1 ) Bir sabah kalktık Hamas, israil’i bombalamış. İsrail her zaman ki gibi bu saldırıya misli ile çok sert karşılık vermiş.

 

Sonuç, her iki taraftan da çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden yüzlerce ölü onlarca yaralı var. Birbirlerine karşı yaptıkları sert açıklamalar, tehditler ve dahası. Dünya yıllardır bu bölgede ki savaşları bitiremiyor. Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yönelik başlattığı saldırıda, Gazze Şeridi yakınındaki farklı noktalardan yüzlerce kişiyi öldürdü ve onlarca kişiyi rehin aldı. 75 yıldır süren bu savaşın galibi yok. Biliyorsunuz eğer bir savaşta çocuklar ölüyorsa hangi tarafın haklı olduğunun bir önemi yoktur.

 

2010 yılın da yaşanan İsrail Filistin savaşın da, Türkiye Gazze’ye Mavi Marmara adlı yardım gemisi göndermiş, gemiye saldıran ve İsrailli askerleri tarafından 10 masum Türk insanı öldürülmüştü. Giderken gemiyi törenle uğurlayan AKP hükümeti aradan birkaç yıl geçtikten sonra çark etmiş ve Recep Tayyip Erdoğan tarafından giderken bana mı sordular denmişti. Hatırladınız mı? Masa başında mangalda kül bırakmayanların sahada ne kadar gayrı ciddi olduğunun farkında mısınız?

 

2 ) Başka bir gündemimiz emekli promosyonları, AKP hükümeti her alan da ayrımcılık yaptığı gibi bu alanda da ayrımcılık yapmaya devam ediyor. Tarihimizin en ağır ekonomik krizini bize yaşatan AKP hükümeti hata üstüne hata yapmaya devam ediyor. Önce emekliye maaş zammı yapmadılar, arkasından yaptıkları bu hatayı başka bir hata ile kapatmaya çalışıyorlar. Emekliler arasında ayrımcılık yaparak toplumda kaos oluşturmak sebebiyle eşitlik ilkesine aykırı hareket ediyorlar. Biliyorsunuz halk dilinde bir söz vardır, ‘’çırpındıkça batmak gibi’’ Bunların durumu tam da böyle.

 

3 ) Cumhuriyet Halk partisi, İstanbul il kongresi sosyal medyada konuşulmaya devam ediyor. İl başkanı adaylarından Cemal Canpolat’ın yaptığı konuşmayı genel merkez hariç herkes eleştiriyor.

 

14 Mayıs seçimlerini kaybeden muhalefet partileri arasında sadece CHP’nin bu şoku atlatamadığını görüyoruz. Diğer bütün muhalefet partileri CHP’nin kaymağını yerken bu seçimin mağlubu sadece CHP oldu, bu yüzden de kendi içlerindeki hesaplaşmayı bir türlü bitiremediler. Eğer kısa sürede toparlanamazlarsa kazandıkları büyükşehirleri kaybetme ihtimalleri bile var.

 

Bu partinin koltuğunu Atatürk bırakmış, İsmet İnönü bırakmış, Bülent Ecevit bırakmış. Türkiye’nin bu kadar kötü yönetildiği bir ortamda iktidarı değiştiremiyorsan Kılıçdaroğlu olarak sende bırakacaksın. Onun bu hırsı AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan farklı değil, AKP’yi tek adam partisi diye eleştirirken aynı uygulamayı kendi partinde sen yapamazsın.

 

Demokrat bir lider olduğunu iddia ediyorsan zamanı geldiğinde diğer genel başkanlar gibi sende gemiyi sağlam limana yanaştırarak çekilmesini bileceksin.

 

4 ) Son dönemde adı sosyal medya üzerinden sıkça gündeme gelen Dilan Polat ve eşi Engin Polat hakkında ki bilgiler tartışma konusu olmaya devam ediyor. Ülkemizin yarısından çoğu yoksulluk sınırında, diğer yarısına yakını da açlık sınırında olan bir ülkede böylesine asalak, böylesine ucuz ve görgüden yoksun insanların ülke gündemini meşgul etmesi üzüntü vericidir. MASAK olaya el atmış durumda, umarım adaletli bir yargılama olur da şov yaptıkları paranın kaynağı nereden geldiği bulunur.

 

5 ) Her zaman ki gibi ülkenin en büyük sorunlarından biride mülteci sorunudur. Sosyal medyada izlemişsinizdir, emlakçı mütahit olduğunu söyleyen bir soytarı aynen şunları söylemiş.

 

‘’İstanbul'da, emeklinin ne işi var. Vatana millete faydalı hiçbir şey yapmıyorlar. İstanbul'da Türk olmamalı. Hollandalı, Arap, göçmen vs olmalı. 400 bin dolara yabancıya ev satmak da bizim faydamıza. Demografik yapımız da değişmeli. Bunu kabul edeceksiniz artık’’ Diyen bir adam bu ülkede yaşıyor.

 

Düşünün başka bir ülkede mesela Almanya’da, bir emlakçı mütahit çıksa dese ki ‘’Berlin’de Alman yaşamamalı Almanya’nın demografik yapısı değişmeli’’ diye konuşsa sizce o adamın akıbeti nasıl olurdu?

 

Bu ülkenin artık çivisi çıkmış diyeceğimde arada sırada yüzümüzü güldüren aktivitelerde olmuyor değil hani.

 

Mesela;

 

6 ) Kadın voleybol takımımız siyasal İslamcılara rağmen başarıdan başarıya koşuyor. Futbolda kulüp takımlarımız Avrupa ligi başarısı ve milli takımızın 2024 Avrupa şampiyonasına katılmayı garantilemesi yüzümüzde güldüren iki spor olayıdır. Buradan da başarılı olan sporcularımızı tebrik ediyoruz.

 

Böylesine dağınık, böylesine kaotik bir ülkede yaşamın ne kadar zor olduğunun farkında mısınız?

 

Birde ne diyorlar Dünya bizi kıskanıyor :)

 

Hadi ordan.