ÜLKEMİZDE KADIN OLMAK

Ülkemizde kadınların sosyal, kültürel, iktisadi ve siyasi haklarına kavuşması Atatürk’ün devrimleriyle başlamıştır. Kadınlarımız ilk siyasi haklarını 1930 yılındaki belediye seçimlerinde İzmir ve İstanbul’dan şehir meclislerine seçilerek kullandılar. 1933 yılında ise kadınlara köy muhtarı ve heyetlerine seçilme hakkı tanındı. 5Aralık 1934 yılında 317 üyeli Mecliste yapılan ve oylamaya katılan 258  Milletvekilinin tamamının kabul oyuyla Milletvekili seçilme hakkı tanındı.

Bu olayın ülkemiz ve kadınlarımız açısından önemi büyüktür. Bir çok Avrupa ülkesinden önce Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi Türk Milletinin kadınlara o zaman bile ne kadar önem verdiği yönünden de çok anlamlıdır. Aradan geçen seksen yıl boyunca bu haklar daha da genişleyeceğine maalesef geriye gitmiştir. Ülkemizin muhafazakarlaşmasına paralel olarak yasalarda olmasa bile, uygulamada ve toplumsal yaşantıda kadınlarımız  devamlı olarak hak ile statü kaybına  uğramışlardır. Özellikle son yıllarda  ülke yönetiminde bulunan kişilerin bazı ifadeleri kadınlarımızı oldukça rencide etmiş olup, iddialarımı doğrular niteliktedir.  Bu ifadelerin bir kısmı ile söyleyenini sizlerle üzülerek paylaşmak istiyorum;

-“Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum.” R.Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı.

-“Türk kadını evinin süsüdür.” Vecdi Gönül,  AKP eski Bakanı.

-“Kadınları hafifçe dövüp korkutabilirsiniz.” Mehmet Demir AKP Kırıkkale il başkanı.

-“Kadınlar iffetli olacak, herkesin içinde kahkaha atmayacak.” Bülent Arınç, Başbakan yardımcısı.

-“Evdeki işler yetmiyor mu?” (Kendisinden iş isteyen kadına) Veysel Eroğlu, AKP’li bakan.

-“Kızlar okuyunca erkekler evlenecek kız bulamıyor.”  Erhan Ekmekçi,  AKP Çorum/Kargı İl Genel Meclis Üyesi.

-“Kadın ahlaklı olsun, kürtaj yapmak zorunda kalmasın.” İ.Melih Gökçek AKP Ankara Belediye Başkanı.

-“Kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek” Mehmet Şimşek AKP ‘li Bakan.

-“Kızlarına sahip çıksalarmış.” (Münevver Karabulut cinayeti hakkında)  Celalettin Cerrah, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü.

-“Ben sizin bacak aranızı çekip gazeteye bastırsam bunların gerçeği bu diye… ahlaksız olurum değil mi?” (Meclisteki bayan gazetecilere) Zeyit Aslan, AKP Tokat Milletvekili.

-“Belediye başkan yardımcılığı ve vekilliğine  bayanları getirmeyi düşünmüyoruz. Dinen de örfen de bu uygun değil.” Yücel Barakazi, AKP Bingöl Belediye Başkanı. Hatırlarsanız bu sözler üzerine Bingöl Belediye Meclis Üyeliğine AKP’nin birinci sırasından seçilen Nurten Ertuğrul belediye meclis üyeliğinden istifa etmişti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yurt dışında ki vatandaşlarımızın oy kullanma sürecinde AKP İstanbul milletvekili Metin Külünk, Almanya’nın Essen Başkonsolosu Şule Özkaya’ya saldırmıştı.

Türk kadınına önemli haklar sağlayan ATATÜRK, “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur.Kabil midir ki bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin?”  diyerek kadın erkek eşitliğini 1925 yılında ifade etmiştir. Kadınlarımız kendilerini değersizleştirenlere artık değer vermemelidirler.

Unutulmasın; Evrensel olan erkeklik değil, insanlıktır. İnsanlık da sadece erkek demek değildir.

Yeni yılın, başta kadınlarımız olmak üzere tüm insanlığa barış, adalet, eşitlik, sağlık ve mutluluk getirmesini dilerim.