30 Nisan 2024

SAHİBİNİN SESİ

  • PDF

      Milletvekillerinin çoğu atama ve biatçı olduğundan genel başkanının ağzıyla konuşuyor, daha beteri ise ne yaptıklarını bilmedikleridir. Kamu Denetçisi ve AKP eski Milletvekili Zekeriya Aslan, “Ben milletvekilliği yaptım, üzülerek söylüyorum. Biz Meclis’te el kaldırıyoruz. Ama çoğu zaman niye el kaldırdığımızı doğrusu bilmiyoruz.” Söylemi parlamentonun son yıllardaki özetidir. Böyle bir oluşumdan adaletli yasalar beklenir mi? TOBB’un genel kurulunda Kılıçdaroğlu’da Anayasayla ilgili gündemi özetledi. "Bu Anayasa diyor ki 'Yargı bağımsız ve tarafsızdır'. Hiçbir makam, merci yargıya emir ve talimat veremez. Yeni Anayasa yazsak aynı şeyler yazacağız. Peki size soruyorum, Ben Sayın Cumhurbaşkanı'nında Adalet Bakanı'nın da yargıya emir ve talimat verdiğini yazılarımla defalarca ortaya koydum. Peki bu talimatlar nasıl veriliyor? Darbe hukukuyla beraber ele alacaksak Anayasa'yı değiştirelim. Darbe hukuku kalsın, biz bu Anayasa'yı değiştirelim; ne için? 'Başkanlık sistemini getireceğiz'. Bir kişi konuşacak, Türkiye susacak. Bir kişi konuşacak, hakim ona göre karar verecek. Bir kişi konuşacak, ona göre milletvekili listeleri hazırlanacak. Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz.” Kılıçdaroğlu, kararlılılığı vurgularken doğruları da söylüyordu.                                             

      TOBB  Başkanı, TBMM Başkanı “Laiklik anayasada yer almasın”, Sedat Peker “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız” diyorlarken, Milli iradeyi diline dolayanlar, seçimle gelen başbakanı azlederken, sesin soluğun çıkmıyordu. Kılıçdaroğlu’na gelince başladın saydırmaya, “Kılıçdaroğlu muhalefet görevini bize yüklemek istiyor. Kendisi ile beni karıştırıyor. Ben anamuhalefet partisi lideri değil, TOBB Başkanıyım. Bana muhalefet etmek istiyorsa, seneye gelir, Türkiye'de beceremedi, Odalar Birliğinde de boyunun ölçüsünü alır.” İfadeleri, küstahlık, yandaşlık ve bir yerlere yaranmanın kendisidir.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                   

      Kimin neyi becerip beceremediğini iyi bilirsin. Evet, beceremediklerimiz var, haklısın! Onursuzluğu, hırsızlığı, yolsuzluğu, takiyeyi ve yalakalığı beceremedik. Bizim beceremediklerimiz konusunda siz çok yetkinsiniz, yetkin olduğunuz konularda ülkeyi becerdiğinizi dünya bile öğrendi! Güneydoğunun ve Kilis’in esnafından haberin var mı? Rüzgarlı Sokağın beyzadesi!

       Demokratik ülkelerde sivil toplum örgütleri başkanları hükümetlerin değil, üyelerinin ve doğruların yanındadır. Sen ana muhalefet partisi genel başkanını düelloya davet eder gibi yarışa çağıracağına can çekişen üyelerine çözüm arasana. Plakların kullanıldığı yılları hatırlarsın. Sahibinin Sesi, Elenor, Kervan gibi firmalar vardı. Sahibinin sesinin logosunda gramofon önünde duran köpek vardı. Seninki de aynı “Sahibinin sesi” gibi.                                                                            

       Erbakan “Geçiş dönemi kanlı mı olacak, kansız mı” dediğinde sesi çıkmayanlar, bu günlerin sesiymiş. “Demokrasi bir tramvaydır, gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz. Demokrasi amaç değil, araçtır” ifadesindeki vatmanın sesidir bunlar. Sesin desibeli yükseldi ve artık kulağımızı tırmalıyor. Hisarcıklıoğlu’na bir tavsiyede bulunayım; Ana muhalefete muhalefet yapacağına,  bunge jumping yapsana...!

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde