KİM SORUMLU?

Demokratik ülkelerde seçim yapıldığında, ne seçilen siyasetçi nede onu seçen halk seçim bitti artık rahatladım diyebilir.

Aslına bakarsanız Demokrasi tam da seçim bittikten sonra başlamaktadır. Çünkü sistem seçilen siyasetçiyi denetleme görevini muhalefet ile birlikte halka verilmiştir. Halk kendisine verilen vaatler yerine gelmez ise, demokratik yollardan bu durumun hesabını sorabilmektedir. Sormalıdır da.

Türkiye de demokrasi tam işlemediği için ne siyasetçi hesap veriyor, ne de onları seçen halk hesap sorabilmenin ne demek olduğunu bilmediği için hesap soramıyor.

Bu durum yıllardır böyle, siyasetçi de bu durumu bildiği için seçim zamanları halkı kandırmak adına bol kepçeden sallayıp duruyor.

Bu durumu çok fazla uzaklara gitmeden, Türkiye’nin seçim atmosferine girdiği bu günlerde AKP’nin sürekli seçim kazandığı Ordu bölgesini bir mercek altına almak istedim.

2015 YEREL SEÇİMLERİN DE NE DEMİŞ NUMAN KURTULMUŞ

 O günlerde Başbakan yardımcısı olan Numan Kurtulmuş, basın açıklamasıyla Ordu için vaat ettiklerini şöyle sıralamış.
 “Büyük” Ordumuza, büyük düşünmek yakışır!'' sloganı ile hazırlanan 5 projenin konu başlıkları aynen şöyle.

1.ORDU RAYINDA, İŞLERYOLUNDA
2.ORDU HIZ’LANIYOR
3.GÖKYÜZÜNDE SEYAHAT BAŞLIYOR
4.DÜNYA GÖNDERİYOR ORDU DAĞITIYOR
5. İKİ DENİZ YEDİ COĞRAFYA BİRLEŞİYOR.

Numan Kurtulmuş’un Ordu seçimleri ile ilgili verdiği bu vaatleri hiç araştırıp sorgulayan oldu mu? Tabi ki hayır. Anayasa Türk halkına böyle bir hak verdiği halde neden sorgulamaz ki? Gerçekten sorgulayacak kadar bilinçli olup toplumsal gücümüzü kullanabilseydik, siyasi dengeleri tamamen değiştirir  AKP diye bir parti bırakmazdık.

PEKİ ERGÜN TAŞCI’NIN VAATLERİNİ HATIRLIYORMUSUNUZ?

AKP Ordu milletvekili Ergün Taşcı’nın Fatsa çevre yolu için verdiği sözler oralarda bir yerlerde duruyor.

2017 de ne demiş Sayın Taşcı;
 "İhale sözleşmesinde 500 günde bitirilmesi öngörülen bu işi tüm paydaşlarımızla uyum içerisinde çalışarak inşallah 365 günde bitireceğiz."

Peki Sayın Ergün Taşcı’ya yol neden bitmedi diye değil yola neden başlanmadı diye bir serzenişte bulundunuz mu?  Verilen vaadin neden yerine getirilmediğinin hesabını sordunuz mu?

FATSA’YI DAHA ÖNCE YAZMIŞTIM HATIRLATMAK İSTERİM.

3 dönem Fatsa’da belediye başkanlığı görevini yapan ve sessiz sedasız ortadan kaybolan bir HÜSEYİN ANLAYAN dönemi vardır bu şehirde.

Vaatlerini hatırlamak ister misiniz?

1. Bolaman ırmağı üzerinde ihalesi yapılan, 2014 de başlayıp 2016 da bitecek olan Hisar bey Barajı’ndan su alacağız, demiş Hüseyin Anlayan..

Fatsa'lılar böyle bir barajın yapıldığını hatırlıyor musunuz?

Başka ne demiş sayın başkan.

2. Harikalar Diyarı ise çok farklı bir proje. Bütün Karadeniz’i Fatsa’ya çekecek çok büyük bir proje. İnşallah Büyükşehir ile birlikte hızlı bir şekilde hayata geçecek.

Sanıyorum ki Fatsalılar şu aralar Harikalar diyarında çok güzel zamanlar geçiriyordur.

3. Bir başka vaadi de hayvan barınağı üzerine olmuş. ‘’Mesela bir hayvan barınağı yapamadığım için üzülüyorum ve onu da yeni dönemde bir an önce gerçekleştireceğim.’’ diye söz vermiş.

Eski başkanımızın hayvan sevgisi çok üst düzeyde olmalı ki hayvanların bir barınakları olmadığına çok üzülmüş ama ve bir çivi dahi çakamadan hadi bana müsaade demiş.

4. Başkan Anlayan’ı heyecanlandıran başka bir projede kentsel dönüşüm olduğunu bir röportajında dile getirmiş.  Fatsa’da sahil yolundaki evleri boyayarak pırıl pırıl bir şehir kuracaklarını anlatmış.

Eski başkanımız kentsel dönüşümün sadece dış cepheyi boyayarak bitirilmeyeceğini biliyordur diye düşünüyorum. Peki kentsel dönüşüm noktasında ne kadar çalışma yapıldığını sorguladınız mı?

Lütfen Anayasa’nın size verdiği hakları sonuna kadar kullanın, haklarınızı arar ve bu konuda mücadele ederseniz yarın çocuklarınıza gerçekten efsane şehirler bırakabilirsiniz.

 Madem Devlette devamlılık var diyoruz. O zaman Fatsa ile ilgili verilen vaatler ve verilen sözlerle ilgili şimdiki başkan İBRAHİM ETHEM KİBAR sorumlu değil midir? Bu vaatlerin akıbetini ona sormamız gerekmiyor mu?

AKP’nin yerel seçimler için kullandığı MARKA ŞEHİRLER sözü ne kadar inandırıcı olduğunu FATSA ve çevresindeki ilçelere bakarak anlayabilirsiniz.

Şehir’de alış veriş yapılan bölge daracık bir alana sıkıştırılmış,  insanlar adım atamıyor şehir boğulmuş durum da. Bu duruma çözüm üretmeleri gerekmiyor mu?

Sonuçta marka şehir yaratacağız diye yola çıkanlar, maalesef ki halen Mustafa Kemal Çamaş ve Fikri Sönmez döneminin ekmeğini yemektedir.

Bilin istedim.