SORUN BAŞKA

İstanbul’un fethi sırasında Bizans’ın ileri gelenlerinin Ayasofya’da meleklerin cinsiyetini tartıştığı söylenir. Canlı bombaların patlayıp, terörün acımasızlaştığı günlerde Cumhurbaşkanı, “Anneliği reddeden, evini çekip çevirmekten vazgeçen bir kadın, iş dünyasında ne kadar başarılı olursa olsun eksiktir, yarımdır” dedi.  Bizansın o günü ile ülkemizin bu günü aynı! Sonra Kılıçdaroğlu’nun bir televizyon programında söylediğini traş edip, kuşa çevirerek kendilerinin sayısız sicil bozukluklarına rağmen algıya dönüştürmeye çalıştılar. Zamanında neler demişler;                                       

      Valilerimize “operasyon yapmayın” dedik . Kim dedi; Cumhurbaşkanı dedi.

     “PKK iki yıl boyunca yığınak yaptı.” Kim söyledi; Başbakan söyledi.                                                                                       

     -Bülent Arınç, “Her şeyden haberimiz vardı.”                                                                                                                                                                  

     -Beşir Atalay  “Abdullah Öcalan Kürtlerin lideridir.”                                                                                                                                

     -Sadullah Ergin, “Öcalan bölgenin ve Türkiye’nin reel politiğini daha sağlıklı değerlendiriyor.”                                                      

     -Yasin Aktay “Öcalan, dünyanın geleceğini iyi okuyup Kürtler’in, PKK’nın önüne yeni hedef koymuştur. Şartlarının iyileştirilmesi talepleri var. Bu talepler normaldir, meşrudur.”   Söylemleriyle, örgüte bir üye olmadıkları kalmıştı.  Davutoğlu kendini Başbakan sanarken, "AKP iktidardan indirilirse terör çeteleri ve beyaz Toroslar dolaşacak” dedi.  Son bir yılda Kıbrıs Savaşından fazla şehidimiz oldu ve torosların yerini bomba yüklü araçlar, Davutoğlu’nun yerini de darbeyle başkası aldı. Habur, Oslo, Dolmabahçe ve İmralı’da teröristlerle görüşen, mobil mahkemeler kuran, üç beş Mehmet öldü diye TBMM’i mi toplanır diyerek terörü hafife alan siyasetçiler ve “AKP ile hepimiz Türk olmaktan kurtulduk” diyenler alayınız on dört yıldan beri iktidarsınız ve sayenizde islami terörle de tanıştık.

      Bunları söyleyenlerin, içinde terör,bölücü vb kavramlar geçen sözcükleri duyunca şapkasını önüne alıp düşünmeleri gerekirken, Kılıçdaroğlu’na saldırmaları basitlikten başka bir şey değildir.

      Kılıçdaroğlu; “Biz toplumun ezilen tüm kesimlerine Kâğıt toplayıcılarına, fındık üreticilerine,  taşeron işçilere, emeklilere, mevsimlik işçilere de... Hepsine kucak açıyoruz. Cezaevlerindeki hasta tutuklu ve hükümlülerin sorunlarına eğilirken de ayrım yapmadık. Cezaevinde tutuklu ya da hükümlü olup hasta olan PKK’lıyı da DHPK-C’liyi de ...” Ergenekon, Balyoz, İBDA-C...  kader kurbanını da İslamcıyı da ziyaret ettiklerin söylüyordu.

     AKP Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi Mehmet Metiner konuşmasında  CHP'li, HDP'li ve MHP'li vekillerle beraber olduğu komisyonun çalışmaları hakkında, "Cezaevi Komisyonu Başkanı olarak şunu içtenlikle belirtmek istiyorum: İçerde yatan kim olursa olsun, hangi örgüte mensup olursa olsun, hastaysa gerekli duyarlılığı gösteririz ve sorunun çözümü için de gerekli her türlü katkıyı sağlarız, başka türlü siyasi mülahazaları da gayri insani ve gayri ahlaki bulduğumu belirtmek isterim" ifadesini kullanarak Kılıçdaroğlu'nu destekledi. Cumhurbaşkanı ise "Ben bunları milletin iradesine havale ediyorum" açıklamasında bulundu. Bence 4 mayıs darbesi ile millet iradesi sizlere ömür. Sorun, olmayan şeyleri var gibi göstermiş olmanın ve gittikçe batmanın geriliminden başka birşey değildir.  

      Adalet Bakanı ise ziyaretlerin kronolojisini çıkarmaya uğraşırken, Bir hakim Ege’den adalete ağlıyordu, işte asıl sorun burada..! Adaletin ve hukukun cinsiyeti nedir?