OFSAYT

      Fransa’da devam eden Avrupa şampiyonasından elendik. Yenilgilerin ardından, FatihTerim ile bir grup futbolcunun gerginliği, prim dağıtımında adaletsizlik olduğu ve milli takımda yer alan oyunculara yüksek miktarda katılım primi verildiği konuşuldu. Beş yüz bin Euro prim milli takımın ruhunu şampiyona başlamadan teslim almıştır. Turnuvaya katılan yirmi dört takımın primlerini kıyaslayında insaf deyin...                                                        

 500 Bin Euro ile Türkiye primde lider ve başarıda onyedinci.  100 Binlik Galler,  80 Binlik İzlanda ve Macaristan . 70 Binlik Arnavutluk ve Polonya,  Avusturya, İsveç, Kuzey İrlanda, Slovakya ve Romanya’nın primleri bizimkilerin onda biri, İrlanda ve Çek Cumhuriyeti 40 bin Euro.                                                                                                

      Birde sıfırcılar yani prim almayanlar var. Hırvatistan, İngiltere, Almanya, İspanya, Belçika, İtalya, Portekiz, İsviçre, Fransa, Rusya, Ukrayna. Sıfırcıların ikisi elendi. Onlarda ruhsuzluktan değil, güçsüzlükten  elendiler. Ükemizde olsalar akşamları sınıflarına göre saraylarda veya çadırlarda yemek yerlerdi! Bizi yenen Hırvatistan ile İspanyada sıfırcı. Makinayla sayılacak kadar parayı kazananlar  rakibin önüne yatacak ve maç sonu hediye baklavaları adrese gidecek! Sonuçta iki tanesi bizi sıfırladı, birini biz sıfırladık! Önceden hiç sıfırlayamıyorduk ve çok zorluk çekiyorduk bunada şükür...!                

  Fransa’dan dönünce, Antalya’da turist duasına katılıp primleri harcayarak turizme destek olsunlar ve oradan Bolu’ya uğrayıp eğitim müdürüyle 10.yıl marşının ve takımın ruhunu nasıl yokettiklerini tartışsınlar. Fehmi Koru “Bunlar insanı dinden soğutur lafı gerçek oluyor” diyerek arkadaşlarına sitem etmiş. Hocanın kasıntısı da futboldan soğutuyor ve  takımın yönetimi ülke yönetimiyle benzerlik gösteriyor. Her ikisinde;   Eleştiri yasak, kibir alabildiğince. Muhalefet edene hakaret diz boyu, kimilerine cezaevi yolu. Başarı da destan yazılır, başarısızlıkta suç yüklemeye adam aranır. İstifa durumunda silinmek kaydıyla, tesislere isim verilir.

      Teknik direktörümüzün yıllık ücreti 3,5 milyon Euro. Futbolcularda ortalama o kadar kazanıyor. Takıma seçilemeyenlerin bile eşlerinin bindiği arabaların fiyatı Diyanet Başkanının iade ettiği Mercedesin ve Büyükanıt’ın zırhlı Audisinden bile fazla. Başarısızlık halinde bunlar eleştirilir ve gerekirse protesto edilir.  Hoca, TRT’ye eleştirildiği için röportaj vermemiş. Bir densizde “namaz kılmayanlar hayvandır” diyerek bize ve hayvanlara hakaret etmişti. Ne yapalım TRT’yi paralelci diye jurnalleyelim mi?                                                         

      İspanya eski kralı Faşist Franconun 36 yıl gibi çok uzun iktidarda kalmasının önemli desteğide  futboldur. Real Madrid kralın takımı olarak bilinir ve yıldız futbolculara Franco el atıp Real‘e aldırır. Bu düşünce günümüzde de karşılık bulmaktadır. Çünkü futbol gündem yaratan ve kapatan büyük bir sanayidir. Bizimkiler yenilerek topu auta attı. Top oyunda kalsaydı rakiplerine ofsayttan bile gol atacak antremanlı siyasetçilerimiz ve golü verecek hakemler hazırdı. Takımdan çok onlara yazık oldu. Ofsayta bile düşemediler...!