28 Mart 2024

SINIRLAR AŞILDI….

  • PDF
Türkiye zor günlerden geçiyor. Şiddetin ve ölümün soğukluğu şehirleri kaplıyor. Yakılan yıkılan binalar, yağmalanan iş yerleri ve yitirilen canlar. Yarınlar daha kötü günlere mi gebe sorusu, anaların en büyük korkusu Allah muhafaza.
Sözler önemli, “Dokuz kere düşün bir kere söyle” sözü boşuna değil.
Hele sözü söyleyen topluma yön verenler ise dokuz değil doksan kere düşünmeleri gerekir.
Neler söylenmedi ki…
Kimi bayrağın adı değişsin dedi, kimi vatanın adı!
Kimi Atatürk’ü aşağıladı, kimi Bakara’ya Makara ekledi.
Sayın ile şehit kellesi zihinleri alt üst etti.
Hafızalar boşaltıldı; iki bin yıllık milletin adını tartışır hale geldik. Tarihe hakaretin adı ise “yeni Türkiye “ oldu.
Hülasa millet olma bilinci, yerle bir edildi. Sahiden, yaklaşık seksen milyonun sahiplendiği, milli olarak gördüğü ortak bir değer bırakıldı mı? Nerede akil adamlar cevap versinler: yek vücut olabileceğimiz ne var?
Önceleri din siyasete alet ediliyor diye kızardık, Şimdilerde, bir siyasi partinin söylemi din oldu. Çok daha tehlikeli, çok daha riskli..
Hak-Hukuk, doğruluk, adalet, liyakat ilkelerinin yerini, lidere bağlılık, particilik, havuz medyası, komisyon, rüşvet, kayırmacılık, yandaş kavramları doldurdu. Gösteriş, riya, lüks, debdebe, gökdelenler, saraylar dindarlığın göstergesi haline geldi. Tevazu, hoşgörü, kucaklayıcılık kitaplara gömüldü.
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
Toplum bilincine yönelik saldırılar, bir yerden patlak verdi. Milleti millet yapan değerlerle oynamanın faturası mı? Çok ağır olun, çok Allah muhafaza
Ya olan biteni sorgulamayan kalabalıklar, sizlerin sorumlulukları?
Şair diyor ya; midye gibisin kardeşim midye gibi kapalı, rahat”
Ve devam ediyor Nazım Hikmet;
Koyun gibisin kardeşim gocuklu celep kaldırınca sopasını sürüye  katılıverirsin hemen ve adeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani, hani şu dereye içre olup deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf. Ve bu dünyada, bu zulüm…
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
Ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
Kabahat senin- demeğe dilim varmıyor ama
Kabahatin çoğu senin kardeşim
Birileri hemen kızacaktır, halk aşağılanıyor diye…
Hiç kızmasınlar, “sürüleşmeyin” ikasını yapan Allah’ın bizatihi kendisi
Halbuki insan sorumlu varlık.
Allah’ın yegane muhatabı. Yeryüzü onun uhdesinde. Kişiliğinin temeline yerleştirilen iki özellik: Bilen/düşünen  ve irade eden olması. Ve fakata kur’an’ın ifadesiyle insan az düşünüyor, sorgulamıyor”
 
Ayetlerde tefekkürün/düşüncenin tüm aşamaları bir bir dikkatlerimize sunuluyor. Tedebbür et, tezekkür et, teakul et, tefakkuh et” denilerek binlerce kez, aklın; iyiye, güzele, doğruya kullanılması isteniliyor.
Daha ne demeliydi Yüce Allah? Kalın sağlıcakla!
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde