sansan bile senin de  Cumhuriyet Bayramın kutlu olsun Ünal’an Mahir.! 
 
   Aman ha kum fırtınasına yakalanma da.!
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde