YALOVA KAYMAKAMI!

    Vefa: Sözüne sadık kalmak, sözünde durmak. kadir kıymet bilmek, dostluğa önem vermek olup bu değerlerin kıymetini bilenlere de vefakâr denir. Ahde vefa ise kişinin verdiği sözden caymaması ve sözüne sadık olması anlamına gelir.

   Vefasız ise vefası olmayan, sevgisi çabuk geçen, hakikatsiz demektir

   14 Mayısta yapılacak seçimler için kıyasıya bir yarış başlıyor. Özellikle dört aday arasında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi gündemde daha çok yer alıyor. Özellikle Memleket Partisi lideri Muharrem.İnce’nin aday olması Millet ittifakının tabanında hayretle karşılandı. Demokratik bir ülkede herkes aday olabilir diye yorum yaparsak yanılmış oluruz. Çünkü ülkede yasalar ve demokrasi işlese Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığı YSK tarafından kabul edilmezdi.!

    Seçimi ilk kaybeden Yüksek Seçim Kurulu oldu. İkinci  kaybedecek olan İnce’dir ve üzülerek söylüyorum bir daha toparlanamayarak siyasi hayatının sonlanacağıdır. Bunu da tek adam liderliğinden kurtularak demokrasi nefesi almak isteyen halk yapacaktır. 14 Mayıs sonrası anayasa ve demokrasinin işlerlik kazanarak güçlü bir parlementoyla ülkenin yoluna devam edeceği inancı seçimler yaklaştıkça tabanda daha da güçlenmektedir.

   Ülkemiz siyasetinde görüldüğü üzere bazı olayların mağduriyet yarattığı sanılır. Halbuki önceden hazırlanan senaryoların bir kısmıdır mağduriyet şemsiyesine sığınmak. Okuyup araştırmayan bir toplum hafızasında da oyunun bu parçası kalır. Dış güçlerin yazdığı senaryolar böyledir. İnce, bu senaryodaki başrolü ve son oyununu oynamaktadır.!

    Bu nerden çıktı diyebilirsiniz. Son aylarda gergin yüz hatları, saldırgan tavırları, kendisiyle çelişkili açıklamaları ve birbirinden farklı demeçlerini görüyoruz.  Saati saatini, günü gecesini tutmuyor. Bu çelişkilere İnce’nin; 2018 seçimleri öncesi “Ola ki 24 Haziran’da kazanamadım. Kılıçdaroğlu’nun karşısında asla aday olmam. Ben vefalı bir insanımdır. Kendisiyle asla bir yarışa çıkmam. Benden daha iyi bir cumhurbaşkanı adayı bulursak onu da desteklerim” ifadesi en önemli örneklerden birisidir.

    Eeee ne oldu İnce bey,! çıkmam dedin çıktın, vefalıyımdır dedin vefasızlığın daniskasını yaptın.! Centilmenlik yapanlara karşı neler yaptığını hiç düşünüyormusun.? Yakında benzer işler yapmayacağının tahahüdünü versen inananı bulamazsın. Köyün yalancı çobanı masalına benziyor değil mi?

     Konuşmalarının, tv programlarının çoğunlukla CHP’nin üzerine olması akıllara “Ayının kırk türküsü varmış. Kırkı da ahlat üzerineymiş” atasözünü getiriyor. Doğup büyüdüğün ve seni sen yapan taşındığın mahalleni yererken neredeyse karşı mahalleden takdir belgesi bekliyor gibisin.! Fizik formüllerini kullanmak yerine, oy için eski mahallesini satanları oynuyorsun.!

     Önceki aile üyelerinin ensesinde boza pişirmeye kalkışman doğru bir eylem olmayıp, çöplerini seccade altına süpürmeye çalışanlara otuz üçlükle eşlik ederken ve laf ebeliğiyle yolunun açılacağını düşünüyorsan yanılıyorsun. Alacağın yol otuzüçlüğün imamesi kadardır.!

     14 Mayıs'ta yarışacağın Kılıçdaroğlu ve Oğan'ın seçim kampanyalarına bağışta bulunduğunu açıklamışsın. Maddiyat çözülür ancak önceki seçimde bırak bağışta bulunanları, kampanya boyunca gece gündüz peşinde çalışanların manevi haklarını ödeyebilecekmisin.?

    Ay ışığında zeytin silkeleyip başkasının değirmenine su taşıdığını bildiğin halde inatla sakalığa devam ediyorsun. Yaşantın boyunca kazanan değil, kaybettiren olarak anılmak istemiyorsan fizik kurallarına değil siyaset kurallarına iyi bak. Alacağın yüzde iki üçler belki de rejimi daha büyük sıkıntılara sokacaktır bilesin.

    Ne gariptir ki günümüz Sezar’larına karşı çıkması gereken Brutus’ler, dans ederek doğrulara karşı çıkıyor.! İnce hesaplarla işi inceldiği yerden kopmaya getirenlerin aklını başına devşirmesi ve kişisel ihtiraslarına siyaseti alet etmemesi zamanıdır.

     Yalova il oldu ama sen kaymakamının hikayesinden uyanamıyorsun. Biliriz, alışkınsın “adam kazandı” mesajı atmaya.

     14 Mayıs’ta bu duyarlı millet, bu defa başka adam için bu mesajı sana attıracak güce sahip bilesin.