YUMURTLAMA YARIŞI
- Perşembe, 11 Aralık 2014
Ülkeyi yönetenlerin, yönettikleri ülkenin tarihine, geçmişine ve kurucularına sahip çıkarak saygı duyma gibi çok önemli bir yükümlülükleri vardır. Ayrıca iktidar sahipleri kendi egoları ve siyasetleri için değil yönettikleri halkın mutluluğu, refahları ve özellikle toplumsal barışı tesis ederek koruma gibi konularda da tarih önünde sorumlu olduklarını bilmek zorundadırlar.
Ömer Tuğrul İnançer diye kendini ilim adamı sanan ilim fakiri daha önceleri “Hamile kadınlar sokağa çıkmasın” sözüyle kendini kamuoyuna tanıtmaya çalıştı. Baktı ki tepkiler yetersiz ve daha fazla şöhret olmak hevesiyle! 1 Kasım 1928’de ATATÜRK Döneminde yapılan “Harf Devrimi” hakkında hem de Cumhuriyeti kuran TBMM’nin çatısı altında “İnkılap mı” ? İnkılap ne demek biliyor musunuz? inkılap “Köpekleştirme” demektir. Bu memlekette köpekleştirme yapılmıştır gibi talihsiz söylemleriyle, hem hamile kadınlarımızı yani analarımızı hem de Cumhuriyetimizin kurucusunu aşağılayarak folluğa oturmuş ve yumurtasını bırakmıştır.
Bu yumurtayı, TBMM İdare Teşkilatınca 5 Aralık 2014 tarihinde “Hz. Mevlana’yı Anlamak” konulu konferansta TBMM Personelinin gözleri önünde bırakmıştır. Halbuki konuda adı geçen Mevlana; “Nice bilginler vardır ki gerçek bilgiden, hakiki irfandan nasipsizdirler. Bu ilim sahipleri, bilgi hafızıdır, bilgi sevgilisi değil.” ve yine “Cahil kişi gülün güzelliğini görmez gider dikenine takılır” ifadeleriyle bir gün Ömer Tuğrul gibilerin folluğa çıkacağını düşünecek kadar ilim, irfan sahibi olup gerçek alimdir.
Konuyla ilgili TBMM Başkanı Cemil Çiçek “ CHP ve MHP eleştirilerinde haklı olabilir, haksızdır diyemem, konuyla ilgili inceleme ve soruşturma başlatıyoruz …vs dedi” Niçin vs dedi diyorum. Ömer Tuğrul gibi insanların TBMM çatısı altındaki konferansta Cumhuriyete ve kurucusuna saldırmak gibi bir görevleri yoksa birileri tarafından özellikle mi tevdi ediliyor?
Daha sonra sazı Bülent Arınç alarak bazı şehirlerin isminin değiştirilebileceğini söyledi. Manisa’nın adının Saruhan olabileceği gibi toplum tarafından kabul görebilecek isimleri yem olarak ortaya atarken, yoksa çözülme sürecinde Güney Doğu illerimizin isimlerinin pazarlığının yapıldığı işaretlerini yumurtladı gibi geldi bana.
Geçen hafta Milli Eğitim Şurasında alınan kararlar ise sepet sepet yumurta. Bu yumurtaları herhalde yemek için çıkartmıyorlar. Bu yumurtlamalar üzerinden Cumhuriyetin cılkını çıkarmaya uğraştıklarına eminim artık.
Bu gidişle biz bu folluklardan sonra gurk(kuluçka olmuş tavuk) yatırmaya başlarız.
Ha gayret civciv çıkacak, kuş çıkacak…