16 Nisan 2024

ORDU İLİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEME HAZIR MI?

  • PDF

      Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin nasıl bir yönetim biçimi olduğundan inanın birçoğumuzun haberi bile yoktur.

      O halde haberi ve bilgisi olmayanlar için yazalım istiyorum.

       Türkiye'de 16 Nisan 2017 referandumuyla kabul edilen ve 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan bir hükûmet sistemidir.

      Bu sisteme geçişle beraber, Türkiye büyük millet meclisinin kimi yetkileri, Cumhurbaşkanına aktarıldı. Yani başka bir deyişle Cumhurbaşkanı tek kişilik bir hükûmet haline getirildi.

      Cumhurbaşkanı aynı zaman da siyasi bir partinin genel başkanıdır ve siyasî kararları verme konusunda tek yetkilidir. Bakanların hiçbir siyasî yetkisi ve meclise karşı sorumluluğu yoktur.

       Yeni anayasaya göre Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir ibaresi vardır.

      Kısaca cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ne olduğunu öğrendikten sonra parlementer sistemin nasıl bir yönetim şekli olduğunu hatırlayalım istiyorum.

      Parlementer sistemin en önemli maddesi kuvvetler ayrılığıdır, yani yasama, yürütme ve yargı’nın birbirlerini denetliye biliyor olması anayasamız ve ülkemiz için çok değerlidir.

Kuvvetler ayrılığı neden önemli?

      Baskıcı rejimlerin engellenmesi amacıyla ortaya atılan kuvvetler ayrılığı ilkesi günümüzde dünyasında demokratik ülkelerde devletin olmazsa olmaz bir koşuludur.

      Devlet gücünü kullananlar egemenliğin sahibi değil, ancak egemenlik yetkisini kullanmakla görevli organdır.

      Söz konusu yetkinin hiçbir zaman kişisel çıkarlar doğrultusunda veya toplumun aleyhine kullanılamaması gerekmektedir.

Cumhurbaşkanlığı sisteminde kuvvetler ayrılığı var mı?

      Bu sistemde kuvvetler ayrılığı değil kuvvetler birliği vardır. Dolayısıyla Devlet yetkilerinin tek organda toplanması demek, verilen yetkilerin kullanımı denetlenemediği için bireysel özgürlüklerin ve toplumun çıkarlarının korunması güvence altına alınamamaktadır.

      Şu anda uygulanmakta olan cumhurbaşkanlığı sistemi, günümüz yaşam koşullarına

ve demokratik ülkeler sıralamasına bakıldığında ülkemiz için hiçte hayırlı olmamıştır.

      Tek adam rejimi genellikle 3. Dünya ülkelerinde uygulanmaktadır. Gelişmiş hiçbir ülkede böyle bir sistem bulunmamaktadır.

      Bizlere dünyanın en iyi sistemi diye yutturdukları bu düzen daha ilk dönemini tamamlamadan tartışılmaya başlamıştır.

* Ortak akıl gitmiş, tek akıl gelmiş.

* Münazara gitmiş, itaat gelmiş.

* Tartışma gitmiş, her şeyi kabul eden bir anlayış gelmiş.

* Kanunlar gitmiş, kararnameler gelmiş.

* Seçilen bakanlar gitmiş. meclise, yani halka hesap vermeyen atanan bakanlar gelmiş.

      Kısacası cumhuriyetin bize bahşettiği bütün değerlerimiz ve haklarımız gitmiş. Yerine ne yaparsa yapsın kabul gören bir anlayış gelmiş.

Muhalefet ne yapmak nereye varmak istemektedir

      6 muhalefet partisi bir araya gelerek bu acayip düzeni değiştirmek için bir masa etrafında toplanmaya başladılar.

      Peki bu toplantıları halka güzelce anlatıp bir heyecan oluşturabildiler mi?

      Bu halk 5 sene önce kabul ettiği bu yeni sistemin bu ülkeye yarar getiremeyeceğini gördü mü?

      Sorular, sorular.

      Peki Ordu ilinde muhalefet parti yetkilileri mevcut bu sistemin ülkeye yarar getirmeyeceğini, aksine 200 yıllık parlementer sistem tecrübesi olan Türkiye Cumhuriyetinin tekrar bu sisteme dönmesi gerektiğini anlatabiliyorlar mı? Yoksa işlerini sadece genel merkezden esecek rüzgaramı bıraktılar.

      Geçenlerde ordu’da yapılan bir sokak röportajına şahit oldum. Halka mikrofon uzatan gençler Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden memnun olup olmadıklarını ve muhalefetin güçlendirilmiş parlementer sisteme dönmek için yaptıkları çalışmaları soruyor.

      Konuşan insanların çoğu mevcut düzenden memnun olmadıklarını, parlementer sistemin ülkemiz için daha hayırlı olacağını söylüyor.

       Muhalefet parti yöneticilerinin yapamadığını youtuber’ler yapıyor. İyi ki konuşturan soru sormaya çalışan halka inen gazeteciler var.

       Salon toplantıları ile siyaset yapılmaz, pazardan ve kahvehanelerden vazgeçerseniz halka inemezsiniz.

       Ülkemizin yaşadığı hem siyasi hem de ekonomik krizi anlatmak için bundan daha iyi bir zemin bulamazsınız.

Biliyorsunuz hayat sokakta yaşanır, siyaset kahvehanelerde yapılır, ama hesap sandıkta görülür.

 

 

Son Güncelleme: Salı, 12 Nisan 2022 14:29
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde