CUMHURİYET FAZİLETTİR
- Salı, 01 Kasım 2022
Sevgili okurlarım,
Günümüzdeki iktidarın temel söylemlerinden, temel hedeflerinden biri Cumhuriyet devrimlerine karşı çıkmaktır.
Bunu her fırsatta dile getirmekten kaçınmazlar. Bazen gizlice, bazen de uluorta, saçma sapan, mantıksız bir biçimde…
İşin temelinde tek bir özlem yatmaktadır. Arap hayranlığı, Arapça ve Farsça özlemi!
Yıl 1928…
Osmanlı çürümüş, bitip tükenmiş ve beş yıl önce Cumhuriyet ilan edilmiş…
Edilmiş ama geçmişin karanlık izlerini üzerimizden söküp atmamız mümkün olmamış.
Yüzyıllar boyunca küçücük çocukların zoraki eğitimi bile sadece Arap harflerini okumakla geçmiş.
Cumhuriyet ilan edildiği zaman okuma yazma oranı erkeklerde yüzde 5, kadınlarda yüzde bir dolaylarında.
Eğitimsiz her açıdan cahil bir toplum.
O tarihlerde kullanılan tek bir dil sadece Osmanlıca idi.
Türkiye’de hala o günlerin özlemi içinde olanlar var. Üstelik onlar memleketimizi yönetiyor.
AKP’nin Meclis Grup Başvekili olan Mahir Ünal isimli milletvekili bir açıklama yaptı!
Şu sözlerine bakınız
Cumhuriyet maalesef bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünce setlerini yok etmiştir. Tarihte en sert kültürel devrim Türkiye’de yaşanmıştır.
İyi ki yaşanmış…
Yaşandıysa ne güzel olmuş.
AKP’nin Grup Başvekili tepki çeken bu sözlerinden sonra bunların her zaman yaptığı gibi, düzeltme yapmak gereği duydu.
Yapmış olduğum bu değerlendirme Cumhuriyet’e dönük değil, kültür devrimi olarak yapılanlara dair bir tespittir. Buradan bir düşmanlık çıkaramazsınız.
Her şeyden önce kendisi partisinin bir milletvekili ve üst düzey yetkilisidir.
Onun ağzından çıkan her söz AKP’yi bağlar. Dolaysıyla bu sözleriyle Cumhuriyet rejimi ile birlikte devrimleri hedef aldığı ortadadır.
1928 yılındaki harf devrimi gerçekten de muhteşem bir olaydır…
Bire bir Atatürk’ün eseridir. Yakın kadrosu bile harf devrimi için zamanın henüz çok erken olduğunu, bu gerçekleştiği takdirde önemli sorunlar çıkacağını ısrarla söylüyorlar.
Atatürk umursamıyor, Bu gibi işler anında yapılırsa yapılır, geciktikçe sıkıntı yaratır diyor ve başarıyor.
Arapçadan Türkçe’ye Arap harflerinden kendi alfabemize geçişin kısacık öyküsü işte budur.
Siyasette yükselmiş ama Mahir Ünal’ın dünyadan haberi yok, Türkiye’den hiç yok!...
Bakınız aynı konuşmasında dil devrimi için ne diyor!
Bugün konuştuğumuz Türkçe’nin düşünce üretebilmesi mümkün değildir. Bugün konuştuğumuz Türkçe ile sadece ihtiyaçlarımızı karşılayabiliriz.
Mahir Ünal gibilerinin istediği herhalde budur. Geçmişte anlamıyorduk. Şimdi de anlamayalım.
Türkçeden vazgeçip yeniden Arapça ve Farsça’ya dönelim. Geçmişte cahil kalmıştık, şimdi de cahil kalmaya devam edelim. Ama dedim ya çoktan geçti o devirler. Kalın Sağlıcakla!