Fatsa’da yıllardır verilen bir çevre yolu mücadelesi vardır. Verilen bu mücadele maalesef hükümet tarafından hiçbir karşılık bulmuyor. Bu uğurda verilen canlar ve sakat kalan insanlarımız oldu. Bütün Fatsa ve çevre halkı bu risk ile karşı karşı yaşamaya devam etmektedir.

 

Fatsa halkına bir önerim var, madem çevre yolu yaptıramıyoruz o zaman hükümetten çevreci yol talebinde bulunalım.

 

Nedir çevreci yol?

 

Karayollarında trafik güvenliği çalışmaları içersin de, ülkemizin çeşitli bölgelerinde çevre dostu ve akıllı ulaşım sistemleri de yaygınlaştırılıyor. Bu çalışma içersin de trafik kazalarını asgariye indirebilmek için bir takım çalışmalar yapılıyor.

 

Genel Müdürlük tarafından trafik güvenliği hizmetleri için toplam 450 milyon lira harcama yapılacak.

 

Bilişim teknolojisindeki gelişmeler ulaştırma sektörünü de etkileyerek akıllı ulaşım sistemlerinin yaygınlaşmasına neden olurken, kablosuz teknoloji kullanılarak karayolları üzerinde oluşturulan ağlarla bütünleşen akıllı sistemler, sürücüleri, buzlanma, sis, kaza, yol çalışması gibi durumlarda önceden bilgilendiriyor. Söz konusu sistem, olası trafik kazalarını en aza indirmek için gerekli önlemleri alma noktasında önemli bir görev üstleniyor.

 

İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Trabzon, Van ve Antalya'da akıllı ulaşım sistemleri merkezi kuran KGM, sistemin yaygınlaştırılması için çalışıyor. Önemli noktalara kurulan dijital uyarı ve bilgilendirme ekranlarıyla yol durumu hakkında sürücülere bilgiler aktaran sistemin, gelecek yıllarda daha geniş bir alanda kullanılması için çalışmalar sürdürülüyor.

 

İşte bu çalışmalar kapsamın da Fatsa ve çevresinin de gürültü haritası çıkarılmalı.

 

İddia ediyorum Fatsa ve çevresinde yaşanılan gürültü kirliliği birçok ilde ve ilçede yoktur.

 

Alın size kanıtı,

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Doğu Karadeniz Bölgesinde bulunan 6 ilin araç sayılarını açıkladı. Bölgede İl bazında trafiğe kayıtlı araç sayısı Aralık ayı sonu itibarıyla, Trabzon trafiğine kayıtlı 230 bin 979 araç bulunurken arkasından gelen Ordu ilinde trafiğine kayıtlı araç sayısının 159 bin 56 olduğu görülmektedir. Bu sonuç Karadeniz de Ordu ilini araç sayısı olarak 2.sıraya taşımaktadır. Bu duruma transit geçen araçları da eklerseniz sadece Fatsa şehir içinden günde binlerce araç geçtiğini ve bu araçların yaşattığı çevre kirliliğini umarım tahmin edersiniz.

 

İşte bu sebepten dolayı çevre yolu yaptıramıyorsak hükümetten çevreci yol talebinde bulunmalıyız.

 

KGM'nin yürüttüğü çevre dostu ulaşım sistemlerinin geliştirilmesine yönelik faaliyetleri bulunuyor. Bu çalışmaların yapılacağı pilot illerin yanına Ordu’nun da dahil edilmesi için yerel siyasetçilerin çalışmalar yapması gerekmektedir.

 

Gürültü haritalaması, bir bölgede yaşayan nüfusun gürültüden dolayı ne kadar rahatsız olduğunun belirlenmesi ve bu nüfusun maruz kaldığı çevresel gürültünün değerlendirilmesi için yapılıyor.

 

Organize sanayinin Fatsa’da bulunması ve bu sanayiye mal ve hammadde taşıyan Tır ve kamyonları yarattığı ses ve çevre tahribatını düşündüğünüzde, 2017 de projelendirilen ama bir türlü yaygınlaşamayan karayolları genel müdürlüğünün başlatmış olduğu bu projeye acil olarak Fatsa’nın dolayısıyla Ordu ilinin dahil edilmesi gerekmektedir.

 

DEMİR YOLU

 

Bütün Karadeniz bölgesi karayoluna muhtaç yaşıyor ve dolayısıyla da alternatif yol talebi de gelmiyor. Dağlık bölge olan Karadeniz için en uygun yollardan birisi de demir yoludur. Hem insan taşımacılığı için güvenli hem de canlı hayvan ve hammadde taşımacılığı için en doğru yoldur.

 

12 şeritli bir otobanın görevini bir çift demiryolu sağlayabiliyor. 1 kilometrelik otoban maliyetiyle 3 kilometre demiryolu yapılabiliyor. Yüzlerce kamyonun yaptığı taşımacılığı sadece bir lokomotif can güvenliğini de tehdit etmeden yerine getirebiliyor. Kamyonların egzoz gazlarının kirlettiği havayı da hesapladığımızda, şu an çoğu dizelle çalışan trenler çevreci kalabiliyor. Elektrikle çalışan trenleri de düşündüğümüzde, insanın içinden, “Yasaklayın şu kamyonları” diyesi geliyor.

 

Eğer Devlet karayolu yapmıyorsa, o zaman halk olarak bizde ya çevreci yol talebinde bulunalım ya da demir yolu.

 

Ne demiş ünlü komutan Anibal, ‘’Ya bir yol bulacağız ya da yeni bir yol açacağız’’