26 Nisan 2024

ADALETİN BU MU DÜNYA

  • PDF

2019 Yerel seçimleri öncesi iktidar ve muhalefet partileri bütün kozlarını ortaya dökmüştü. İktidar partisi, başka bir değişle Cumhur İttifakı, bütün ağır kozlarını kullanarak ve ağır toplarını önemli belediye başkanlıklarına aday göstererek seçimi kazanmak istiyor, bütün devlet imkanlarını, bürokratları, güvenlik güçlerini kullanarak seçime gidiyordu.

Muhalefet partileri de başka bir değişle Millet İttifakı da başka bir strateji kullanarak onlar da büyük şehir belediyelerinin tamamını almayı hedefliyor, seçimi kazanmak istiyorlardı. Aday belirlerken parti meclisleri dikkatli davranıyor, kazanma ihtimali yüksek adayları ortaya çıkarıyorlardı.

CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU, parti meclisine, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkan Adayını belirleme yetkisini bana bırakın diyerek bu yetkiyi aldı. Adaylar açıklandığında CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayının Ekrem İMAMOĞLU olduğunu bütün Türkiye öğrenmiş oldu. Kimdi bu Ekrem İMAMOĞLU?, Nereden çıktı? Nasıl biri? Nereli? Vs, vs, gibi sorular kısa sürede cevabını buldu.

Dini bilgisi tamdı, yabancı dil biliyordu, üniversite mezunu idi, partide uzun süre görev yapmıştı, Beylikdüzü Belediye başkanlığını başarıyla yürütmüştü, enstrüman çalıyordu, halk oyunlarını biliyordu, türkü söylüyordu, futbol oynamıştı, sinirlenmiyor halk ile iyi iletişim kuruyordu, en önemlisi de “herşey çok güzel olacak” diyordu.

Bu adam iktidar partisinin dengesini bozdu. Seçim sonrası Binali YILDIRIM’ın televizyon ekranlarında “biz seçimi kazandık” diyerek atı alan Üsküdar’ı geçmesine fırsat vermeden HAYIR dedi. Seçimi biz kazandık, bütün ıslak imzalı tutanaklar elimde dedi.

İktidar partisi inanamıyordu. Olamazdı. Birisi çıktı “hiçbir şey olmadıysa mutlaka bir şey olmuştur” gibi cümle kullandı. Çaldılar dedi. Sandığa nasıl girdiyse, öyle bir hırsız eli girdi ki dört oy pusulasından üçüne bir şey yapmadı sadece o sandıktan belediye başkanlığı oy pusulasını çaldı. YSK bu yaklaşıma doğru dedi.

Bütün bunlar hukukçuların gözü önünde oldu.

Bu defa, daha fazla oyla Ekrem İMAMOĞLU yine kazanmıştı.

Deli oldular, onu tanımadılar, adam yerine koymadılar, açılışlara, kriz masalarına çağırmadılar, çalışmalarını engellediler, müfettiş gönderdiler, projelerine onay vermediler, belediyenin elinden birçok değerli binalarını, para kaynaklarını aldılar, ortaya çıkardığı yolsuzluk soruşturmalarını elinden alarak kapattılar yine olmadı. O çalışıyor, kaynak üretiyor, halkın desteği ile projelerini bir bir hayata geçiriyordu.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde yine adı geçiyordu. İktidar partisi lideri yine o mu diye

telaşa kapıldı. Ya aday olursa…

Onu, önce İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU terör söylemleri ile tehdit etmeye çalıştı. Baktı olmuyor terör söylemlerinin toplumda bir karşılığı yok, bu sefer Adalete baskı yaparak son kozu olan seçim yasağı kartını açtı. Bunun için bir “ahmak” bir savcı! Bir de hakim! buldular.

Sonunda İMAMOĞLU, 2 yıl, 7 ay, 15 gün hapis cezası ve siyaset yapma yasağı ile cezalandırıldı. İmamoğlu mu kurtuldu, yoksa onun karşısına çıkacak aday mı kurtuldu şimdilik belli değil.

Bu adaletsizlikler %90’ı müslüman olan halkın gözü önün de yapılıyordu. Yıllar önce adalet vurgusunun ne kadar önemli olduğunu anlatmak için, ''Adaletin bu mu dünya'' adlı bir beste yapan Orhan Gencebay şarkısın da adaletin ne kadar önemli bir değer olduğunu milyonlara haykırarak şarkı söylediğini hepimiz biliyoruz. Ama aynı Orhan Gencebay adaletsiz ve hukuksuz davranan hükümete karşı sesini bir türlü çıkarmıyordu.

Yine adı yıllarca CHP genel başkanlığı yapacak kişiler arasında gösterilen muhalif duruşuyla tanınan eski Barolar Birliği Başkanı Metin FEYZİOĞLU ve Ergenekon davası ile gündem olan ve haksız yere hapis yatan, CHP den milletvekili seçilen Mehmet Ali ÇELEBİ de bütün bunlar olurken oradaydılar ve sustular.

Bu defa ben diyorum ki İstanbul’u alan elbette TÜRKİYE’yi alacak. Oylar çalınamayacak, adalet yerini bulacak ve her şey çok güzel olacak….

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde