58 HARCAMAYLA BİTER Mİ ?

2015 Yılının birinci altı ayı için asgari ücret açıklandı. Veren memnun, ancak alan memnun olmadı! Asgari ücret nedir ? İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir.

                  Şimdi verenin memnuniyetine, alanın memnuniyetsizliğine gelelim. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının çıkarttığı “Asgari Ücret Yönetmeliği”ne göre oluşturulan tespit komisyonu adı geçen bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlığında;

              a-Bakanlık Çalışma Genel Müdürü veya yardımcısı,

              b-Bakanlık İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü veya yardımcısı,

              c-TÜİK ‘den ilgili daire başkanı veya yardımcısı,

              d-Hazine Müsteşarlığı temsilcisi,

              e-DPT’nin ilgili daire başkanı veya yetkilendireceği kişi,

              f-Bünyesinde en çok işçiyi bulunduran en üst işçi kuruluşunun değişik iş kolları      

                    için seçeceği beş temsilci,

              g-Bünyesinde en çok işvereni bulunduran işveren kuruluşunun değişik iş kolları             

                  için seçeceği beş temsilciden,  kurulur.

                  Komisyonun üye sayısına bakılırsa işçi temsilcileri (Tabi ki sendikaları sarı değilse) sadece beş, iş veren ve hükümet temsilcileri ise on kişiden oluşuyor. Buradan asgari ücrete ilk altı ay için 60 TL bile çıkmadı, çıka çıka 58 TL çıktı. Yani günlük 1.933 TL eder. (İki ekmek parası olsaydı bari.) Harcaya harcaya biter mi? bu para! Asıl konu,  kişi başına düşen milli gelirin 11 000 (on bir bin) dolar, yaklaşık 25 000 TL. olduğu söylenen ülkemizde, 2015 Yılının ilk altı ayı için asgari ücretin 949 TL olarak açıklanması gelir dağılımındaki  adaletsizliğin göstergesidir.

Bunu bir önceki asgari ücret tespit komisyonu toplantısında bir işçinin geçimi için aylık tutarın 1424 TL. olduğunu TÜİK temsilcisi bile açıklamıştır. Ülkemizde yaklaşık 5 Milyon kişi asgari ücret ile geçinmeye çalışmakta olup bu da çalışanların oranına göre %27’ ye karşılık gelmektedir.

Anayasanın 55. Maddesinde “Asgari ücretin tespitinde ülkenin ekonomik ve sosyal durumu göz önünde bulundurulur” ifadesi vardır. O zaman, asgari ücrette yılın ilk altı aylık artışına göre ya  ülkenin ekonomik durumunun iyi olmadığı gerçeği, yada asgari ücretlinin hakkının verilmediği gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bence esas sorun milli gelir dağılımının adaletsizliğindedir.  Ülkemizde ki toplam 100 kişinin serveti milli gelirin %15’ne tekabül etmektedir. Ne adaletli gelir dağılımı ama !

               Bir gerçek olarak da, ekonomileri bizden çok büyük olan İngiltere, Japonya, Kanada, Fransa, İtalya vb. ülkelerden daha fazla dolar milyarderi çıkarmamız;  Ekonomik büyümeden toplumun çok büyük bir kesiminin faydalanamamış olması ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin zirve yapmış olduğu gerçeğiyle karşımıza bir utanç tablosu olarak çıkmaktadır.

Asgari ücretten verginin acilen kaldırılması gerekmektedir. Siyasi iktidar; rakamlarla, istatistiki oyunlarla işine geldiği gibi oynayarak vatandaşın cebini boşaltırken, geceleri de milli geliri yükselterek topluma moral aşılıyor! Kaldı ki bize gündüzün şerrinin, gecenin hayırından iyi olduğunu öğretmişlerdi. Üç çeşit yalan vardır; 1-Yalan, 2-Kuyruklu yalan,3- İstatistik. Üçüncüsü şerit lastiğe benzer hangi tarafa çekerseniz o tarafa uzar. Yani çekenin merhametine kalmışsınız demektir. İnanın üzülerek söylüyorum; Şimdi yaşantınızda hiç görmediğiniz ve göremeyeceğiniz kişilerin size biçtiği uzama katsayısı kadar 15 gün bir uçtan, 15 gün diğer uçtan çekilerek ayda 949 defa, ikinci altı ayda da her ay 1000 defa daha uzayıp duracaksınız. Biraz dayanın! Benden söylemesi…