20 Nisan 2024

SÖZÜM SANA SEVGİLİ HALKIM

  • PDF

1999’dan bu yana geçen 24 sene demek ki boşa geçmiş, Türkiye’yi sarsan 17 Ağustos 1999 depreminin ardından ekonomik kayıpları gidermek için geçici olarak uygulanmaya başlanan ancak sonrasında kalıca hale gelen “deprem vergisi” 1999-Temmuz 2022 arasında 83 milyar 621 milyon 940 bin lira vergi toplandı.

Bugüne kadar toplanan vergiler konutlar için ayrılmış olsaydı artan konut üretim maliyetlerine rağmen 800 bine yakın orta seviyeli konut inşa edilebilirdi. Eski maliye bakanı Mehmet Şimşek’e deprem vergilerini ne yaptınız diye sorulan soruya yol yaptık diye cevap vermesi, depreme ne kadar gayri ciddi hazırlandığımızın en iyi ıspatıdır.

Gazeteciler bu soruları sormalı veya sorabilmeli, Eyy Mehmet Şimşek deprem vergilerini deprem için kullansaydınız bu kadar insan ölür müydü? Yol yaptık diye küstahça cevap verdiniz ama onu bile eksik yaptınız deprem bölgesine giden bütün yollar çöktü, hem yardıma gitmediniz hem de yardıma gitmeye çalışan insanlar yollar yıkıldığı için gidemedi. Farkında mısınız siz o insanları iki kez öldürdünüz.

Bu böyle gitmez, gitmemeli de, herkes hayattayken bir hesaplaşma olmalı en tepede bulunan insan ile en aşağıda çalışan mütahitlere kadar bu durumun hesabı mutlaka sorulmalı.

Devletin başı Erdoğan, 2020’deki Elazığ Sivrice depreminin ardından deprem vergileri sorulduğunda ne demiş?

Bunlar yatıyor kalkıyor ‘’Bu paraları nereye harcadınız’’ Harcanması gereken yere harcadık. Bundan sonra bu tür şeylerin hesabını vermeye zamanımız yok’’

Devletin başı böyle dedikten sonra nemi oluyor?

Türkiye ağlıyor, ağıtlar yakıyor.

Peki devlet ne yapıyor?

Devlet sala okutuyor.

Günün sonunda Devletin deprem için topladığı vergileri, sabahlara kadar sala okumaları için yoksa imamlara mı verdi sorusu akla geliyor.

Her şeyi kadere bağlayan bir anlayışın bu ülkeye bir faydası olmaz.

Soma da, Ermenek te, Bartın da maden ocaklarında vatandaşlarımız ölüyor, Devlet açıklama yapıyor ‘’ kaza bu işin fıtratında var’’

Tren faciaları oluyor, ilaç niyetine bir tane suçlu dahi bulunamıyor. Ulaştırma bakanlığı sessiz kalıyor.

Ormanlarımız yanıyor, bir tane yangın söndürücü uçağımız olmadığından dolayı köylülerimiz yangını söndürmek için kazma kürek ormanlara dalıyor, orman bakanı ise herkesle dalga geçercesine uçağın motoru yok diye açıklama yapıyor.

Siz gerçekten bu devletin yönetildiğini mi düşünüyorsunuz? Ufak tefek başarılar mutlaka olacaktır ama büyük devletler halkının zor zamanlarında yanında olandır ve geleceği doğru planlayandır.

Sözüm sana sevgili halkım, bir şeyler istediğimiz gibi olmuyorsa değiştireceğiz. Yine olmuyorsa yine değiştireceğiz. Olmadı yine.

Çünkü ağıtlar yakan, üşüyen, karanlıkta kalan, aç kalan hatta ölen bizleriz.

Gerisi zaman kaybı.

Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın sözüyle bitirmek isterim.

Yaratan, yarattığına neden depremle cezalandırsın ki. Halkın ne suçu var?

Deprem takdiri ilahi değil, takdiri siyasidir.

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde