EKİM DEVRİMİ
- Çarşamba, 15 Ekim 2014
Ekim ayı ülkemiz için çok önemli bir aydır. Önemini de 1923’te Cumhuriyetimizin kuruluşundan alır. Onun için Ekim de neler olmuş, Türkiye’de ve dünyada kısa bir gezinti yapalım.
Çoğumuzun tanımadığı dünyaca ünlü matematikçimiz ve 10 TL de resmi bulunan Ordinaryüs Pr. Dr. Cahit ARF’ın, adı gibi bir yıldız olan tiyatro dünyasının duayenlerinden Yıldız KENTER’in doğumu da bu aya rastlar. Bu ayda doğan bir ünlümüz daha var. Ülkemizin saygın iş adamlarından Reza SARRAB’ın eşi ses sanatçısı Ebru GÜNDEŞ. Reza Bey Ebru hanımın canına can, kendi servetine servet katarken 17 Aralık’ta bizim canımızı çıkarıyor. Dağıttıkça dağıtıyor, bırakın garibanı bir sürü siyasetçiye bile dağıtacak kadar bol parası var. Allah daha çok versin. Ondan dolayı onu da ister ünlüden, ister milli enişteden, ister başka şeyden sayın... Cahit ARF gibi ünlü bir bilim adamımızı tanımayan toplumumuzun Reza enişteyi iyi tanıyor olması! Bu ayıpta bize yeter.
Ekim 1138’de Suriye’nin Halep şehrinde büyük bir deprem oluyor ve deprem bütün şiddetiyle merkez üssünün bir kısmı da ülkemizde olmak üzere halen devam ediyor. Ekim 1689’da Deli Petro Rus Çarı oluyor ve Rusya halen dünyada söz sahibi. Elin delisinin bile yaptığı iş akıllı. Bizim Deli İbrahim akıllı mıydı da yoksa bize yanlışmı öğrettiler? İnsan keşke bizim akıllılarımızda deli olsaydı diye düşünüyor.
Ekim 1492’de Cenova’lı Kristof Kolomb Amerika’ya ayak basıyor ve ondan sonra da Amerika dünyaya caka, silah,füze ve hava atıyor. Ekim 1872’de Sirkeci hamalları, 1882’de de Tatavla kunduracıları greve çıkıyor. Son yıllarda işçileri hak aramak için greve çıkaracak doğru dürüst sendika bulunmuyor ya da grevler yasaklanıyor. Ekim 1939’da büyük bilim insanı Albert Einstein, ABD başkanı Roosevelt’e atom bombası konusunda dikkat çekmek için bir mektup yazıyor. Atom bombası önce Japonya’ya sonra da bizim başımıza düşüyor, ha bire patlıyor da patlıyor.
Ekim 1958’de başbakan Adnan Menderes yurttaşlardan “ Vatan Cephesi” kurmalarını istiyor. Demek ki ötekileştirme o zamandan başlıyor. Ancak gerçek bir vatan cephesine bu günlerde o kadar çok ihtiyacımız var ki. Ekim 1969 seçimlerinde baraj falan yok, seçim sistemi bu günden daha çok adaletli ki meclise bir milletvekili ile giren partinin olduğunu görüyoruz. Bu gün ise yüzde onu aşamazsan senin oyunun yandığını en çok oyu alanında oyunun kabardığını görürsün, hani bir laf var ya “ Eşeğin kazancı at için”. Ekim 1983’te Japonya eski başbakanlarından Tanaka Kakuel, Lockheed şirketinden 2 milyon dolar rüşvet almak suçundan dört yıl hapse mahkum oluyor. Bizde bu sayede rüşvetin oralarda suç olduğunu öğreniyor ve ne kadar geri kalmışlar diye şaşırıyoruz!
Ekim 2014’e geldik. Komşu bazı ülkelerle ilişkiler bağını kuracak diplomatlarımız bile yokken savaşarak bazı komşu ülke başkanlarını yıkmak için bile can atıyoruz.
Herhalde Ekim devrimini bizde başarıyla tamamlıyoruz. “Yeni Türkiye ve ileri demokrasi” sayesinde hedef Ortadoğu bataklığı…
15 Ekim 2014
Erol YEREBASMAZ